KILIÇDAROĞLU SARIGÜL'Ü ANLATTI

KILIÇDAROĞLU SARIGÜL'Ü ANLATTI
25 Eylül 2011 18:29

Kemal Kılıçdaroğlu CHP’yi ve Sarıgül’ün partisine davet edilip edilmediğini Ruhat Mengi’ye anlattı.

Dün Ana Muhalefet Partisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ve yeni İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı ile birlikte VATAN’a yaptıkları ziyarete (evden yazmam nedeniyle geç haber aldığım için) biraz geç yetiştim, bu nedenle anlattıklarının bir kısmını kaçırdığıma üzüldüm ama nasılsa ben de gazeteden okuyacağım. Öte yanda sormak istediğim bazı soruların cevabını aldığım ve bazı gözlemlerimi de aktarabildiğim için memnunum.

 

Örneğin Sayın Kılıçdaroğlu “Herkesin CHP’ye yüklendiği, bunun adeta alışkanlık haline getirildiği”nden şikayet ettiğinde (ki özellikle seçim sonrasında iktidar kanadının galibiyeti karşısında ‘yüklenmesi risksiz ve çok daha kolay’ pozisyonda olduğu için medya yorumlarının saldırıya dönüştüğünü yazmıştım) bunun bir numaralı nedenini “Deniz Baykal ve ekibi”nde aramaları gerektiğini, partilerinin “kaynayan bir kazana dönüştürülerek Kılıçdaroğlu’nun yarattığı farklılıkla oluşan rüzgarın önünün kesildiğini” söyledim.

 

KENDİ PARTİSİNE İHANET

 

Bu yönde çok sayıda mektup aldım, konuştuğum insanlardan duydum, birçok CHP’li “Deniz Baykal ve ona yakın milletvekillerinin referandum ve seçim öncesinde yaptıklarıyla, bütün o olaylar ve skandallarla büyük zarar verdiklerini, kendi genel başkanları ve partilerinin aleyhine çalıştıklarını” düşünüyor.

 

Bu nedenle Baykal ve onunla hareket eden birkaç ismin “milletvekili olmalarına izin verilmesine” bile büyük tepki gösteriyor. “Baykal milletvekili olmasaydı Antalya’da alınan oy sayısının daha kötü olmayacağına” da inanıyor. Kılıçdaroğlu “verilen zararı muhakkak ki iyi bilmesine rağmen” bunları yine gülümseyerek, sükunetle dinledi. Bir kez daha bana “farklı bir siyasetçi olduğunu düşündürerek.

 

TERÖR SORUNUMUZA ÖNCELİK

 

Daha sonra “Türkiye’nin terörle kaybettiği ve kaybetmekte olduğu insanlarına, PKK’nın etkisiz hale getirilmesine uluslar arası platformda öncelik verilmesi, diğer ülkelerin sorunlarının önüne alınarak acil çözüm aranması” meselesini Ana Muhalefet’in de gündem başına oturtması konusunu vurguladım. İl ve ilçelerden insanların hala “parti yöneticileriyle iletişim kuramadıkları” şikayetleri geldiğini bildirerek “halkla iç içe olmaları” nın önemine değindim.

 

Kılıçdaroğlu buna çok dikkat ettiklerini söyledikten sonra “özellikle kadınların ve gençlerin öne çıkarılmasını istediğini, onlara her türlü kolaylığın, desteğin sağlanacağını” belirterek kadın ve gençleri davet ettiklerini söyledi.

 

MUSTAFA SARIGÜL’ÜN YERİ!

 

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na “Şişli’nin; arkasında büyük kitle desteği olan, kendi ilçesi kadar ülke genelinde de sevilen Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün neden seçim öncesi CHP’ye davet edilmediğini” sormayı kesinlikle düşünüyordum zira seçim öncesi ve özellikle “parti kurmaktan vazgeçerek CHP’yi desteklemeye karar verdiklerini” açıkladıktan sonra, anketlerde Sarıgül’e ilginin de görülmesinden sonra bunun yapılması gerektiğini defalarca yazmıştım.

 

Sarıgül bütün pozitif gelişmelere ve halktan gelen talebe rağmen seçim öncesinde ve bugüne kadar CHP’ye davet edilmedi, bu durumda gazeteci de “neden”i merak eder, değil mi? Kemal Kılıçdaroğlu soruma karşılık “Mustafa Sarıgül’le elbette birlikte çalışmak istediklerini ve bunu gerçekleştireceklerini” söyleyerek ekledi; “Seçim öncesi kendisinden bu yönde bir talep veya işaret gelmedi, gelseydi mutlaka olurdu”..

 

Açık söyleyeyim, bence Baykal döneminde Sarıgül’ün karşılaştıklarından ve buna rağmen onun iyi niyetli yaklaşımından sonra talep partiden gelmeliydi ve seçim öncesi bunun yapılmaması hataydı. Ama “hatanın neresinden dönülse kardır”, bakalım Kılıçdaroğlu söylediğini gerçekleştirecek ve “eski genel başkandan farklı olduğunu” burada da gösterecek mi?

 

VATAN