Çabalıyor ama destek yok
25 Mayıs 2021 12:35

Dün akşam Habertürk yayınında Süleyman Soylu Sedat Peker’in iddialarına cevap veremedi.

Safile USUL H&H YORUM

Fotoğraf: AFP/ Adem Altan

Hep çok uzun uzun konuştu ama söyledikleri mizansen olarak şu şekilde anlatılabilir.

Örnek…

Soru: Sedat Peker’e yakın olduğunuz doğru mu?

Cevap: Ben küçükken top oynardım, birgün eve dönerken yolda bir ördek gördüm, kanatları kopmuştu, aldım kucağıma, yaralarını sardım. Sonra eve geldim, rahmetli babam Tv izliyordu….”

Aynen bu tarzdı.

Bir ara gazeteciler, “Hergün milyonlarca kişi Sedat Peker’i izliyor ve onun söylediklerine inanıyor.” deyince, “Milyonlarca kişi porno da izliyor” dedi.

O an çok sinirlendim, bir de kamuoyuna hakaret ediyor.

Pornoyu beş kişi izler, on kişi izler.

Oysa şu anda Türkiye’de milyonlarca kişi, gazeteci, kendi siyasi partisinin mensupları dahil, tüm siyasi parti mensupları, siyasetle ilgili tüm vatandaşlar, tüm sendikalar, sivil toplum kuruluşları vs. Sedat Peker’i izliyor.

Ve, Sedat Peker son derece somut bilgiler veriyor.

Mesela diyor ki, “Benim sağ kolum Erdal Aras’ı Doğru Yol Partisi’nin Merkez Yönetme Kurulu’na aldın.”

“Akrabam Reşat Fazlıoğlu ile devamlı görüşüyordun, HTS kayıtlarında belli.” diyor.

İntihar eden Silivri eski emniyet Müdürü Hakan Çalışkan’a gözaltına aldığı birisini serbest bıraktırmak için Süleyman Soylu’nun oğlunun baskı yaptığını, tüm isimleri vererek anlatıyor.

Bunlara hiç cevap vermiyor Süleyman Soylu.

Ve, kendi siyasi parti mensupları da bunun farkında.

Bu nedenle de nitekim, Süleyman Soylu dün gece, “Şu an bir sessizlik var” diyor, yani, kendi siyasi partisinin de ona destek olmadığını bu şekilde ifade ediyor.

Bugün grup toplantısında Bahçeli de destek vermedi Süleyman Soylu’ya.

Şöyle dedi mealen…

“Fiile değil, faile bakalım, bir komplo var Türkiye’ye karşı.”

Yani diyor ki Bahçeli, söylenenler doğru bile olsa, bunu söyleyene dikkat edin, söyleyenin amacı Türkiye’ye komplo.

Ve, bu komplo lafı tarihinde hiç bugünkü kadar sefil ve çaresiz olmamıştı.

Her şey komplo. Bunlar masum.

İddialara tek bir cevap yok, veremiyorlar ama komplo demeye gelince, coşuyorlar.

Bir de devlet ve millet kavramlarını kirletiyorlar devamlı.

Dün gece Süleyman Soylu da devamlı millet ve devlet diyordu.

Oğlun senin gücüne sığınarak devletin polislerine yasa dışı işleri için baskı yapıp, intiharlarına neden oluyor, o bize devlet ve millet diyor.

Millet biziz. Dedelerimiz, büyük annelerimiz, topraklarımız, tarihimiz, varlığımız. Emdiğimiz süt.

Devlet Atatürk ve ondan sonra da gelişen, serpilen Türkiye Cumhuriyeti.

Siz hangi hakla bizim varlığımızı kirli işlerinize kalkan yaparsınız.

Siz bizim toplum ve devlet olarak adımızı nasıl ayaklarınızın altına alırsınız… Mafyaya çerez yaparsınız…

Bu kelimeleri kullandıkça siz, midem bulanıyor artık çok fena sizden.

Bir de şunu söylemek istiyorum…

Sedat Peker’in ifşalarından yine anlıyoruz ki, Süleyman Soylu, “Erdoğan adam tokuşturmayı sever” demiş. Ve bunu somut olarak Berat Albayrak ile ihtilafına matuf olarak söylemiş.

Yani, esasen Süleyman Soylu tv’lerde istediği kadar Erdoğan’a övgüler düzsün, gerçekte araları iyi değil.

Ve, aslında da Sedat Peker şu anda kendini korumak için Erdoğan’ı hedef almıyor ama anlattığı herşeyin ucu oraya da gidiyor.

Hürriyet Gazetesi’ni AKP’lilerin ricası üzerine bastırttığını söylüyor.

Kimse de yalanlayamadı bugüne kadar.

Ne, yani, AKP’lier bu tür şeyleri habersiz, izinsiz, onun arzusu hilafına yapabilir mi?

Fakat şu anda olay Süleyman Soylu ekseninde dönüyor.

Süleyman Soylu, bundan önceki yazımda da söylediğim gibi düşünüyorum hala, gider.

Bu haliyle kalamaz. Bunu AKP’liler de istemez.

Sadece uygun bir an beklenir kanımca.

Türkiye’nin önünde ise, hukuk devletini yeniden inşa etmek gibi tarihsel bir görev tüm çıplaklığı ile ortada duruyor.

Umarım bu çok uzun sürmez.

Türkiye, Türkiye Cumhuriyeti’nin kirletilmesine daha ne kadar dayanabilir ki…