Özdemir İnce’den CHP’li isme federasyon tepkisi!

Özdemir İnce’den CHP’li isme federasyon tepkisi!
27 Eylül 2019 11:01

CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Yunus Emre, “CHP, devamlılık ve değişim” alt başlıklı Kökler (Tekin Yayınevi) adlı bir kitap yayımladı. Kitabı CHP’nin çağdaşlaşma projesine katkıda bulunmak amacıyla yazmış. Ancak bazı temel ve evrensel kavramla ilgili yaptığı tanımlar epey sorunlu. Örneğin: Federasyon.

 

Özdemir İnce/ Cumhuriyet

 

 

“ABD ve Latin Amerika’nın birçok ‘yeni demokrasisi’ başkanlık sisteminin tiranlığa dönüşmemesi için eyaletleri ve yerel idareleri öne çıkarmıştır (…) Dünyada başkanlıkla yönetilen ve federal devlet olmadan demokrasiyi yerleştirebilmiş pek fazla örnek yok. Latin Amerika’da Uruguay gibi küçük ülkeler belki üniter devlet ve başkanlık sistemini bir arada yürüten örnekler olarak düşünülebilir ancak. Türkiye gibi geniş bir coğrafyaya yayılan ve büyük bir nüfusa sahip ülkelere baktığımızda başkanlık ve üniter sistem bir arada olduğunda demokrasi üretmiyor. Üniter sistem içinde başkanlığı demokratik bir biçimde işletebilmek, Türkiye ölçeğinde bir ülke için başarılamamış bir girişim. Bu noktada yanlış anlaşılmak istemem. Türkiye’ye eyalet yönetimlerini öneriyor değilim.” (s.62-63)

 

 

Bir yazar, ele aldığı konunun tarihsel geçmişini ve bu konuda yayımlanmış kitapları bilmek zorundadır. Federatif devletle demokrasi arasında ilişki kuruyorsa bu devletlerin tarihsel oluşumunu bilmek zorundadır. Hele Prof.Dr. Hüseyin Pazarcı’nın Uluslararası Hukuk (Turhan Kitabevi) ve Prof.Dr. Oktay Uygun’nun Federal Devlet (12 Levha Yayınları) adlı kitaplarını okumadan olmaz. Okuyunca da federal devletle demokrasi arasında, sanki tek özellikmiş gibi ilişki kurmaz. (Uygun, s. 241-251) Hele, “Dünyada başkanlıkla yönetilen ve federal devlet olmadan demokrasiyi yerleştirebilmiş pek fazla örnek yok” diyerek ilişkiyi Başkanlık Sistemi’ne indirgemek de mümkün değil.

 

 

Federatif devletlerin oluşumunu anlamak için Hüseyin Pazarcı’nın kitabının 140-185 arası sayfaları ile Oktay Uygun’un kitabının “Federal Teoriler” bölümünü ezbere bilmek gerekir. Dünyada federal sistemle yönetilen birçok ülke var: ABD, Birleşik Krallık, İspanya, Almanya, İsviçre, Avusturya, Belçika, Arjantin, Bosna- Hersek, vb. Bu devletlerin, federe birimlerinin yapıları, egemenlik anlayışları bir gazete sütununda açıklanamaz. Ancak şunu söyleyebiliriz: Federal devletler, bir gereksinim ve zorunluluk dolayısıyla oluşmuştur. Avrupa’daki federal devletlerin federe birimlerinin (ortaklarının) geçmişi Roma İmparatorluğu öncesine dayanır. Örneğin İspanya: Bu ülkeyi oluşturan 17 özerk bölge Franco rejiminin yıkılmasından sonra ortaya çıkmadı. Her zaman vardılar. Franco dönemi dışında Katalonya, 2000 yıldır ya bağımsızdı ya da özerkti. (Bu konuda, “Türkiye’de federal devlet olur mu” sorusuna cevap bulmak için benim Türkiye’nin Sırat Köprüsü: Açılım Masalı – Tekin Yayınları, 2015 adlı kitabımı okumak gerekiyor.)

 

 

Roma İmparatorluğu’nun yıkılmasıyla, ortaya feodal devletlerin, beyliklerin çıkmış olduğunu anımsayalım. Krallıklar da feodal beylikleri koalisyonuna dayanıyordu. Bu düzen büyük Fransız Devrimi’nden (1789) sonra sarsılmaya başladı. Feodal devletler ulus devletlere dönüşür oldular. Ama günümüz Almanyası (adı imparatorluk da olsa), Prusya devletinin öncülüğünde 1871 yılında kuruldu. Şu anda 16 eyalet var.
Birleşik Krallık, İngiltere, Galler ve İskoçya’nın ortaklaşmasıyla 1707’de kuruldu. Bu birliğe 1801 yılında İrlanda katıldı.
ABD’ye gelince: Anakaranın keşfinden sonra ABD olacak topraklara göçüp yerleşenler 18. yüzyıl ortalarına kadar 13 koloni kurmuşlardı. Bu koloniler, altı yıl süren bağımsızlık savaşı sonunda İngiliz krallığını yendiler ve iç işlerinde serbest eyaletlerden oluşan federal Amerika Birleşik Devletleri’ni kurdular (1787).

 

 

Federal devletlerin kuruluş öyküleri aşağı yukarı böyledir. Tarihsel gereklilik ve zorunluluklar sonucu kurulurlar. Bir üniter devletin kendi isteğiyle federal devlete dönüştüğü görülmemiştir. Bilen gören varsa lütfen söylesin. Osmanlı devleti, Anadolu beyliklerini yenerek Anadolu birliğini sağlamasaydı; Kurtuluş Savaşı bu beyliklerin katılımıyla kazanılsaydı, devletin adı Türkiye (ya da Anadolu) Federal Devleti olabilirdi. Yani, demek istiyorum ki: Üniter Türkiye Cumhuriyeti’nin barış içinde federasyona dönüşmesi mümkün değil. Daha fazlasını öğrenmek isteyen Türkiye’nin Sırat Köprüsü: Açılım Masalı’nı okur.

 

http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/1600415/Federasyon_nedir_.html