Mustafa Sarıgül’ün siyasal düşüncelerini ve siyasal hareket tarzını iyi anlamak için 22.Dönemde birlikte milletvekilliği yaptığımız Hasan Aydın’ın twetlerini dikkatle takip edip onları söylenme gayesi olan anlamlarına büründürmek gerekir.

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

Çünkü,Hasan Aydın’ın Sarıgül ile olan kankalığı CHP’nin o zamanki genel başkanı Sayın Deniz Baykal’a birlikte başkaldırısı ile başlamıştır.

Öyle ki,Hasan Aydın o dönemde Parlamento’da Sarıgül taraftarı milletvekillerinin bir nevi başı ve tanzim edicisi durumundaydı.

Bu sıkı işbirliği Mustafa Sarıgül ile Hasan Aydın’ı birbirine daha çok yaklaştırarak kankalığı geri dönüşü olmayan bir şekilde her konuda ”sırdaşlık” boyutuna ulaştırmıştır.

Ayrıca Sarıgül,Hasan Aydın’ı TDH’nın genel sekreteri yapmıştı ki,bu gücü olmayan sanal örgütte ondan izinsiz kuş uçurtmazdı.

İşte Sarıgül, bütün mesajlarını bu sırdaş vasıtasıyla kamuoyuna ulaştırır.

Neden kendisi değil de Hasan Aydın’la?

Çünkü Mustafa Sarıgül’ün ”siyasal kıblesi” yoktur.

Kişisel ve siyasal çıkarları için dönmeyeceği ”siyasal kıble” ve yağdanlık yapıp medet ummayacağı bir ”güç odağı” ve bu odakların önderleri yoktur.

Çünkü bu konuda ‘’siyasal mayın’’ ayak bastığı zaman ‘’bu görüş Hsan Aydın’ı kişisel görüşüdür’’ diyebilmesi için.

Tabi  başkaları yerse.

Peki,Hasan Aydın bu adamın ihtiraslı isteklerine bilinçsizce neden alet olur?

Ee,Hasan Aydın fazla tahsili olmayan Akşam Ticaret Lisesi mezunu, iş piyasasında yetişmiş,şirketi olan uyanık bir işinsanıdır.

Bu konuda gerisini anlatmaya şimdilik gerek görmeden, TDH genel sekreteri ve ”sırdaş” Hasan Aydın’ın 6 Ekim 2013 tarihli yazım hataları ile dolu iki tivitini aynen aşağıya alarak yazımızın başlığını oluşturan hükmü ispat edip perçinleştirelim:

”Haşa,allahuekber diyerek mazlumları katlediyorlardı.en son bu alçakça girişimlere Fethullah hoca bile isyan etti”

”Fethullah hoca söyleminde şunları söyledi.İslam adına istenen bu cinayetler,Haçlı ordusunun ve Moğolların yaptıklarından daha kötü”

Şimdi soruyorum,siyasal bir kişilik dini bir liderin görüşlerini siyaset alanında niçin kullanır?

”Sosyal demokrasi’‘yi hakim kılacağım diyen bir siyasetçi dini liderlerin değil de ”sivil toplum örgütleri”nin varlığını,görüşlerini ve etkinliklerini ön plana çıkarmaz mı?

Amaç o değil,”alemi kör,herkesi sersem zannetme” cingözlüğüdür bu marka kullanma aktivasyonu.

Yani CHP liderine ve kurmay heyetine şu mesajı vermek istiyor.

”Bakın,Fethullah Hoca’nında desteği arkamda,dolayısı ile sağdan da oy alıp İBB başkanı olmak benim için ballı baklavayı tepsinin içinde yemek kadar kolaydır” demek istiyor.

Hemen peşinen söyleyeyim;Fethullah Gülen Erzurumlu olarak benim yerdeşim(hemşehrim)dir;yakından tanıdığım bir zattır.

Ve siz iki sırdaşın süfli emellerine alet olmayacak kadar yüksek zeka sahibidir.

Ayrıca Fethullah Gülen,kendisinin inandığı değerlere inanmadığınızı ve kıymet vermediğinizi çok yakından bilmektedir.

Amacınıza ulaştığınız taktirde ilk önce onun inandığı değerleri çiğneyeceğinizi de çok iyi bilmektedir.

Cenaze namazında yağdanlık cinsinden Kadir Topbaş’ın yanağını öpen,Diyarbakır’da kravatlı teröristlere methiyeler dizen,bana göre olmayan ‘’Kürt sorunu’’nu on beş günde çözeceğini söyleyen makyavelist,oportünist,pragmatist ve ‘’siyasal kıblesi’’ belli olmayan bir kişi nasıl CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olabilir?

Böyle bir durum eşyanın tabiatına ve aklın ilkelerine kesinlikle aykırıdır.

Bunun böyle olmaması için birçok nedenin yanında sadece ‘’Kürt sorununu on beş günde çözerim’’ ifadesi bile başlı başına ülkemiz için bir güvenlik sorunudur,Mustafa Sarıgül.

Recep’in getirdiği son bölünme noktasını, Sarıgül on beş günde halledecek demek ki.

Sarıgül Efendi,senin anlayışınla ben başbakan olsam vallahi billahi on beş gün değil,on beş dakikada çözerim,’’Kürt sorunu’’ denen alçak sorunu.

Çünkü emperyalist ülkelerin ve onların uşağı PKK ile yerli hainlerinin dayattıkları bölünme koşulları tüm çıplaklığı ile açıktır,sadece bunların yazıya geçirilmesi kalıyor ki,o da en fazla on beş dakika sürer.

786 bin 576 kilometre kare olan ve milimetresi sayısı belirsiz milyonlarca aziz şehitlerimizin kanları ile sulanmış Türkiye toprakları senin babandan kalan çiftlik midir ki, bu alçak sorunu siyasal ikbalin için ‘’ver kurtul’’ formülü ile çözmek istiyorsun Sarıgül Efendi?

Bu akıllı insan işi midir?

Var mı öyle üç kuruşa beş köfte?

Sarıgül Efendi,senden başka bu topraklara 76 milyon insan daha ortak.

Bu nedenle sana dur demek milyonlarca yurtseverin asli görevidir.

Ayrıca Başbabakan Recep’ten korkan bir insanın ana muhalefet partisi olan CHP’den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olması parti ve lideri için ‘’harakiri’’ yapmaya eşdeğerdir.

Demek ki adamın korkuları var.

Zaten bu durumu 15 Eylül’de yazdığım ‘’TAYYİP SEÇİMLERDE CHP’Yİ MUSTAFA SARIGÜL İLE VURMAYI PLANLIYOR’’ ve ‘’CHP’YE  BÖYLE BİRİ Mİ GENEL BAŞKAN OLACAK’’ yazılarımda çok net bir şekilde işledim ki,bu yazımı yukarıda bahsettiğim iki yazım ile birlikte okuyucularımın değerlendirmesini yararlı görmekteyim.

İşte o iki yazının linkleri:

http://www.halkinhabercisi.com/tayyip-secimlerde-chpyi-mustafa-sarigul-ile-vurmayi-planliyor

http://www.halkinhabercisi.com/5210002

 

 

Bakın,şimdi Sarıgül Efendi’nin Recep Erdoğan’dan nasıl ödünün patladığına dair ispatı yine yaşamın tüm alanları konusunda ‘’sırdaşı’’ Hasan Aydın’ın 6 Ekim’de attığı tivitlerden anlıyoruz ki,bunları siyasal patronu velinimetinden izinsiz atması olası değildir.

O yazım hatalı tivitlerden ikisi şöyledir ve adeta BOP’un kıdemli eşbaşkan çavuşu Recep Erdoğan’ı göklere çıkarmaktadır:

‘’Bu ülkeye katkılarınız oldu sayın başbakan.Tercihli yollarla ülkeye önemli bir katkı yaptınız.’’

‘’Metrolar,THY ile önemli atılımlar yaptınız.İnkar edemeyiz.’’

Yukarıdaki tivitler korkunun en büyük belalılarındandır.

İktidar sahiplerinden korkan bir insan cesaretli bir politika yapabilir mi?

Muhalefette olan bir siyasetçi hiç korkmadan,yiğitçe iktidar sahiplerini kamuoyunda perişan eden kimse demektir.

Ben niye korkmuyorum?

Çünkü ben tüm kazancımı vatan ve millet için siyaset yolunda harcadım.

Korkanlar ise siyaseti, dolar milyarderi olarak kullanmışlar ve kuyruklarını çok korktukları iktidar sahiplerine kaptırmışlardır.

Böylelerinin kuyruğu Recep Erdoğan’ın ellerindedir.

Dolayısıyla bu korkunç açıkları olanlar, siyaset yolundan çekilmelidirler ya da bunlara liderler tarafından hadleri bildirilmelidir.

Sarıgül,CHP’den aday olduğu taktirde Recep Erdoğan onu şu ana kadar hakkında biriken korkunç dosyalar ile ilk rauntta yere sereceğinden hiç kimsenin zerre kadar kuşkusu olmasın ki,zaten bununla ilgili önemli bir anekdotu yukarıda bahsettiğim yazılarımdan birinde işlemiştim.

CHP’nin, aleyhinde yığınla şaibe dosyası biriken Mustafa Sarıgül gibi birini İBB adayı yaparak hem partiye hem de liderine harakiri yaptıracağını sanmıyorum.

Siyasette hatta asla Kabul edilemez.

Siyasal lider ise sıfır hatalı olmalıdır.

Ben daha önceki yazımda Sarıgül aleyhinde biriken dosyalarla ilgili o zamanki içişleri bakanı Abdulkadir Aksu’nun söylediği anekdotu masal olsun diye anlatmamıştım,CHP’yi önemli bir sıkıntıdan kurtarmak için tarihe bir not düşmüştüm.

Ayrıca, Sarıgül hasbelkader aday olsa bile hem seçimi kaybedecek hem de seçim sonrası ‘’genel başkanlık savaşı’’nı hiçbir ‘’siyasal etik’’e tabi olmadan başlatacaktır.

Söylemesi benden.

Son pişmanlık fayda vermez.

Kimse Mustafa Sarıgül’ün siyasal tombalacı farfarasına aldanmasın.

O,siyasetin boş adamlarındandır.

Siyaset ahlaksal ilke sanatıdır.

---

Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!