Teravih namazı

Teravih namazı
26 Temmuz 2012 09:49

Yıl 1985 Pakistan Lahor şehri. Ramazan ayı : Afgan Türklerinden edebiyatçı Ömer Bahadır KARAKOYUNLU, soydaşımızla tanışmamız camiden çıkarken oldu. Beş gün beraber olduk. KARAKOYUNLU hoca’nın Teravih namazı ile ilgili yaptığı sohbet notlarının, bir kısmını siz saygıdeğer okuyucularımızla paylaşacağız.

     TERAVİH  NAMAZI SOHBETLERİ: Ramazan gecelerinde yatsı namazından sonra kılınan namaza Teravih denir. Hepsi yirmi rekat’tır ve müeeked (Kuvvetli)sünnettir)
     TERAVİH: Rahat etmek demektir. Her iki rekat’ ta oturulup, biraz rahat ettikten sonra tekrar namaza devam edildiği için bu namaza ”Teravih namazı..” denir.
 
    Teravih namazı’nın yirmi rekat olduğu İslam alemi tarafından bilinmektedir. Teravih namazının hepsine birden niyet edilir. ”Ya Rabbi, yirmi rekat teravih namazı kılmaya niyet ettim, uydum imama (Eğer cemaatla kılınacaksa)…” Denir. Öteki selamlarda niyet istemez. Selam aralarında konuşulmaz. Konuşulduğu takdirde tekrar niyet etmek gerekir. Her selamdan sonra salat ve selam okumalıyız.  Teravih namazın da daha büyük sevaplara nail olabilmemiz için, (En sevaplısı) hatimle kılınandır.  İkişer ikişer kılmayı tercih edin, çünkü daha sevaptır.
 
     Sevgili peygamberimiz S. A. S. bir Ramazan gecesi mescide çıkarak yatsı namazından sonra cemaata yirmi rekat namaz kıldırırlar. Bu hal bir kaç gece devam etti. Cemaat bu namaza öyle bir ilgi gösterdi ki mescidde namaz kılacak yer bulunmaz oldu. Bu ilgiyi gören Peygamberimiz mescide çıkmadılar. Ertesi sabah mescide çıkan Peygamberimiz Ashabına şöyle hitap ettiler:
 
     ”Ey insanlar !. Sizin teravih namazı için mescide büyük bir istekle toplandığınızı gördüm . Bu namaz size ALLAH tarafından farz kılınıverir de edasında güçlük çekersiniz, günahkar olursunuz, diye korktum. O halde siz bu namazı artık evlerinizde de kılabilirsiniz.”
 
     Bunun üzerine Ashabı Kiram namazlarını evlerinde kılmaya başlarlar. Bu hal Hz. Ömer; Müslümanların Teravih namazlarını parça parça kıldıklarını gördü. Kimi evinde kılıyor, kimi camide kılıyordu. Camide kılanların kimi cemaatle kılıyordu, kimi yalnız kılıyordu. O zaman Hz. Ömer bu namazını toplu olarak ve cemaatle kılımasını arzu etti. Bu arzusunu Ashabı Kirama açtı. Ashabı Kiram bundan çok memnun oldular. Sevinçle mescide koşarak hep beraber cemaatle Teravih namazını kıldılar. Bununla beraber itiraz edenler de çıktı. Hz. Ömere:
 
     ”Peygamberin yapmadığını ne diye yapıyorsunuz ? Peygamberimiz bu namazın evlerde kılınmasını istemişti …” Dediler. Hz. Ömer bu itiraza şu cevabı verdi:
     ”Peygamberimiz bu namazı ilk defa cemaatle kıldırdılar. Sonra farz olur diye korktuğu için vaz geçtiler. Ama bu gün artık farz olma tehlikesi kalmamıştır. Çünkü farz olması için Vahiy gelmesi lazımdır. Peygamberimiz artık aramızdan gittiklerine göre Vahiy ihtimali de mevcut değidir..”  Hz. Ömerin sözleri cemaati ikna etmiş ve bu hal cemaati sevindirmiş.
 
 
      Oruç ve diğer zamanlarda dermansızlığa yakalanan Müslüman kardeşlerimize, dermansızlığı gideren, Asya’ dan gelen doğal ve pratik formül:
      Malzeme: 1- 300 gram soyulmuş soğan.  2- 300 gram soyulmuş sarmısak.  3- Bir kğ. kaliteli süzme bal. 4- Yarım çay bardağı doğal elma veya üzüm sirkesi. Dikkat ! Sirkeler ev yapımı doğal olmalıdır. 5- 150 gram taze Zencefil.
      Hazırlanışı: Soyulmuş, Zencefil, soğan ve sarmısak mutfak robotunda püre haline getirilir. Sirke ilave edilir ve hazırlanan karışım serin yerde 24 saat dinlendirilir, bir kğ. bal ilave edilir ve tahta bir kaşıkla iyice karıştırılıp, üzerini beyaz bir bez ile örtüp, bir hafta dinlendirilir.
Sonra bez bir torbada iyice sıkılarak süzülür. Süzülen karışım cam kavanoza doldurularak kullanımaya başlanır.
 
      Kullanılışı: Bu karışımı, aç karnına günde dört defa birer tatlı kaşığı yemeli. Bu karışım, en az bir yıl kullanılmalıdır ki şifasını versin. Eger sabırlı olup, iradeniz kuvvetli ise mutlaka ama mutlaka ifadesini kullanarak, şifasını bulacaksınız.
      Not: Hazırladığınız macunu buzdolabına koymayınız. Şeker hastaları doktoruna danışarak kullanmalıdırlar.
 
       Kalsiyum: Ey Yüce Türk İslam alemi ! Kalsiyum’un vakitsiz ihtiyarlamayı önlediğini unutmayalım?
 
       Cenab-ı Hak, Yüce Türk İslam alemini, ALLAH’a inanan, varlığına İman eden, bunu dille ikrar ve kalp ile tasdik eden kullarından eylesin dileklerimizle, ALLAH’ın Muvafakiyeti ve Selamı üzerinize olsun. Samimiyetle yaptığınız ibadetleri ALLAH kabul etsin.
 
       Cenab-ı ALLAH,  Yüce Türk İslam alemini yetim hakkı yiyen münafıkların şerrinden korusun.
 
       Vatan Şehitlerini, T. C.’nin kurucusu M.Kemal ATATÜRK’ü ve nesli tükenen Müslümanları Rahmetle Gazileri Minnetle anar hastalara acil şifalar dileriz.
     
      Hz. Ömer’den büyük sözler:
      Çalışmak en hayırlı sermayedir.
      Şerri bilmeyen içine düşer.
      Borcunu azalt ki, hür olarak yaşayabilesin.
 
      Hz. Ali’den büyük sözler:
      Cahillerin kalbi dudaklarında, alimlerin ağzı kalplerindedir.
      Danışmayı terk eden doğruyu bulamaz.
      Zenginlik gurbeti vatan, fakirlik ise vatanı gurbet haline kor.
      İlim servetten üstündür. Çünkü serveti sen korursun, halbuki, ilim seni korur.
 
      Sevmediğiniz insanların ve varlıklı dilencilerin şerrinden korununuz. (Fethiye ilçesi – Çenger köyü halkından Cevdet Boz)
 
      Kaynakça: Hz. Ömer ve Hz. Ali’den büyük sözler:  Enver  Bolayır  Bolayır yayınevi 1969
      Numan Aladağ’ın, yurtdışı gezi ve kaynak kişilerle sohbet notları. Şifalı bitkiler araştırmaları.


Yazarın Son Yazıları:
Aziz Atam, ruhun şad mekanın cennet olsun
‘CUMHURİYET’, bizi biz yapan ortak değerimizdir
Hicri yılbaşında huzur ve bereket bizimle olsun