Genelkurmay’ın zekası

Genelkurmay’ın zekası
15 Mayıs 2015 17:30

Bu konuda çok geniş tez yazılmalı aslında ama ben köşe yazısı yazıyorum, bu kapsamda ele alacağım konuyu.

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 

İlerki yıllarda çok daha iyi anlaşılacak ama Türk Genelkurmayı’nın olağanüstü bir zekası ve çok “differenciated” bir düşünme kapasitesi var.

 

 

Son okuduğum da bunu bana tekraren gösterdi.

 

 

Dün gazete haberlerinden okuduğum olay şu, ki, bu haber doğru bir haber, bunu görebiliyorum haberin niteliğinden…

 

 

Bu, Tayyip E. biliyorsunuz, aklına bu sıralar çok fena halde paraleli takmış durumda.

 

 

Nerdeyse okullarda geometri dersinden paraleli kaldıracak.

 

 

Dolayısıyla bu durum Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ne de konuldu son MGK’da.

 

 

(MGK’dan sonra yazıma dökülürken bu belge, Fethullah Gülen cemaati ifadesinin kullanılmadığını, genel tanımlar kullanıldığını Bülent Arınç’ın sözlerinden öğrendik, yoksa bunu bilemeyecektik asla)

 

 

Onu diyordum…

 

 

Dün okuduğumuz habere göre, işte, MGK’da hazırlanan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nden (Kırmızı Kitap denen şey) sonra sıra TÜMAS’a gelmiş….

 

 

TÜMAS’a, yani, Türkiye Milli Askeri Strateji belgesine…

 

 

Asker MGK’da Tayyip Erdoğan’ın yana yakıla istediği hususu (Fethullah Gülen cemaati) kendi belgesine, yani TÜMAS’a da koyacak.

 

 

Tamam, Genelkurmay bunu yapmış ancak Hükümet’e, yani Tayyip E.’ye usulünce demiş ki…

 

 

“Tamam, ben askeri belgeme ordu içinde var olan veya olabilecek olan cemaat örgütlenmelerine karşı görev tanımı koyarım ama devlet ve siyaset bürokrasisinde, sivil alanlarda, okullarda, şurda, burda yapılacak olan cemaat ile mücadele konusunda kendime bir görev tanımı yapmam. Çünkü biz ordu olara eski yıllarda, İrtica ile mücadele tanımı yaptık ve bu doğrultuda işler de yaptık. Ama sonra ne oldu, geldiniz, Ergenekon diye tepemize çöktünüz. Bugün de biz görev tanımımıza dini cemaatlerle ilgili bir şey koymayacağız. Ya yarın da başka bir hükümet tepemize çökerse.”

 

 

Hükümet de bu söyleneni kabul etmiş.

 

 

Kabul etmeyip ne yapacak, kabul etmese ordunun müdahalesini resmen talep ve kabul etmiş olacaklar.

 

 

Evet, onlar ordunun cemaate müdahalesini istiyorlar ama bu tür bir müdahaleyi bir kez resmen kabul ettiler mi, ardından başka neler gelebileceğinden emin olamıyorlar.

 

 

Yani, ordu sırf kendilerine çalışşa amenna, istedikleri müdahaleyi yapsınlar ama bu devlet işleri öyle ki, resmi bir belgeye hükümet onayıyla birşey girdi mi, o artık prensip olarak o kağıtta resmen kalıyor ve orduya esnek hareket alanı veriyor.

 

 

Tayyip E.’de haliyle ordunun kendi belirlediği alanlar dışında hareket etmesine imkan sağlayabilecek genel yetkiler vermek istemeyeceği için orduya, ordunun cemaat konusunda söylediğini de kabul etmek zorunda kalıyor.

 

 

Ve, bu durumda asker yüksek zekası ile şunları yapmış oluyor…

 

 

1-Çok ince bir biçimde Ergenekon operasyonları konusunda Hükümet’e tükürdüğünü yalatıyor

 

 

2-Hükümete kendi ağzıyla ordunun aslında temel bir çekirdek devlet aparatı olduğunu itiraf ettiriyor ama sonra çok harika bir biçimde Hükümet’e, “Hayır, biz bunu yapmayız, yoksa sivil hayata müdahale olur” diyor.

 

 

3-Hükümet tükürdüğünü yalarken zorlanıyor ama başka şansı yok

 

 

4-Genelkurmay kendisini Tayyip E.’nin hezeyanlarına kullandırtmıyor, Tayyip Erdoğan’ın artık patalojik hale gelmiş hezeyanları ile arasına mesafe koyuyor. Genelkurmay ayrıca da, orduya karşı yapılanların baş sorumlusunun Tayyip E. olduğunu biliyor.

 

 

Bir de ve de çok önemli bir husus olarak…

 

 

Siz zannediyor musunuz ki, ordu gerçekten de Fethullah Gülen ve her türlü dini veya siyasi vs. cemaati izlemekten ve buna karşı strateji geliştirmekten bir an için vazgeçer…

 

 

Bakın bunu sananlar varsa birkaç AB ülkesinin ordu internet sitelerine baksın mesela, her yere giremezsiniz, zira her yer tıklanmıyor yani gizli ama yine de ülke ordularının her ülkede o ülkeye dair tüm güvenlik meselelerinin hiyerarşik olarak en tepede orduların alanında olduğunu anlayabilirsiniz.

 

 

Bu durum bizde de aynen böyle.

 

 

Fakat Türk Genelkurmayı’nın TÜMAS konusunda Hükümete attığı çalım “futbol tarihine” geçecek cinsten.

 

 

Haliyle, buna Atatürk geni denir bir de.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Bir numaralı hedef İmamoğlu
Bozdoğan Kemeri sessiz bir tanıktır
Demek ki bir değişiklik yok