‘Bu bir seçim bildirgesi değil’

‘Bu bir seçim bildirgesi değil’
8 Aralık 2022 11:33

CHP’nin hafta sonu açıkladığı vizyon belgesi, gündemdeki yerini koruyor. CHP Parti Meclisi Üyesi Müslim Sarı, Habertürk ekranlarında vizyon belgesinin satır aralarını açtı ve vizyon belgesine yönelik eleştirilere yanıt verdi.

 

 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 24. Dönem Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Müslim Sarı, Habertürk ekranlarında Kübra Par’ın sunumuyla yayınlanan Açık ve Net’te CHP’nin 3 Aralık’ta kamuoyuyla paylaşılan Vizyon Belgesi’nin detaylarını anlattı.

 

 

“CHP KOLLEKTİF AKILLA BİR VİZYON ÇALIŞMASI YAPTI”
CHP’nin Viyon belgesiyle bugüne kadar hiç yapılmamış bir şeyi yapmaya çalıştığını söyleyen Müslim Sarı, “Yapılmaya çalışılan şey kolektif akılla Türkiye’ye bir vizyon üretmek. Biz CHP’nin kendi mutfağında böyle bir vizyon belgesi üretip ‘işte vizyon belgemiz bu’ deyip kamuoyunun karşısına çıkabilirdik ama öyle olmadı. CHP’nin kendi siyasi kadroları artı bunun dışında olan kadrolarla beraber kolektif ortak akılla bir vizyon çalışması yaptı” dedi.

 

 

“70’E YAKIN AKADEMİSYEN KATKI SUNDU”
Vizyon belgesinin arka planında 70’e yakın akademisyenin katkısı olduğunu ifade eden Sarı, “Bunlar arkada çalıştılar, metinler hazırladılar. Bunların hiçbiri kamuoyuna yansımadı. Bu arkadaşların yüzde 99’u Türkiye’de yaşayan yerli ve milli arkadaşlar. Bu arkadaşların içinde yabancılar yok. Bu ülkeyi bilen, tanıyan insanlar. Bu insanların hepsi siyasi kadro değil. Bu insanlar ‘Cumhuriyet Halk Partisi iktidara doğru giderken kendi birikimlerimizi emrine sunmaya hazırız, biz katkı sağlayabiliriz, elimizi taşın altına sokabiliriz, Türkiye’ye ve dünyaya ilişkin biz böyle bakıyoruz, bu tür analizlerimiz, çözüm öneriliriz var’ dediler. Cumhuriyet Halk Partisi de onları aldı” diye konuştu.

 

 

“BU BİR VİZYON ÇALIŞMASI BİR SEÇİM BİLDİRGESİ DEĞİL”
Vizyon belgesinin oluşumunda CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun ABD ve İngiltere ziyaretlerinin de büyük pay sahibi olduğunu ifade eden Sarı, “Bunun öncesi de var. Biz burada sunumları görüyoruz ama sayın genel başkanımızın yaptığı geziler var Amerika’ya, İngiltere’ye önümüzdeki günlerde Almanya’ya yapacağı gezi var. Burada yapılan görüşmeler var, buradan elde edilmiş izlenimler var, katkılar var bunların hepsi de bu sürecin içine girdi. Buna böyle bakmak lazım. Neticede bu bir vizyon çalışması bu bir seçim bildirgesi değil. Bunun üzerine seçim bildirgesi gelecek” dedi.

 

 

“2030’A GELDİĞİMİZDE HER 3 KİŞİDEN BİRİ İŞİNİ KAYBEDECEK”
“Vizyon çalışmasında biz genel ilkeleri genel çerçeveleri koyduk ama bunun için somut hedefler de var” diyen Sarı, şöyle konuştu:

* Biz diyoruz ki 2 trilyon dolar olacak Türkiye’nin milli geliri 2030’da. 22 bin dolar kişi başına milli gelire ulaşacağız. 600 milyar dolar ihracat yapacağız 2030’a kadar, 3.5 milyon yeni istihdam yaratacağız. Nasıl yaratılacak, biz teknoloji, bilgi odaklı kalkınma politikası üretiyoruz aslında burada. Bunun para politikası maliye politikası ayağı var. Bağımsız merkez bankası diyoruz bunların hepsi somut öneriler.

* Bugün Türkiye’de olmayanlar bunlar. Yeni bir istihdam politikası diyoruz. Bakın biz istihdamı yeniden yapılandıracağız diyoruz. 2030’a geldiğimizde 3 kişiden biri işini kaybedecek. 3 kişiden birinin işini makinalar yapacak. Şimdi inanılmaz bir teknolojik işsizlik dönemi geliyor.

 

 

“UCUZ İŞ GÜCÜYLE, UCUZ İŞ YAPARAK DÜNYAYLA REKABET EDEMEYİZ”
“Peki biz bu işsizleri nasıl yeni işlere yönelteceğiz eğitim politikasını yeniden tasarlamayacak mıyız, istihdamı yeniden ele almayacak mıyız, endüstriyel nasıl dönüştüreceğiz?” diyen Sarı, “Biz ucuz iş gücüyle ucuz iş yaparak dünyayla rekabet edemeyiz. Bilgi teknolojisini esas alan katma değeri yüksek ürünleri nasıl üreteceğiz. Bunların hepsi bir bütün. Bu bütün içinde tek tek sunumlar yapıldı. Bunun para politikası ayağı ne olacak? Mali politika ayağı ne olacak istihdam ayağı ne olacak?” şeklinde konuştu.

 

 

“BİZ MEVCUT YOKSULLUKLA MÜCADELE ETMEYECEĞİZ, YOKSULLUĞU BİTİRECEĞİZ”
Vizyon belgesine ilişkin eleştirilere de yanıt veren Sarı, şunları söyledi:

* Şimdi mesela acımasızla eleştirilen konulardan biri; bu bir liberal programdır diyor. Bakın bu programın en büyük ayaklarından biri sosyal politikalar. Biz mevcut yoksullukla mücadele etmekle yetinmeden, yeni yoksulların olmasını engelleyecek bir çerçeve geliştirdiğimiz sosyal koruma sistemi öneriyoruz. Diyoruz ki biz evet yoksullar Türkiye’de çok yüksek rakama ulaşmış, insanların yoksulluğunu yönetmeyeceğiz bunu bitireceğiz. Bunun için politikalarımız var ama aynı zamanda diyoruz ki biz yeni yoksullar üretmeyeceğiz ekonomi dönüşecek, dönüşmek zorunda.

* İşte mesela sayın Rifkin’le ilgili tartışmalarda; Rifkin’in söyledi şey şu ‘dünya 3. endüstri devriminin eşliğinde bununla ilgili tarihsel örnekler verdi. Eğer ekonomide mobilizasyon olmuşsa eğer iletişim devrimi yaşanmışsa ve eğer enerji rejimi değişmişse sanayi yeni bir döneme girecek diyor verdiği örnekler bunlar ve diyor ki dün 3. Sanayi devriminin eşliğinde. Türkiye bu 3. Sanayi devrimini yakalamalı. 1. Sanayi 2. Sanayi devrimini kaçırdık geride kaldık ama 3. sanayi devriminin öncü ülkesi olabiliriz. Türkiye’nin potansiyelini anlattık.

* Şimdi diyoruz ki 4.5 saatlik bir uçuş mesafesiyle 58 ülkeye ulaşabiliyoruz yaklaşık 22 trilyon milli gelire ulaşabiliyoruz Türkiye bir merkez ülke olabilir Türkiye bir lojistik merkezi olabilir, bütün bu ilişkileri hayata geçirebilecek bir bölgesel güç olabilir potansiyeli var. Daron bey ne dedi? ‘İşler kötü, ekonomide sonuçlar kötü ama iki şeyden umutluyum: Türkiye’nin potansiyeli çok yüksek yani bu potansiyeli kinetik hala getirebiliriz, iki ne yapmamız gerektiğini biliyoruz’ dedi.