8 Türk gemici bundan 1 sene kadar önce, geçtiğimiz 15 Ekim 2014’de Sidney’e gitmek üzere yola çıkıyor.

 

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 

 

Ancak Mısır açıklarında gemide bir kontrol yapılıyor ve 22 adet pompalı tüfek fişeği olduğu için gözaltına alınıyor ve fişeklerin Mısır ulusal güvenliğini tehdit amacı taşıyıp, taşımadığının incelenmesi için tutuklanarak hapse konuluyor ve o zamandan beri yargılanıyorlar.

 

Fişekler oysa Somalili korsanlara karşı alınan güvenlik önlemleri kapsamında gemi için tutulan ancak sonradan anlaşmadan vazgeçilmesi üzerine gemiden ayrılan iki güvenlik komandosundan arta kalmış ve hiçbir şekilde bir güvenlik ihlali olarak nitelendirilecek bir durum yok ortada.

 

Ama gel de bunu anlat.

 

Normalde bu tür durumlarla Türk konsolosluklarının, büyükelçiliklerin, Türk Dışişleri Bakanlığı’nın ilgilenmesi ve söz konusu Türk vatandaşlara yardımcı olması gerekir.

 

Ancak şu anda Mısır ve tüm Ortadoğu ülkeleri Türkiye’deki mevcut hükümetten nefret ettiği için bu yoldan sonuç alınamıyor.

 

Fakat gemicilerden birinin babası Trabzonlu ve CHP Trabzon Mlletvekili avukat Haluk Pekşen’i tanıyor.

 

Haluk Pekşen’den yardım istiyor baba ve devreye CHP Milletvekili Haluk Pekşen giriyor.

 

Pekşen zaten avukat ve dolayısıyla olayı bu açıdan da takip etmesi mümkün.

 

CHP’nin milletvekili Haluk Pekşen CHP’li olduğu için, yani Türkiye’deki mevcut hükümetten olmadığı ve muhalefetten olduğu için, tabii ki de bir CHP’li olarak aynı zamanda aklı başında olduğu için hal-i hazırda hükümete bağlı olan Türk Dışişlerinin ve de bu hükümetin hiçbir kurumunun yapamadığı şeyleri yapabilerek, 8 Türk gemicisine yardımcı oluyor.

 

Örneğin, Mısır makamları ile, Mısır yargısı ile ilişki kuruyor ve muhatap alınıyor.

 

Kendisine yardımcı olunuyor.

 

Tercümen lazım gemicilerimize, 8 aydır Türkiye’deki hükümetin sağlayamadığını yapıyor CHP’li Pekşen ve gemicilere tercüman ulaşmasını sağlıyor.

 

Mısır esasen nispeten mutedil bir ülkedir.

 

Öyle çok bozuk, konuşabileceğiniz kimseyi bulamayacağınız ve berbat bir ülke değildir.

 

Yani, biraz aklı başında bir tutumla Mısır’da çok şeyi takip edebilir ve hükümetten veya yargıdan, şurdan burdan size yardımcı olabilecek muhatap bulabilirsiniz.

 

Ama bunun için elalemin ülkesini başına yıkmaya çalışan bir hükümet olmaması gerekir.

 

Ortadoğu’da şurda burda düşman olmadığı kalmayan bir hükümet olmaması gerekir.

 

Mısır’ı örneğin bilirim.

 

Bu baş belası hükümet 2002’de ilk iktidar oduktan sonra ilk yıllarda Irak’a komşu ülkeler zirveleri olurdu İstanbul’da.

 

Bu zirvelere katılmışlığım var ve orda Msıır hükümetinden siyasilerle de epey konuşmam olmuştu.

 

Oldukça, batının demokrasi standratlarına hayranlık duyan tiplerdi genellikle.

 

Bizim o yıllarda AB ile müzakere aşamasına gelmiş olmamıza da çok hayranlık duyuyor ve gıpta ediyorlardı ve Türkiye ile olumlu bir ilişkiye sahiptiler.

 

Ancak bu, Tayyip Erdoğan’ın Ortadoğu’yu yakıp yıkmasından, her işe burnunu sokarak oraya kendine bağlı cihadcıları salmasından sonra ondan nefret edildi ve dolayısyla Türkiye adıyla hiçbir iş yapılamaz oldu.

 

Fakat 8 Türk gemicinin CHP Milletvekili Haluk Pekşen tarafından kurtarılması bize şunu çok iyi gösteriyor…

 

Mısır veya diğer şu an düşman olunan ülkeler Türkiye’nin Tayyip Erdoğan’dan ibaret olmadığını biliyor ve CHP milletvekillerine saygı ve güven duyuyorlar, onları muhatap alıyor ve yardımcı oluyorlar.

 

Bu durum hem CHP ama hem de tüm Türkiye açısından çok önemli ve bize çok iyi bir gelecek perspektifi veriyor.

 

Yani, baş belasından kurtulduktan sonra, evet şu an CHP açısından bir koalisyon ihtimali yok ama ilerde CHP Türkiye’yi tüm Ortadoğu’da ve tüm dünyada yeniden itibarlı, güvenilir ve beraber hareket edilebilir bir konuma taşıyacaktır.

 

not: bu olay bugünkü tüm gazetelerde var

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

 

 

 

 

 

---

Yazarın Son Yazıları:
Bir numaralı hedef İmamoğlu
Bozdoğan Kemeri sessiz bir tanıktır
Demek ki bir değişiklik yok