CHP’li milletvekillerinin 3 aydır Suriye’de rehin tutulan Türk gazeteci Cüneyt Ünal’ı kurtarması ve teslim alarak Türkiye’ye geri getirmesi benim son yıllarda gördüğüm en iyi CHP eylemiydi.

Safile USUL H&H YORUM

Son derece de prestijli bir iş yaptıkları.
 
Söz konusu gazetecinin eşine kavuşma anının ve eşi ile birbirlerine olan samimi ve hakiki bağlılıklarının etkileyiciliğini bir yana bırakırsak…
 
CHP bu eylemiyle Ortadoğu’da gerçek bir arabulucuğun adresi olma yolunda ilerleyebilecek bir zemini de yakalamış olabilir.
 
Biliyorsunuz, bizim başımızda devletlere alenen terörist diyen ve komşu ülkelerin devlet egemenliğine karşı ne olduğu ve sonradan neler yapacağı belirsiz grupların silahlandırılması gibi işler yapan bir hükümet var.
 
Hükümet, elbette ki, CHP’nin bu eyleminden çok ama çok rahatsız oldu.
 
“Manidar” buldu.
 
Manidar, yani, “CHP Esad ile birlikte hareket ediyor” demeye getiriyorlar ama yooooo…
 
CHP aklı başında ve bir ucu Ortadoğu’nun karnında olan bir toprakta devlet kurmuş, sürdürmüş ve savaşa bulaşmamış olmanın genlerini taşıyor.
 
Olay bu kadar basit.
 
Hiçbir manası yok başka bu işin.
 
Esad, Esad ve o Suriye devletine…
 
CHP ise, Türkiye’ye ait.
 
CHP, temeli aydınlanma ile kurulmuş bir devlete ve onlarca yıl sürmüş siyasi mücadeleler sonucu oluşmuş Türk demokrasisine…
 
Esad ise, bağımsızlığını çok sonradan kazanmış ve demokrasi konusunda daha bebek bile olmayan Suriye’ye ait.
 
Herkes kendisinin yani…
 
Olay şu ki, CHP aklı başında bir geleneğin temsilcisi ve aklı başında bir tüzel kişilik olarak, Ortadoğu’da Hükümet’in karıştırıp, başımıza buladığını temizleyebilecek bir eğitime sahip.
 
Beladan uzaklaşma ve uzaklaştırma işleri bunlar.
 
Bulaştırma belayı, CHP’yi manidar bulacak fırsatı da yaratma.
 
Esad tabii ki, Türkiye’de halkın Suriye ile bela istemediğini biliyor, CHP’nin savaş politikası yürütmediğini biliyor, Suriye devletine karşı bir cephe pozisyonunda olmadığını da biliyor.
 
Kendisini düşman ilan etmiş AKP Hükümeti’nden sonra, savaş karşıtı olan CHP’ye sempati duyuyor.
 
Bu bir durum ve bu durumu yaratan AKP’nin ta kendisi.
 
Kim dedi ki, “Git silahlandırma işi yap, o devlet yıkılsın.”
 
Biri bize yapsa bunu…
 
Yani, bir devlet bize dese ki, “Sizin rejiminizin yıkılması lazım”, ne oluruz biz?
 
Evdeki ananız, babanız ne der?
 
Yıkılalım mı der?
 
Her ülke kendi yolunu kendisi gider ve demokrasi mücadelesi ülkelerin kendi içini şekillendirerek o toplumları değiştirir.
 
Dolayısıyla CHP dünyada Türkiye’nin aklı başında geleneğinin yüzü olursa, bu bizim için çok büyük kazançtır.
 
Bu ilerisi için de kazançtır.
 
Ne yani, biz aklını peynir ekmekle yemiş popülizmin batağında mı kurulduk da, bu saçmalıklara CHP’si, şusu, busu, herkes dahil olacak?
 
Ne yani, tekmil Türkiye sizin belanıza mı bulaşacaktı?

---

Yazarın Son Yazıları:
Demek ki bir değişiklik yok
Özgür Özel’i yakından tartmak istiyor
Almanya Cumhurbaşkanı ve İmamoğlu