CHP’li Altay: Erdoğan ailelerden ve 82 milyondan özür dilemeli

CHP’li Altay: Erdoğan ailelerden ve 82 milyondan özür dilemeli
2 Temmuz 2019 19:00

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM’de yaptığı konuşmada Sivas Katliamı’nı kınadı ve Ergenekon Davası sürecini değerlendirdi.

 

 

 

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, başta Ergenekon Davası olmak üzere Türkiye’nin kumpas davalarında büyük kayıplar yaşadığını vurgulayarak, “12 yıl sonra Ergenekon Davası çökmüştür. ‘Ben dahi bu davanın savcısıyım’ diyen Sayın Erdoğan, dava sürecinde yaşamını yitirenlerin ailesinden ve mağdur edilen bu yüzlerce insandan özür dileyecek midir? Sayın Erdoğan, 82 milyondan özür dileyecek midir? Sayın Erdoğan, bu mağduriyetlerle ilgili olarak mağdur olanlara, ailelerine hak ettikleri tazminatları ödeyecek midir?” diye konuştu.

 

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM’de yaptığı konuşmada Sivas Katliamı’nı kınadı ve Ergenekon Davası sürecini değerlendirdi.

 

Kin ve öfkeden arınmış, hoşgörünün hakim olduğu bir Türkiye’yi arzuladıklarını vurgulayan Altay, “Nefret dilinin, nefret söyleminin, din istismarının, inançların siyasallaştırılmasının bedelini Anadolu topraklarında vatandaşlarımız yıllardır ağır bedellerle, can kayıplarıyla, vahşi katliamlarla ödemekte. 2 Temmuz 1993 bir kara gündür, bir ayıplı gündür. Din ve inanç istismarının vahşete, katliama, linçe dönüştüğü gündür. Üç gün sonra gerçekleşen Başbağlar katliamı da şüphesiz öyledir. Kin ve nefretten arınmış Türkiye düşüncesiyle biz CHP olarak 20 yıldır 2 Temmuzda Sivas’ta, 5 Temmuzda Başbağlar’da bu katliamlarda hayatını kaybedenleri bizzat anmak üzere heyetler gönderiyoruz” diye konuştu. Altay şunları söyledi:

 
LİNÇ KÜLTÜRÜNE SET VURULMALI

 

“Sivas katliamından sebep, Sivaslıları itham etmedik, etmiyoruz, etmeyiz de; itham edilmesini de şüphesiz doğru bulmayız. Ancak Sayın Başkan, linç kültürünün yerleşmeye ve olgunlaşmaya başlaması, bu Parlamentoda bulunan tüm siyasetçilerin dikkate alması gereken bir durumdur; düşünülmesi, üzerinde çalışılması, sorgulanması gereken bir durumdur.

 

Türkiye’de, geldiğimiz nokta itibarıyla, iki kişinin bağırmasıyla, iki provokatörün sesini yükseltmesiyle; önüne, ardına bakmadan; aslını, neslini, esasını sorgulamadan insanların saldırganlaşması; önüne geleni taşlayan, palalayan, yumruklayan, ateşe veren gözü kararmış kitlelerin çok kolay oluşabiliyor olması, siyaset kurumunun ve bu Parlamentonun şapkasını önüne koymasını gerektiren bir hâldir ve bu durumdan on yedi yıldır ülkeyi yöneten iktidarların, hükûmetlerin, onların başbakanlarının, başkanlarının da aynı şekilde Türkiye’nin içinde bulunduğu bu hâl karşısında bir durup düşünmeleri gerekir. Toplum farklı bir noktaya doğru, provokasyona açık bir yara hâline dönüşen bir noktaya doğru hızla yaklaşmaktadır. Buna önlem alınmalıdır” diye konuştu.

 

 

ERDOĞAN ÖZÜR DİLEMELİ MAĞDURLARA TAZMİNAT ÖDENMELİ

 

Ergenekon Davası’nda verilen beraat kararlarını da yorumlayan Altay, şöyle devam etti:

“2007 yılında Ergenekon, Balyoz operasyonları adı altında ve sahte delil üreterek, gizli tanık tutarak, kozmik oda senaryoları tanzim edilerek Türk Silahlı Kuvvetlerine ama özünde Türkiye Cumhuriyeti’ne bir darbe gerçekleştirildi.

İnsanlar öldü, binlerce insan mağdur edildi. 26’ncı Genelkurmay Başkanı terörist olarak tutuklandı ve on iki yıl sonra ‘Pardon’ deniliyor. Ve daha üzücüsü, davanın o günkü resmî savcısına o günün Başbakanı zırhlı aracını tahsis ediyor ve o günün Başbakanı ‘Ben dahi bu davanın savcısıyım’ diyebiliyor.

Bu dava çökmüştür. ‘Ben dahi bu davanın savcısıyım’ diyen Sayın Erdoğan, yaşamını yitiren vatandaşlarımızın ailelerinden ve mağdur edilen bu yüzlerce insandan özür dileyecek midir? Sayın Erdoğan, 82 milyondan özür dileyecek midir?

Devleti sevk ve idare ediyor olan Sayın Erdoğan, bu mağduriyetlerle ilgili olarak mağdur olanlara, ailelerine hak ettikleri tazminatları ödeyecek midir? Bunu da merak ediyorum. Sayın Erdoğan, AK Parti’nin Genel Başkanıdır. AK PARTİ grup sözcülerin bu sorularıma yanıt vermelerini bekliyorum.”