AKP’nin elinde olan 11 ilçe ile MHP’nin bir ilçesi CHP’ye geçti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 2019’da kaybedilmesinin ardından, ilçe belediyeleri cemaat, vakıf ve derneklerin ana gelir kapısı oldu. Kesilen İBB musluğu ilçe belediyeleri üzerinden telafi edildi.

 

 

AKP’nin elinde olan 11 ilçe ile MHP’nin bir ilçesi CHP’ye geçti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 2019’da kaybedilmesinin ardından, ilçe belediyeleri cemaat, vakıf ve derneklerin ana gelir kapısı oldu. Birgün’den İsmail Arı’nın haberine göre kesilen İBB musluğu ilçe belediyeleri üzerinden telafi edildi. Anadolu ve Avrupa yakasının kalbi konumunda olan özellikle Üsküdar ve Beyoğlu Belediyesi bu rant çarkının merkez üsleri oldu. Bu ilçelerde son 20 yılda imza atılan vurgunun büyüklüğü ise hayallerimizi dahi zorlayacak türden.

 

 

ÜSKÜDAR:

2023 bütçesi 3 milyar TL’nin üzerinde olan Üsküdar Belediyesi, son 20 yılda kapısına gelen hiçbir cemaati, vakıf ve derneği kırmadı. 2023 yılında doğal afetler için sadece 6 milyon TL’lik kaynak ayırdılar.

Sadece birkaç örnek vermek gerekirse:

Erenköy Cemaati’nin derneği ile 2022’de protokol imzaladılar. Belediyeye ait bir bina bu cemaate teslim edildi. Üsküdar Belediyesi, Nakşibendi Tarikatı’yla bağlantılı olduğu bilinen Ferşad Vakfı’na Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden 21 yıllığına kiraladığı taşınmazı verdi. Yetmedi, Madımak Katliamı sanıklarının avukatlığını yapan Fuat Sağıroğlu’nun derneğiyle de protokol imzalandı ve bir bina derneğin kullanımına bırakıldı.

2014’ten 31 Mart 2024’e kadar, 10 yıl boyunca Üsküdar Belediyesi’ni yöneten Hilmi Türkmen’in protokol imzaladığı vakıf ve dernekler saymakla bitmeyecek kadar fazla. Hatta hızını alamayan Türkmen, 2023’ün son aylarında yöneticisi olduğu Klasik Türk Sanatları Vakfı ile işbirliği yaparak belediyenin binasını kullandırma kararı aldı.

Hilmi Türkmen, yurttaşların deprem yardımını depolarında çürütmesi, park alanlarını yapılaşmaya açması ve Ensar Vakfı Yönetici İsmail Şirin’e yaklaşık 250 milyon TL’lik ihale vermesiyle hafızlara kazındı, vukuatları baştan sonra anlatılmak istense belki de 500 sayfalık bir kitap çıkar.

 

 

BEYOĞLU:

Bilal Erdoğan ile özdeşleşen Okçular Vakfı’nın başkanlığını yapan Haydar Ali Yıldız özellikle Beyoğlu Belediyesi’ne başkan yapıldı. Yıldız, hayalleri kurduğu rant projesi için harekete geçti, Fetihtepe’de halkı zorla sokağa atıp evlerini yıktı. Ardından iş makinelerinin girdiği Fetihtepe rant merkezi oldu.

Beyoğlu Belediyesi’ni denetleyen Sayıştay 2020’de vicdanları sızlatan bir gerçeği açığa çıkardı. Eğlence vergisi hasılatının yüzde 10’unu Verem Savaşı için ayırıp belediye sınırları içerisinde yer alan Verem Savaş Derneği teşkilatına verilmesi gereken belediyenin, bu parayı vermediği anlaşıldı. Verem Savaş Derneği’ne aktarılmayan para ise 2 milyon 685 bin TL olarak hesaplandı.

Yıldız seçimi kaybetmeseydi “Altın Boynuz” diye adlandırılan Haliç’in kıyısını rant alanına dönüştürüp kentin siluetini tamamen katletmek için harekete geçecekti. İmar planları dahi hazırdı ve tek eksiği seçimi kazanmasaydı.

 

 

ÇEKMEKÖY:

15 yıl boyunca AKP’li Ahmet Poyraz’ın yönettiği Çekmeköy AKP belediyeciliğinin tam anlamıyla bir özeti. 15 yıl önce orman ilçesi olan Çekmeköy artık bir beton ilçesi. Kuzey Ormanlarının başlangıcı ve tampon görevi görmesi gereken geniş bir beton seline kapıldı. Yeşil alanlar ve askerî arazilerde lüks siteler yükseldi. Çekmeköy 10 yılda Bağcılar’a dönüştürüldü. Ranta açacak alan kalmayınca mahallelerdeki küçücük parklara göz diktiler. 2022’de Çekmeköy halkı deprem toplanma alanı da olan küçük bir parkı korumak için 3 ay gece gündüz nöbet tutup direndi.

Ahmet Poyraz, örnek aldığı lideri Erdoğan’ın gibi inadına o parktaki ağaçları söktürüp beton döktü. Korkudan halkın yanına gelemeyen Poyraz, parka iş makinelerini bir polis ordusuyla sokturdu, halkı gözaltına aldırdı. Seçim ardından ise Çekmeköy halkı her yerde, “Kestirdiği ağaçların, yaşam alanlarına beton döktürdüğü hayvanların, parkı elinden aldığı çocukların ahı Poyraz’ın yakasında” diyor.

Ayrıca Poyraz, üzerinde okul ve cami olan alanları Hazine’yi verip karşılığında ranta uygun boş arazi alma konusunda da bir ustaydı.

 

 

SANCAKTEPE:

Sancaktepe 2009’da kuruldu ve 31 Mart yerel seçimine kadar AKP tarafından yönetildi. Tıpkı Çekmeköy gibi yaklaşık 10 yılda bir beton yığınına dönüştürüldü.

Seçimi kaybeden AKP’li Şeyma Döğücü, üç küçük çocuğun ölümüne neden oldu. “Temeli atalım, prosedür arkadan gelsin” diyerek İstanbul Valisi ile bir cemevi inşaatının temelini attı. Temelini attı ancak daha sonra çivi dahi çakmadı. İmar planları ve ruhsatı olmayan kaçak belediye inşaatının temeli suyla doldu. Belediye yöneticileri durumu fark edip suyu boşaltmadı ve üç küçük çocuk, üç kardeş su dolu temele düşerek hayatları kaybetti. Şeyma Döğücü ve belediye yönetimi göz göre göre ölümüne neden oldukları üç küçük çocuk için yargılanmadı, hesap vermedi.

Döğücü, cinsel istismar skandalıyla gündem olan Hiranur Vakfı’nın Sancaktepe’deki kaçak yapılarına göz yumdu ve İBB’nin uyarılarına rağmen işlem yapmadı. Hatta İBB’den evrak gizledi.

Döğücü, tekel bayileri ile içki satan marketlere 2021’de 3.500 TL’ye verdiği belgenin ücretini 150 bin TL’ye kadar çıkardı. Tek amacı içki satanları cezalandırmak ve içki satan yerlerin açılmasını engellemekti. Nur Cemaati’nin Hayrat Vakfı ile yandaş İlim Yayma Cemiyeti’nin yüz binlerce liralık kirasını ve faturalarını Sancaktepe Belediyesi ödedi.

 

 

SİLİVRİ:

Kentin tek MHP’li ilçesiydi ve yerel seçimde yeniden CHP’ye geçti. Belediye Başkanlığını MHP’li Volkan Yılmaz’ın mütevelli heyeti üyesi olduğu Nişantaşı Üniversitesi’ne belediyenin binalarını tahsis etti.

 

 

BEYKOZ:

Tokatköy Mahallesi Beykoz’un en güzel alanlarının başında geliyor. Görenleri hayran bırakan bir Boğaz manzarası var. Yıllardır Tokatköy’de oturan halk 2022’de kapıları kırılarak, evleri biber gazına boğularak sokağa atıldı. Evleri yerle bir edildi ve bu mahalle Emlak Konut eliyle ranta uygun hale getirildi. Bu projenin başmimarı ise yıllarca AKP’nin yönettiği Beykoz Belediyesi oldu.

Polis zoruyla sokağa atılan 67 yaşındaki Gülümser teyze emekli maaşı ile kirada oturması mümkün olmayınca kenti terk etti. Son konuştuğumuzda, “Ellerimden ayaklarımda tutup polisler beni sokağa attı. Ben yaşadıklarımı hazmedemiyorum. Biz bu zulmü hak etmedik” demişti.

Yetmedi, belediye cinayete azmettirmekten müebbet hapis cezası alan ve cezasının kesinleşmesiyle yurtdışına kaçan firari Galip Öztürk’e ait bir binayı kiraladı. Öztürk’ün binası millet kıraathanesine dönüştürüldü.

 

 

ÇATALCA:

Aziz Nesin tarafından kurulan, birçok çocuğa yuva olan Nesin Vakfı’nın merkezi Çatalca’da… Aziz Nesin ve arkadaşlarının dişinden tırnağından artırarak yaratığı Nesin Vakfı’nın hemen yanına İsmailağacılar yerleşti. Ardından Çatalca Belediyesi İsmailağa Cemaati’ne bağlı Rabıta Vakfı ne isterse verdi. Ruhsatsız ve imar mevzuatına aykırı şekilde yaptığı inşaatlara göz yumdular.

Bile isteye İsmailağa Cemaati’ni Nesin Vakfı’nın ve oradaki çocukların başına bela eden, kanunları hiçe sayan AKP’li Çatalca Belediye Başkanı Mesut Üner kaybetti. Nesin Vakfı, çocuklar, ağaçlar, doğa kazandı

 

 

EYÜPSULTAN:

Kemerburgaz ve Kuzey Ormanları parsel parsel yapılaşmaya açıldı. Yandaşlar kesesinin büyüklüğüne, yani yapabilecekleri konut projesinin büyüklüğüne göre arazi kaptı. Son 10 yılda Eyüp bir beton yığınına dönüştürüldü. En fazla arazi satan belediye unvanını kapmak için büyük emek harcadılar!

2022’nin başında Eyüpsultan Belediyesi, iki arazisini AKP’li Milletvekili Asuman Erdoğan’ın eşi Fatih Erdoğan’ın şirketine 1,7 milyar TL’ye sattı. 2022 sonunda şirketin hazırlattığı raporda arazilerin değerinin 5,3 milyar TL olduğu belirtildi.

 

 

ŞİLE:

Menzil Cemaati’ne bağlı Nakış Gıda isimli şirketten gıda kolisi satın aldılar. Pazarlık usulüyle düzenlenen ihaleyle, belediyenin kasasından Menzil’in şirketine 1,2 milyon TL aktarıldı.

 

 

BAYRAMPAŞA:

İBB, Recep Tayyip Erdoğan’ın 2003 yılında attan düştüğü parka kreş ve mahalle evi gibi alanlar yapmak istedi. Ancak Bayrampaşa Belediyesi parkı İBB’ye devretmedi.