‘Doğruyum demek yanlış mı?’

‘Doğruyum demek yanlış mı?’
3 Ekim 2013 12:40

MHP’li Halaçoğlu’ndan “andımızın kaldırılmasına” tepki.

 

 

MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu, Demokratikleşme Paketi’ne ilişkin “Amaç, terör örgütü liderini hapisten çıkarmadan önce siyasi yasaklarını kaldırmaktır” derken, “Bakınız Andımızı okullardan kaldırdık diyorlar. Bu uygulama kimleri rahatsız etmektedir. Doğruyum demek, çalışkanım demek yanlış mı? ‘Küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak’ ifadesinden mi rahatsız oldunuz? Varlığımızı Amerikan varlığına mı armağan edecektiniz?” diye sordu.

 

Halaçoğlu Demokratikleşme Paketi’ni OGÜNhaber’e değerlendirdi.

 

Halaçoğlu, hükümetin BDP ve PKK’ya yaranmak için demokratikleşme adı altında göz boyama yaptığını söyleyerek, “Andımızdan neden rahatsız oldular? ‘Türk’üm, doğruyum, çalışkanım’ demek kimleri rahatsız etti. Bu paketin demokratikleşme ile alakası yok. Siz kimi kandırdığınızı zannediyorsunuz?” diye konuştu.

 

“DEMOKRATİKLEŞME GÖZ BOYAMA”

 

İktidar partisinin demokratikleşme adı altında açıkladığı paketin daha en başından antidemokratik olduğunu kanıtladığını savunan Halaçoğlu, “Kendisine muhalif olan basın yayın organlarını toplantıya çağırmayan AKP hükümetinin yaptığı değişikliklere ‘demokrasi paket’i demesi zaten büyük bir çelişkidir. İktidarın demokrasiyle alakası olmadığı gibi bu paketin de demokrasiyle bir alakası yoktur.

 

Yapılan değişiklikler BDP ve PKK’nın istedikleri doğrultusunda gerçekleşmiştir. Andımızın kaldırılması, farklı dil ve lehçelerde eğitim, eş başkanlık gibi öneriler kimlerin talepleridir. Amaç, terör örgütü liderini hapisten çıkarmadan önce siyasi yasaklarını kaldırmaktır. Okullarda resmi dil dışında eğitime izin veriliyor. Bu değişiklik toplum içinde ayrışmalara yol açar. Şimdilik özel okullarda deniyor ama yarın bunu devlet okullarına da uygulayacaklardır.”

-“ANDIMIZ KİMLERİ RAHATSIZ ETTİ?”-

Halaçoğlu, şu değerlendirmeler bulundu:

“Bakınız Andımızı okullardan kaldırdık diyorlar. Bu uygulama kimleri rahatsız etmektedir. Doğruyum demek, çalışkanım demek yanlış mı? ‘Küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak’ ifadesinden mi rahatsız oldunuz? Varlığımızı Amerikan varlığına mı armağan edecektiniz? O zaman mesele bellidir. Andımızdaki ‘Türk’üm’ kelimesinden rahatsızlık duyuyorlar. Bu yüzden andımızı kaldırmışlardır.
Başbakan her konuşmasında Kürt, Laz, Çerkez vurgusu yapıyor. Sürekli böyle diyerek kendisi ayrımcılığı körüklüyor, ama kendisinin bir kere daha ‘Ben Türk’üm’ dediğini duymadık. Kimi kandırıyorsunuz? O yüzden bu değişikliklere inanmamız mümkün değildir. Bu paket tamamen BDP ve PKK uzantısı çevrelerin dayatması sonucu ortaya çıkarılmıştır.

 

“TABELA DEĞİŞİMİ İÇİN”

 

Yer isimlerinin değişeceği söyleniyor. Bizim tarihimizde Kürtçe isimli bir yer ismi yoktur. Türkçe, Rumca ve Ermenice vardır. Tunceli’yi Dersim yapacaklarmış. Dersim ismi bile Farsçadır. ‘Der’ kapı, ‘Sim’ gümüş demektir. Dersim, oradaki büyük bir bölgenin adıdır, onu bile yanlış biliyorlar. Bir de yabancı harflerin kullanımına izin verecekler. Kanunen alfabeye ekleyemedikleri için izin veriyoruz diyorlar. Güneydoğu’daki tabelaların isimlerini değiştirmek için bu düzenlemeyi yapıyorlar. Bunun dünyada başka bir örneği yoktur.

 

“ÜNİVERSİTE İSMİ DEĞİŞTİREREK SORUN ÇÖZÜLMEZ”

 

Peki, Nevşehir Üniversitesi’nin ismini Hacı Bektaşi Veli Üniversitesi diye değiştirmek, Alevi vatandaşlarımızın sorunlarına çözüm getirebilir mi? Yine kimi kandırıyorsunuz? Bu, yine samimi olmadıklarının bir göstergesidir. Hatta onu bırakın Maraş olaylarını protesto eden Alevilere gaz sıktılar. Peki siz hiç PKK’lılara gaz sıkıldığını gördünüz mü?”

 

“EŞ BAŞKANLIK KİM İÇİN?”

 

“Ben eş başkanlık uygulayan BDP’den başka bir parti bilmiyorum. Peki, bu düzenleme kim için yapıldı?” ifadelerini kullanan Halaçoğlu, ayrıca şunları kaydetti:

 

“Acaba Başbakan AKP’ye başka bir eş başkan kabul eder mi? Hiç zannetmiyorum. Onun için yine söylüyorum; bu değişikliklerin kime hizmet ettiğine dikkat edilmelidir.

 

“DENİZ FENERİ’NE NE OLDU?”

 

Yardım toplamayı serbest bıraktık diyorlar. Peki, Deniz Feneri’ne ne oldu? Vatandaşın yardımı güvence altında mı? Burada da amaç bellidir. Kendisine yakın cemaat ve derneklere yaranma çabasıdır. Onlara yatırım yapıyorlar, kendi siyasal geleceklerini finanse ediyorlar. Aynı şekilde kamuda türban düzenlemesi de bir seçim yatırımıdır. Göz boyamadır.

 

“YENİ SEÇİM SİSTEMİ KENDİLERİNE YARAYACAK”

 

Seçim sistemi ile ilgili yapılacak değişiklikler yine kendilerinin işine gelmektedir. Daraltılmış bölge sistemi, büyük partilere yarar sağlamaktadır. Peki, bir bölgedeki oy oranı yüzde 10’dan fazla olan bir partinin genel oy oranı yüzde 5 ve onun altındaysa ne olacak? Bu hakkaniyete uygun olur mu? O yüzden bu düzenlemeye de güvenmek mümkün değildir.

 

Kısacası, demokratikleşme paketi; daha açıklanmasından itibaren gösterilen antidemokratik uygulamalarla, belirli bir kesimin işine yarayan, toplumun genelinin istek ve sorunlarını çözmeyen, göz boyamak için ortaya atılmış, gerçek demokrasiyle alakasız bir düzenleme olduğunu kanıtlamıştır.”