Ulusalcılık ve Irkçılık

Ulusalcılık ve Irkçılık
6 Şubat 2013 21:56

Herkes konuşuyor, bilen bilmeyen herkes ahkam kesiyor. Böyle bir ortamda ben susarsam ayıp olur.

Hilmi SARAL H&H YORUM

Biraz da ben döktüreyim!
 
Ülkemizde öyle bir kavram kargaşası yaratıldı ki kimin ne dediğini anlamak özel yetenek gerektiriyor. At izini it izine karıştırdılar. Bir birimizi anlamayalım diye bilerek kafa karıştırmaya çalışıyorlar.
 
Kazara konuşurken ağzınızdan “Türk, millet, Atatürk” gibi sözler çıkarsa kesinlikle siz” gerici, faşist, kafatasçı, statükocu ve dahi darbeci”sinizdir! Onun için CHP milletvekili Sayın Güler’i bir linç etmediğimiz kaldı. Ama “Ulus devletler bitmiştir, Türkler Rumlara da etnik temizlik yapmıştır, Ulusalcılık tarihin çöplüğüne atılmalıdır, Atatürkçülük demode olmuştur” derseniz sizden ilericisi, sizden demokratı yoktur. Bütün gazete sayfaları, bütün televizyon ekranları size açıktır. Sizin yetişemediğinize de sizin adınıza görev yapanlar vardır; endişelenmeyiniz!
 
Ulusalcılık, Arapça “milliyetçilik” kavramının Türkçe karşılığıdır; kısaca, kendi ulusunun çıkarlarını savunmak anlamına gelir. Irkçılık ise, kendi ırkını, etnik kimliğini diğerlerinden üstün görme, diğerlerini aşağılama ve onlara düşmanlık besleme anlamındadır. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra “insanlık suçu” olarak kabul edilmiştir. Şimdi siz ulusalcılıkla ırkçılığı eşitlerseniz ulusalcılığı da insanlık suçu ilan edersiniz ki aklı başında kimsenin kabul edeceği bir durum değil bu. Ulusalcılığı aşağılamak için ırkçılıkla eş anlamlı göstermek isteyenler bu gerçeği bilmiyorlar mı? Biliyorlar ama görevleri gereği bilmemezlikten gelip ortalığı toza dumana katıyorlar.
 
Irkçılığın insanlık suçu olarak kabul edilmesinin nedeni Hitler’in Yahudiler’e uyguladığı soy kırımdır. Ne var ki Hitler’in ordusunda Yahudi generaller vardır ve Hitler’i finanse edenler Henri Ford gibi Yahudi zenginlerdir. Çelişki gibi görünüyor ama değil. Hitler Yahudiler için Avrupayı yaşanılır olmaktan çıkaracak ki, işi gücü, düzeni olan Yahudiler “Vadedilmiş Kutsal Topraklar”a göç edip orada bir devlet kurulabilsin! Herkes İsrail devletinin kurucusu olarak David Ben-Gorion’u kabul eder, bence İsrail’in kurucusu Hitler’dir!
 
Ulusu oluşturan etkenler çok olmakla birlikte olmazsa olmaz ilk iki koşul vatan ve devlet sahibi olmaktır. Aynı dili konuştuğu halde aynı ulusa mensup olmayan topluluklar olduğu gibi, aynı dine sahip farklı ulusların olduğunu da biliyoruz. Demek ki, ulusalcı(milliyetçi) olmanın zorunlu koşulu, vatan üzerinde devlet olarak örgütlenmektir. Eğer bir vatanımız olacaksa günümüz koşullarında o vatanda devlet biçiminde örgütlü olmanın zorunluluğu kolayca anlaşılmaktadır. Geleneklerinde devlet kurmak olmayan ve kabileler halinde yaşayan “Zenciler ve Aborjinler”in düştüğü durumu düşünürsek ne dediğim daha kolay anlaşılır.
 
Ulusalcılığı olumsuz göstermeye çalışanları şöyle bir sıralarsak; “Türkiye Kemalizm’den vaz geçmelidir” (ABD’li ve AB’li yetkililer, bir çok kez), “Ulusalcı dalgayı aşarız” (F. Gülen), “Ulusalcılık, aşırı sağ faaliyet olarak izlenmeli” (2008’de Em. Gn. Md. Terör Brifingi), “CHP nasıl bir yolda yürüyeceğini, ulusalcı, kafatasçı kişilerle yürünmeyeceğini görmüş oldu” (Hüseyin Aygün, CHP milletvekili), “Ulusalcılık tarihin çöplüğüne atılmalı” (Altan Tan, BDP milletvekili) ve  bir çok AKP’li Bakanla beraber Hükümetin Başbakanı da ulusalcılığı yerden yere vuran konuşmalar yapıyorlar. Bunların sesi olmaktan başka özelliği olmayan yazar ve yorumcuları da katarsak ben şahsen bu gurupla aynı safta yer almam. Hiç bir şey bilmesem bile, bunlar ki ulusalcılığa düşmandır, demek ki o iyi bir şeydir diye düşünürüm. Hemen ulusalcı olurum.
 
Ünlü Yahudi bilim adamı Albert Einstein Hitler Almanyası’ndan kaçıp, Bern Üniversitesinde çalışırken, İsrail devletinin kurulması için kapı kapı dolaşıp herkesten yardım istemiş, öğrencilerinden ve çevresinden “Hocam, siz bir profesörsünüz, bunu nasıl yaparsınız” diye tepki alınca; “Vatansız bir profesör olacağıma vatanı olan bir hamal olurum, daha iyidir” karşılığını vermiş. Sonra İsrail devleti kurulunca kendisine Cumhurbaşkanlığı önerilmiş kabul etmemiştir.  
 
Bizim profesörler şunu unutmasınlar ki ulusalcı olmak ülkenin bağımsızlığından ve bütünlüğünden yana olmaktır. Bağımsız olmayan ülkede özgür birey olunmaz. Özgür birey olamayanlar ise kesinlikle solcu olamaz. Nasıl Müslüman olmanın ilk koşulu “Kelime-i Şahadet” getirmekse, bu gün Türkiye’de solcu olmanın ilk koşulu da emperyalizme karşı olmaktır. Bir yandan emperyalistlerle ve işbirlikçileriyle aynı türkü çalacaksın, sonra da solculuk taslayacaksın.
 
Hadi ordan,  Türk düşmanı, ırkçı seni!
 
[email protected]