BDP Eşbaşkanı Demirtaş geçenlerde ”Güneydoğu’da 30 Mart seçimlerinden sonra özerklik ilan edilmezse, şimdiye kadar 40 bin insan öldü; şimdi 500 bin insan ölür” mealinde söz söyleyerek akıl dışı bir tehdit savurdu ki, bu ifade tamamen ”Türk Ordusu”nu hedef almaktadır.

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

Bakın neden?

 

Öncelikle bir hususu belirterek yazıma devam edeyim.

 

Oda şudur ki, terör ve bölünme sorununun baş sorumlusu PKK terör örgütü lider kadrosu ile Türkiye Devleti’ni anlaşma masasına oturtan, Oslo görüşmelerini yapan İmralı’daki cani ile görüşmeleri sağlayan, bu acı sona gelmesini sağlayan Recep Erdoğan’dan başkası değildir ve zamanı geldiğinde bu ağır cürümün altından kalkamayacak yargı önünde hak ettiği cezaya mutlaka kavuşacaktır.

 

Biliyorsunuz ”Türk Ordusu”nun sayısı önceden 800 bin-1 milyon personel arasında değişiyordu.

 

Ama BOP’un kıdemli Eşbaşkanı ve BDP’nin en büyük dostu, onların ideallerinin gizli ortağı Recep Erdoğan askerlik süresini kısaltarak, askeri personel sayısını 500 bine indirdi.

 

Neden Recep denilen adam ‘Türk Ordusu’nun sayısını azalttı?

 

PKK ve Kürtçü Parti ile Kürtçü örgütler kendilerinin ifadesi olan ‘’Demokratik Özerklik’’i çok rahatça ilan etmeleri için.

 

Şimdi Kürtçü ve ayrılıkçı partinin Eşbaşkanı Demirtaş çok anlamlı bir şekilde sembolik ifadelerle konuşup, 500 bin rakamını telaffuz ederek, askeri personel sayısını kastedercesine savaş ilan ettiğini ve bu sefer ”Türk askerlerinin hepsini öldürürüz”ü kastettiğini anlamamak için izansız olmak gerekir.

 

Demirtaş bir içsavaşın fitilini ateşleyecek bu sokak kabadayısı sözünü söyledikten sonra PKK’nın legal görünümlü uzantısı BDP’nin çeşitli seviyedeki elemanları Güneydoğu bölgemizde aynı mealdeki söylemlerle ateşin üzerine benzin dökmeye başladılar ki, artık bu bölgemiz patlamaya hazır bombadır.

 

Sadece Güneydoğu illerimizde değil, 30 Mart’tan sonra başta İstanbul olmak üzere İzmir, Ankara, Bursa, Mersin, Adana, Hatay gibi Kürt nüfusun yoğunlukta olduğu yerleşim bölgelerimizde de önemli olayların ve ayaklanmaların olacağını kestirmemek olası değildir.

 

Neden 30 Mart’ı ifade etmiştir Demirtaş?

 

Çünkü fahri Kürtçü Recep Erdoğan onlara ‘’Seçimlere kadar herhangi bir olay çıkarmayın, seçimlerden sonra özerklik hakkınız verilecektir’’ sözünü kesinlikle vermiştir.

 

İşte Recep’in verdiği bu sözü, seçimlere az bir zaman kala kendisine anımsatıyorlar.

 

Bu verilen söz yerine getirilmediği taktirde savaşa başlayacaklarını ve ‘’Türk Ordusu’’nun hepsini imha edecekleri tehdidini savuruyor, zavallı zeka küpü Selahattin Demirtaş.

 

Şimdi bende buradan Demirtaş Efendi’ye sesleniyorum.

 

Bak çocuk, boyundan büyük laflar söylüyorsun.

 

‘’Türk Ordusu’’ dünyanın disiplinli, savaşçı, silah üstünlüğü olan birkaç ordusundan biridir.

 

Kara, deniz, hava birlikleri vardır.

 

Çok seçkin birlikleri vardır.

 

Örneğin çok iyi eğitilmiş komando birlikleri.

 

Ve savaş denen olayı çok profesyonelce yapan kırmızı bereli ‘’Özel Kuvvetler’’ vardır.

 

Halk dili ile söyleyeyim, vala bu kırmızı bereliler kodumu oturtur;o nedenle aklınızı başınıza toplayın.

 

Bombardıman uçakları, helikopterleri, savaş gemileri, tankları, topları, obüsleri, füzeleri ve aklına gelebilecek her türlü imha edici savaş araçları vardır.

 

En gelişmiş piyade tüfeklerinden bahsetmiyorum bile.

 

Çocuk, siz savaş ilan ederseniz, meşru müdafaa hakkı doğar ve ‘’Türk Ordusu’’da gereğini hiç çekinmeden yapar.

 

Türk tarihi bunun ispatlarıyla doludur.

 

‘’Tarih tekerrürden ibarettir’’ gerçeğini hiç unutmayın.

 

30 senedir PKK’nın sürdürdüğü kanlı eylemlerde kahraman ‘’Türk Ordusu’’da henüz son sözünü söylemedi Demirtaş Efendi.

 

Siz 500 bin kişiyi öldürmeyi hedef alırsanız emin olun ki, o zaman ‘’Türk Ordusu’’ son sözünü kesinlikle söyleyecektir.

 

Tez zamanda cahillikten dönün.

 

Cumhuriyet’in ta kuruluşunda eşit vatandaşlar olarak her türlü hakka kavuştunuz.

 

Bölücülük yapma hakkını size kim verdi?

 

Bak lideriniz süper seri katil bölücübaşı Apo bile teslim olduğunda bülbül gibi öterek bu gerçekleri söylüyor.

 

Rahat rahat yaşayın şu topraklarda.

 

Türkler ve Kürtler yaklaşık bin senedir bu topraklarda kardeşçesine yaşıyor.

 

Mert, yiğit, misafirperver Kürt kardeşlerimizin rahat ve huzurunu bozmayın.

 

Şu Recep Erdoğan denilen adama da sakın güvenmeyin.

 

Size verdiği sözlerin hiçbirini yerine getiremeyecek.

 

Çünkü, bunları yaptığı taktirde Türk halkı nazarında itibarını kaybedeceğini düşünüyor şimdilerde.

 

Foyalarının açığa çıkacağından çok korkuyor.

 

Bu korkuları olmazsa sizin isteklerinizi hiç çekinmeden yerine getirecektir.

 

Fakat evdeki hesabı bir türlü çarşı hesabına uyduramıyor.

 

Recep Erdoğan en küçük çıkarı için dünyayı bile yakmaya hazırdır.

 

Şimdi, buradan ‘’Türk Ordusu’’nun komutanlarına sesleniyorum.

 

Teyakkuz halinde olduğunuzu biliyorum.

 

Artık alarm durumuna geçmeniz gerekmektedir.

 

Çünkü bu kışkırtmalardan sonra teröristlerin, cahil tabanla birlikte bir kalkışmaya kalkacağından hiç kuşku duymam.

 

Askeri birliklerin çoğunu en etkili silahlarla birlikte Güneydoğumuza yığarak oraları tahkim etmeniz gerekmektedir.

 

Bakın, çok yakın tarihimizde şunu gösteriyor ki, bu teröristler ancak ve ancak silahlı güçten ve zor kullanmaktan anlar; sonra da kaçacak delik ararlar.

 

Türk milletinin ebedi önderi ve ‘’Türk Ordusu’’nun ebedi Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü örnek alın ey değerli komutanlarımız.

 

Ebedi Başkomutan tüm ‘’Söylevler’’inde size nasıl hareket edeceğinizin,nasıl strateji uygulayacağınızın talimatını verdiğini siz çok iyi biliyorsunuz.

 

Bir de genç Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne kasteden terörist yığınlarını nasıl ve hangi yöntemlerle telef ettiğini de çok iyi biliyorsunuz.

 

Onları tekrar tekrar okuyunuz, lütfen.

 

Yazımı sonlandırırken, 13 Mart 2013 tarihinde yazdığım ve linkini aşağıda verdiğim ‘’TERÖR ASKERİ ÖNLEMLE ÇÖZÜLÜR, ÇÜNKÜ ZAFER NAMLUNUN UCUNDADIR’’ makalemi değerli okurlarımın bir daha okumasını ümit ediyorum.

 

Terör askeri önlemle çözülür çünkü zafer namlunun ucundadır

 

İ.MELİH GÖKÇEK’İN 2001’DEKİ VAADİ İSE İNEK İDİ

 

Evet, yanlış duymadınız; İ.Melih Gökçek 2001’de Türk köylüsüne inek verecekti.

 

Unuttuğum bir şey neden birdenbire aklıma geldi?

 

Şimdi de gittiği Ankara köylerinde vatandaşlara melez üretimle oluşturulacak Ak keçi vaat ediyormuş.

 

İ.Melih nedense siyasete hayvanları alet etmekte pek hevesli.

 

Çoğu insanımız hemen anımsar, 2001 senesinde AKP’ye karşı genel seçimlere hazırlanmak üzere Demokrat Parti’yi canlandırıp başına geçecekti.

 

O tarihlerde bir televizyon programında İ.Melih Gökçek’in ‘’Ölmeden önce ben bu ülkede başbakanlık yapmak istiyorum’’ sözünü bizzat duymuşumdur.

 

Bu nedenle bayağı uğraştı, propaganda çalışmalarına başladı.

 

Bu propaganda çalışmalarının en önemli vaatlerinden biride köylüye inek dağtma şarlatanlığıydı ki, ta bunu tüm vilayetlerde kiraladıkları bilbortlara bile yansıtıyorlardı.

 

İ.Melih bir süre Demokrat Prti ile ilgili çalışmalarına devam etti ama AKP’nin 2002’de seçimi kazanmasından sonra ‘U’ dönüşü yaparak gelip tüm döneklerin yaptığı gibi Recep Erdoğan’a yüzü kızarmadan, utanmadan teslim oldu.

 

Şimdi Ak keçi meselesi.

 

Şunu her Ankara’lı bilsin ki İ.Melih inek vaadini unuttuğu gibi Ak keçi vaadini de unutacak, çıkarlarına doğru çark edecektir.

 

Onun adı İ.Melih Gökçek.

 

[email protected]

 

 

 

 

 

---

Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!