Şeyhülislam Torunu Ecevit

Şeyhülislam Torunu Ecevit
31 Ekim 2011 23:57

Fikret Bila 2005 yılında Ecevit’le yaptığı görüşmede açıklamıştı bunu. Rahmetli Ecevit’in “şeyhülislam” gibi görev yaptığını belirttiği anne tarafından büyük dedesi Hacı Emin Paşa’nın görevi resmi belgelerde “Harem Şeyhi” olarak geçiyor. “Hicaz’da ihrama girilen yerden Kâbe’ye dek uzanan bölüm” olan kutsal bölge Harem, Hacı Emin Paşa’nın otoritesi altında bulunuyordu.

Fikret Bila 2005 yılında Ecevit’le yaptığı görüşmede açıklamıştı bunu. Rahmetli Ecevit’in “şeyhülislam” gibi görev yaptığını belirttiği anne tarafından büyük dedesi Hacı Emin Paşa’nın görevi resmi belgelerde “Harem Şeyhi” olarak geçiyor. “Hicaz’da ihrama girilen yerden Kâbe’ye dek uzanan bölüm” olan kutsal bölge Harem, Hacı Emin Paşa’nın otoritesi altında bulunuyordu.


 


Daha sonra büyük dedesinden kalan kıymetli araziyi Türk Hacıları’nın konaklaması ve dinlenmesi koşuluyla devlete bağışlamıştı Ecevit. Fikret Bila, bu durumu ‘Bülent Ecevit’in kişiliğine uyan bir jest..’ olarak tanımlamıştı. Bülent Ecevit, Türk hacılar için sadece bu araziyi bağışlamakla kalmıyor, ayrıca Hazine değerinde olduğu saptanan çok geniş bir kütüphaneyi de yine araştırmacıların kullanımına vermiş oluyordu…


 



 


ECEVİT VAKFI’NA BAĞIŞ YAPMAK


 


CHP,  Rahmetli Bülent Ecevit’in koruma müdürü Recai Birgün’e bağışladığı daireyi satın alıp Ecevit Vakfına bağışlama kararı aldı. Konu , kamuoyunun çok ilgisini çekti ve haber sitelerinde yerini aldı.



Recai Birgün aslında o evi geçen sene satmak istemiş ancak Ecevit Sevenlerinin baskısı sayesinde satmaktan vazgeçmişti.



CHP Ecevit Vakfı’na , gene Ecevit’in dairesiyle jest yapmayı düşünmüş , hem de ölüm yıldönümü olan 5 Kasım öncesi.



Bu beni açıkçası burktu biraz. Rahmetli Ecevit’in öğretileriyle ilgilenilseydi çok daha anlamlı olabilirdi kanımca. Ancak anlatmak istediğim Ecevit’in yaşarken yaptığı bağışlardan bahsetmek…Çünkü Ecevit’in tek bağışı Türk Hacılarına hediye ettiği kıymetli arazi değil çünkü…


 


Merhum Ecevit  yardım ya da bağış yaparken asla kimselerin bilmesini istemez, bunu gizli yapardı. Yani bugünkü gibi asla suiistimal etmeye kalkmazdı ki onun dünya anlayışı çok daha farklıydı.


 


Birkaç örnek…


 


1994 yılında Çanakkale Şehitlikte ortaya çıkan yangın nedeniyle birçok ağaç yok olmuş şehitliğin etrafı nahoş bir manzarayla karşı karşıya kalmıştı.


 


Bu duruma Ecevit kayıtsız kalmamış, orada bulunan arazisini o dönemki emektar şoförü Cemal beye vekalet vererek satmış , tüm parayı yeniden orman oluşturulması için Orman Bakanlığı’na bağışlamıştı.


 


Sadece bu da değil. Antalya’daki orman yangınından sonra oradaki arsasını da satarak yanan ağaçların yerine fidanlar dikilmesini sağlamıştı Ecevit.


 


Çoğu insan bilmeyebilir çünkü Ecevit bunları hep gizli olarak yapıyordu. Güneydoğu’da yaralanan Gazimize Ankara’daki evini bağışlamıştı sessiz sedasız Ecevitler… Rahşan Ecevit, 15 ve 4 yaşında iki erkek ve halen ortaokulda okuyan bir kızlarıyla gecekonduda yaşayan gaziye, kendi adına aldığı evin tapusunu devretmişti.


 


Birkaç yıl önce de Rahşan Ecevit , Bülent Ecevit”in bütün eserleri ile kişisel arşivinde tuttuğu tüm not, yazışma ve belgeler, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayımlanacak. Rahşan Ecevit, kitap dizisinin tüm telif gelirini Mehmetçik Vakfı”na bağışlamıştı.


 



 


 


Buradan yaptığı yardımları ve bağışları daha da yazabilirim. Ancak tartışma konusu yapılan evin bu denli yakışıksız bir süreçte herkesin önünde tartışılması Ecevit’in ruhunu incitir diye korktum.


 


Çünkü Ecevit hayatını maddi ve manevi tüm yönleriyle bu vatana adamıştı…


 


Umarım o eve bu kadar sahip çıkanlar, Merhum Ecevit’in fikirlerine ve yaptıklarına da sahip çıkarlar…


 


[email protected]


 



 


Yazarın Son Yazıları:
‘Bu adamlara Haddini Bildiriniz!’
Türklükten fayda görmedim!
Alternatif usta belgeseli