CHP Parti İçi Eğitim Sorumlusu Atıcı, Türkiye’deki bütün sandıklarda en az bir CHP’li olacağını garanti ettiklerini, ikinci görevli için Altılı Masa ile iş birliği talep edeceklerini ifade etti.

 

 

CHP, “Öbek Örgütlenmesi” çalışmasını sürdürüyor. Çalışma kapsamında seçmenleri ev ev ziyaret ederek sorunlarını, ihtiyaçlarını dinleyen ve kayıt altına alan CHP gönüllüleri, şimdiye kadar 3 milyon 727 bin 563 evi ziyaret etti. Ziyaretlerde yaklaşık 12 milyon seçmenle iletişim kuruldu.

Yürütülen çalışma sonucunda 100 evden 25’inde kararsız seçmenlerle karşılaştıklarını belirten CHP Parti İçi Eğitim Sorumlusu Aytuğ Atıcı, Gazete Duvar’dan Ceren Bayar’a seçmenlerin yüzde 8’inin sandığa gitmeme eğiliminde olduğunu söyledi.

Sandık güvenliğini sağlamak için 270 bin kişiyi tek tek aradıklarını anlatan Atıcı, Türkiye’deki bütün sandıklarda en az bir CHP’li olacağını garanti ettiklerini, iki görevli olması için Altılı Masa ile iş birliği talep edeceklerini ifade etti.

 

 

‘HAYRET CHP BÖYLE YAPAR MIYDI?’
Öbek Örgütlenme çalışmasının temelinin komşuluk ilişkisi olduğunu ifade eden CHP Parti İçi Eğitim Sorumlusu Aytuğ Atıcı, “Seçim zamanı kapı çalıp broşür verilen bir iş değil. Her bir öbek sorumlusu, sorumlu olduğu mahallede yaşıyor. Komşuluk ilişkisi geliştirmek üzere ziyaretler gerçekleştiriyor. Gerekirse 3-4 sefer ziyaret ediyor” diye konuştu.

Ziyaretlerinin birçok seçmeni şaşırttığını ifade eden Atıcı, “İlk gidişlerde genelde ‘Hayret CHP böyle yapar mıydı’ diyorlar. Birkaç ziyaretten sonra güveni kazanıyoruz” dedi.

 

 

100 EVDEN 25’İNDE KARARSIZ SEÇMEN VAR
CHP’li olan haneleri bir kez ziyaret ettiklerini, mümkünse bu hanelerdeki seçmenleri örgütlenme çalışmalarına kattıklarını anlatan Atıcı, “Bizi evine almayanlar da oluyor. Koyu AK Partili mesela. Onları bu seçim için bir daha rahatsız etmiyoruz. Kararsız, oy kullanmayı düşünmeyen seçmenlere ağırlık veriyoruz. 100 evden neredeyse 25’inde kararsız seçmenlerle karşılaşıyoruz ve bu evlerde çalışmalarımızı yoğunlaştırıyoruz” ifadelerini kullandı.

 

 

SEÇMENLERİN YÜZDE 8’İ SANDIĞA GİTMEYİ DÜŞÜNMÜYOR
Görüşmeleri sonucunda seçmenlerin yüzde 8’inin sandığa gitmeyi düşünmediklerini tespit ettiklerini belirten Atıcı, “Sandığa gitmek istemeyen seçmenlerin önemli bir kısmı AK Parti seçmeni değil. AK Parti seçmeni sandığa gidiyor. Bize oy verme potansiyeli olan ya da bize oy veren insanlarda sandığa gitmeme eğilimi daha fazla. Bu insanları ikna etmeye dönük çalışmalarımız sürecek” dedi.

 

 

‘HER SANDIĞA 5 KİŞİYİ EKLESELER 1 MİLYON SEÇMEN YAPAR, MÜMKÜN MÜ, MÜMKÜN’
Ziyaretleri sırasında seçim güvenliğini etkileyecek durumlarla da karşılaştıklarını ve bunları çözerek ilerlediklerini ifade eden Atıcı, şunları söyledi:

“Girdiğimiz hanede kayıtlı seçmen sayısı Yüksek Seçim Kurulu’nun verilerinde belli. Bu verilerle karşılaştırarak ilerliyoruz. Adreste fazladan görünen seçmenler tespit edersek, biz buna ‘yığma seçmen’ diyoruz, hemen ilçe başkaları aracılığıyla nüfus müdürlüğüne başvurarak bu fazla seçmenleri düşürüyoruz.”

Yüksek Seçim Kurulu’na dönük iyi niyetlerini kaybettiklerini ifade eden Atıcı ‘yığma seçmenlere’ ilişkin, “Bazen hiç tanımadıkları insanlar çıkabiliyor hanelerde. Bazen de art niyet olmayabiliyor. Kızı, oğlu evlenip gitmiş ama adresini almamış mesela. Ama biz artık iyi niyetimizi kaybettik. O noktayı çoktan geçtik. Türkiye’de 200 bin sandık var her sandığa 5 kişiyi ekleseler 1 milyon seçmen yapar. Her sandıktan 5 tane CHP’liyi silseler 1 milyon da biz eksiliriz. Bu mümkün mü, mümkün” diye konuştu.

 

 

‘VATANDAŞ OLAN YABANCILARIN OYLARINA TALİBİZ’
Göçmen olup Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçmiş ve bu seçimde oy kullanacak seçmenlere ilişkin çalışmalarını da anlatan Atıcı, şunları söyledi:

“Suriye’den gelen mülteciler nüfus olarak ağırlıklı. İkinci sırada Afganistan’dan gelenler var. Seçmen bazında değerlendirdiğimizde hükümetin verdiği rakamlarla büyük bir uyuşmazlık yok. Çalışmamızda doğu ülkelerinden ve batı ülkelerinden gelen seçmenler olarak ayırdık mülteci vatandaşları. Doğudan gelenleri ‘AK Parti’ye yakın olan seçmenler’ olarak değerlendirdik. Komşumuz olarak yaklaşarak, onları dinliyoruz. Onlar da seçmen ve AK Parti’ye oy verecekler diye bir kaide yok. Ülkemizde yaşayan, şu veya bu şekilde vatandaşlık hakkını kazanan herkesin oylarına talibiz. Onlara insanca yaşam sağlayacaklarına inandıkları partiye oy verebilirler. Bizim de evrensel insan hakları gereği sorumluluğumuz bu.”

 

 

‘SANDIK GÜVENLİĞİ İÇİN 270 BİN KİŞİYİ TEK TEK ARADIK’
Seçim gününe dair planlamalarını aktaran Atıcı, her sandıkta bir asil, bir yedek olmak üzere 2 CHP’li olması için çalıştıklarını anlattı ve sözlerine şöyle devam etti:

“2 bin parti eğitmeni 270 bin kişiyi tek tek aradı. Bu 270 bin kişi arasından görevi kabul edenler, etmeyenler oldu. Eksikleri tamamlamak için ilçe başkanlıklarımızla birlikte yeni bir çalışma yaptık. Ancak sandıklarda eksiğimiz hâlâ var. Son rakamı MYK’ye ilettik. Şimdi eksik sandıkları doldurmaya çalışıyoruz”.

 

 

‘HER SANDIKTA BİR CHP’Lİ GARANTİ, 2 GÖREVLİ İÇİN ALTILI MASA İLE İŞ BİRLİĞİ’
Türkiye’deki bütün sandıklarda en az bir CHP’li olacağını garanti ettiklerini, iki CHP’li olması için çalışmalarını sürdürdüklerini anlatan Atıcı, “Bu bilgileri zamanı geldiğinde Altılı Masa ile paylaşacağız. Bir tane CHP’li olan sandıkları güçlendirmek için iş birliği talep edeceğiz. İkinci CHP’linin olmadığı yerlerin listesini Altılı Masa’ya ileteceğiz. Böylece her sandıkta Millet İttifakı’ndan iki görevli ve bir gözlemci bulundurmuş olacağız” dedi.

 

 

‘SAHADAYIZ AYAĞINIZI DENK ALIN’
Yürüttükleri çalışmayla, önlemlerini, güvenlik tedbirlerini seçim gününden önce aldıklarını ifade eden Atıcı, “YSK’deki bürokratlar yetkilerini Erdoğan rejiminin yıkılmaması için kullanabilirler. Biz onların ensesindeyiz. Sahadayız, ayağınızı denk alın” dedi.

 

 

‘OYLARIN KORUNMASI İÇİN GÖSTERDİĞİMİZ BU ÇABA DÜNYANIN BAŞKA YERİNDE YOKTUR’
Tüm bu çalışmaları devletin yapması gerektiğini ifade eden Atıcı, “Oy sandığa girdikten sonra bunun korunması için gösterilen bu çaba dünyanın başka yerinde yoktur. YSK her şeyi yapabilir. Güvenmiyorum. AK Parti’ye yarayacak ne varsa yapar. Tedbiri elden bırakmayacağız. Boşluk bırakmayacağız”.