CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında, parti genel merkezinde toplanan Parti Meclisi (PM) toplantısı sona erdi. Yaklaşık 9 süren toplantıda, CHP’nin 26 Şubat’ta yapılacak Olağanüstü Kurultay’ında delegelere sunulacak, tüzük taslağı masaya yatırıldı. PM üyeleri, genel merkez tarafından hazırlanan ve tüzük hazırlık komisyonundan geçen tüzük taslağı üzerinde, görüşlerini bildirdi.

Genel merkez, yarın da milletvekilleriyle yapılacak toplantıda, vekillerin tüzük değişiklikleri konusundaki görüşlerini alacak.

Genel Başkan Kılıçdaroğlu PM toplantısında, “Özel bir yasa çıkardık, Başbakanın özel göreviyle bazı kamu görevlileri gidip belli suçlara özgürce bulaşabilecekler. Nedir o suçlar? Cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı. Olabilir ya, Sayın Erdoğan Sayın Gül’e kızabilir. E ne yapalım? Bir saldırın, bir itibarsızlaştırın bu adamı, şu adamı diyebilir” dedi

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından bazı başlıklar şöyle

Failler ortalıkta geziyor
“Geçmişteki faili meçhul cinayetlerin içinde kamu görevlileri var mıydı? Yok muydu? Onlarca kamu görevlisi faili meçhul cinayetin faili olarak ortalıkta hale geziyorlar. Bu ülkede tetik çekenin sırtını sıvazlamadık mı biz? O zaman bu yasal yetki yoktu. Şimdi onun yetkisi de geldi.”

12 Eylül paşalarının yapamadığını Erdoğan yapıyor
“12 Eylül paşalarının yapamadığını Erdoğan yapıyor. Birisinin apoletleri vardı, bunun apoletleri yok. İkisinin arasında bir fark yok. Eğer fark olursa bu dönem karanlık açısından daha karanlık bir döneme giriyoruz.”
Şerefli bir adamsan söylersin
“Başbakan, bir ülkenin Başbakanını düşünün. Çıkıyor ayakları yerden kesilmiş, uçakta bir demeç veriyor. Efendim Cumhuriyet Halk Partili belediyeler Alman Vakıflarından aldıkları paralarla terör örgütü PKK’ya kaynak aktarıyormuş. Başbakan söylüyor bunu. Sıradan bir insan değil, bir belediye başkanı değil, bir AKP milletvekili değil. Devletin bütün sırlarına vakıf olan bir Başbakan söylüyor. Çete kurma yetkisini kafasına koyan bir Başbakan söylüyor bunu. Çıktık söyledik. Şerefli bir adamsan çıkarsın o belediyeleri söylersin. Şerefli olduğunu kanıtlayamadı çünkü söyleyemedi. Gensoru verdik, çık özür dile dedik. Özür dilemek bir erdemdir, yanlışlık yaptım de. Söylemedi. Gensoru verdik, gensoru mecliste. Hesabını ver. Çık o CHP’li belediyeleri tek tek açıkla adamsan. Açıkladı mı? Hayır kaçtı. Yalancılığını bütün millete anlatmak bütün CHP’lilerin boynunun borcudur. Yalan söyleyen bir Başbakan olamaz. İftira atan bir Başbakan olamaz. Ahlaklı olan bir Başbakan iftira atamaz. Bir Başbakanda aranması gereken ilk koşul ahlaktır. Bir Başbakanda ahlak olmalı, vicdan olmalı. Bunların olmadığı bir Başbakan bir ülkeyi nasıl sağlıklı yönetebilir.”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında, parti genel merkezinde toplanan Parti Meclisi (PM) toplantısı sona erdi. Yaklaşık 9 süren toplantıda, CHP’nin 26 Şubat’ta yapılacak Olağanüstü Kurultay’ında delegelere sunulacak, tüzük taslağı masaya yatırıldı. PM üyeleri, genel merkez tarafından hazırlanan ve tüzük hazırlık komisyonundan geçen tüzük taslağı üzerinde, görüşlerini bildirdi.

 

Genel merkez, yarın da milletvekilleriyle yapılacak toplantıda, vekillerin tüzük değişiklikleri konusundaki görüşlerini alacak.

 

 

Genel Başkan Kılıçdaroğlu PM toplantısında, “Özel bir yasa çıkardık, Başbakanın özel göreviyle bazı kamu görevlileri gidip belli suçlara özgürce bulaşabilecekler. Nedir o suçlar? Cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı. Olabilir ya, Sayın Erdoğan Sayın Gül’e kızabilir. E ne yapalım? Bir saldırın, bir itibarsızlaştırın bu adamı, şu adamı diyebilir” dedi

 

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından bazı başlıklar şöyle;

 

Failler ortalıkta geziyor

“Geçmişteki faili meçhul cinayetlerin içinde kamu görevlileri var mıydı? Yok muydu? Onlarca kamu görevlisi faili meçhul cinayetin faili olarak ortalıkta hale geziyorlar. Bu ülkede tetik çekenin sırtını sıvazlamadık mı biz? O zaman bu yasal yetki yoktu. Şimdi onun yetkisi de geldi.”

 

 

12 Eylül paşalarının yapamadığını Erdoğan yapıyor

“12 Eylül paşalarının yapamadığını Erdoğan yapıyor. Birisinin apoletleri vardı, bunun apoletleri yok. İkisinin arasında bir fark yok. Eğer fark olursa bu dönem karanlık açısından daha karanlık bir döneme giriyoruz.”

 

Şerefli bir adamsan söylersin

“Başbakan, bir ülkenin Başbakanını düşünün. Çıkıyor ayakları yerden kesilmiş, uçakta bir demeç veriyor. Efendim Cumhuriyet Halk Partili belediyeler Alman Vakıflarından aldıkları paralarla terör örgütü PKK’ya kaynak aktarıyormuş. Başbakan söylüyor bunu. Sıradan bir insan değil, bir belediye başkanı değil, bir AKP milletvekili değil. Devletin bütün sırlarına vakıf olan bir Başbakan söylüyor. Çete kurma yetkisini kafasına koyan bir Başbakan söylüyor bunu. Çıktık söyledik. Şerefli bir adamsan çıkarsın o belediyeleri söylersin. Şerefli olduğunu kanıtlayamadı çünkü söyleyemedi. Gensoru verdik, çık özür dile dedik. Özür dilemek bir erdemdir, yanlışlık yaptım de. Söylemedi. Gensoru verdik, gensoru mecliste. Hesabını ver. Çık o CHP’li belediyeleri tek tek açıkla adamsan. Açıkladı mı? Hayır kaçtı. Yalancılığını bütün millete anlatmak bütün CHP’lilerin boynunun borcudur. Yalan söyleyen bir Başbakan olamaz. İftira atan bir Başbakan olamaz. Ahlaklı olan bir Başbakan iftira atamaz. Bir Başbakanda aranması gereken ilk koşul ahlaktır. Bir Başbakanda ahlak olmalı, vicdan olmalı. Bunların olmadığı bir Başbakan bir ülkeyi nasıl sağlıklı yönetebilir.”