İran’da buluşmasalardı daha iyi olurdu

İran’da buluşmasalardı daha iyi olurdu
21 Temmuz 2022 13:11

Erdoğan , Putin ve İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin iki gün önceki Tahran görüşmesi, o bölgelerdeki çelişkileri yatıştırmak yerine azdırdı.

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 

Kuzey Irak’da Türk Bayrakları yakılıyor bugünlerde.

 

 

Tahran buluşması olmasaydı, bugün en azından Türk Bayrağı yakma olayları azmayacaktı.

 

 

Şimdi…

 

 

Hükümet basını ve tabii ki, hükümetin bizzat kendisi olayları olduğundan farklı gösteriyor hep.

 

 

Ama işin aslı şu…

 

 

Hükümet kendi emri altındaki Özgür Suriye Ordusu’na siyasal hakimiyet verilmesini ve bunun Suriye Anayasası’nca teminat altına alınmasını istiyor.

 

 

Suriye Özgür Ordusu Suriye’deki Sünni ve Müslüman Kardeşler ekolünden ve bizdeki hükümete yakın Arapları temsil ediyor.

 

 

Bizdeki hükümet esasen bu yolla Suriye’de bir nevi bir federasyon istiyor.

 

 

Esad’ın devlet gücünü kendine yakın olan Suriye Özgür Ordusu ile paylaşmasını istiyor.

 

 

Esad buna zaten yanaşmıyor ama buna Putin’in de yanaşmaması işi çıkmaza sokuyor.

 

 

İran da bunu zerre desteklemiyor.

 

 

Dolayısıyla iki gün önce Tahran’da buluşmuş olmak için buluşulmuş oldu.

 

 

Kimse pozisyonundan geri adım atmıyor.

 

 

Ki, yarın öbürgün bir başka devlet mesela, bize devletteki egemenlik gücünüzü bize yakın şu grupla paylaşın dese bizi tepkimiz ne olur, di mi….

 

 

Şimdi, bizdeki hükümet bu tür bir pozisyonda olunca Suriye’de bir nefret objesi haline geliyor.

 

 

Ve, Erdoğan-Putin-Reisi buluşması hiçbir sonuç getirmediği gibi bölgedeki psikolojiyi tahrik ederek, Türk Bayraklarının yakılmasına sebep oluyor.

 

 

Erdoğan Tahran’da Putin ve Reisi ile Suriye’yi görüşüyor haberi geldiği anda orda kazanlar kaynamaya başlıyor.

 

 

Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları Bayrağımızın yakılmasından çok rahatsız oluyoruz.

 

 

Ve, elbette ülkemizi yönetenlerden bu tür psikolojik ortamları kaşımayan, bu tür ortamlara sebebiyet vermeyen bir dış politika istiyoruz.

 

 

Ama tabii, bu isteğimizin şu anda karşılanması mümkün değil.

 

 

BUNDAN SONRA BEN DE KILIÇDAROĞLU’NA YAZACAĞIM

 

 

Gerçekten de, aile sigortasından tutun, emekli ikramiyesine kadar, öğrencilerin kredi borcuna kadar, herkesi Kılıçdaroğlu kurtardı bir nebze olsun bugüne kadar.

 

 

Bundan sonra ben de beni rahatsız eden şeyleri ona yazacağım artık.

 

 

Mmmmm…

Ama burada şöyle bir sorun olabilir.

 

 

Hükümet ağırlıklı olarak kendi seçmenini etkileyecek taleplerini yerine getiriyor Kılıçdaroğlu’nun.

 

 

Ki, kitlesel oy kayıpları yaşamasın.

 

 

Aile sigortası, emekli, ikramiyesi, asgari ücret zammı gibi.

 

 

Tabii, toplumda her kesimin kesiştiği ve farklılaştığı konular var.

 

 

Ama taleplerin farklılaştığı alanlar da var.

 

 

Mesela ben kaliteli kamu ve insan kaynakları yönetimi istiyorum çok fena.

 

 

Tabiat ve şehirciliğe bu hükümetin eli bile sürülmesin istiyorum.

 

 

Aman denizlerin yanından geçmesinler istiyorum.

 

 

Yani, anlayacağınız, benim taleplerim için hükümet değişikliği şart.

 

 

En iyisi Kılıçdaroğlu hükümete geçtikten sonra yazayım ona taleplerimi ben.

 

 

Safile USUL  Twitter

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı
Didik didik bir şey aramışlar