Bir teselli ver…

Bir teselli ver…
17 Aralık 2012 00:05

Bir teselliye ihtiyacım var çünkü siyasi olarak öngörmenin çok zor olduğu bir zamandayız.


Safile USUL H&H YORUM

Örneğin İstanbul ne olacak, yeniden AKP mi alacak İstanbul’u?

Başbakan Erdoğan gitgide daha da agresifleşiyor ve bu devam edecek, çok daha da agresifleşebilir.

Mesela dizi bitirme arzusu da bu agresyonundan kaynaklanıyor çünkü laik kültürün hakimiyeti onu bitiriyor, buna dayanamıyor. İstediği kadar siyasi baskı yapsın topluma ve basına, birikmiş laik kültürü, birikmiş sanat kültürünü yenemiyor.

Sanat çünkü demire sızacak kadar ince, aynen kayayı delen su gibi.

Veya, mesela, Erdoğan Taraf’ı bitirdi çünkü bilhassa da Taraf’ın Gül’ü destekleyen tavrına çok fena ifrit oldu.

Taraf’ın üzerine de binasının kaçaklığından gitmiş ve öyle çökertmiş.

Halen daha epey güçlüce at oynatabiliyor ve yerel seçimlerde ne olacağı da belli değil.

Uzaktan bazı şeyleri okuyamıyorum ve bunun da sıkıntısını çekiyorum.

Hem de, Hükümet yerel seçimlere gizli bazı stratejilerle yükleniyordur, bundan eminim.

İzmir’den tut, İstanbul’a kadar saman altından su yürütüyordur.

Ve, buna karşı bu olayları yerinden takip edecek bir muhalif ağ yeterince yoktur gibime geliyor.

Anlayacağınız bir teselliye fena halde muhtacım.

O nedenle bugün kendime bir teselli listesi yaptım, buyrun aşağıda:

1-Hükümet Anayasayı değiştiremiyor ve değiştiremeyecek, hem bunun için gerekli destek yok arkasında, hem de nasıl değiştirmek istediğinden artık kendisi de emin değil ve hem de Kürt meselesine Anayasa değişikliği ile cevap vermenin zorluklarını ve risklerini bunu yaşayarak gördü ve çareyi ordu korumasına girmekte buldu. Bir Anayasa değişikliği görmüyorum ufukta ve bu bana teselli veriyor

2-Erdoğan’ın başkan olma ihtimalini görmüyorum çünkü ne bunun için gerekli anayasal değişikliği yapabilecek durumda, ne de kendi partisinden yeterli bir destek buluyor. AKP’nin içi dahi Erdoğan’a tepkili bu konuda. Gül de cabası. Erdoğan bu konuda kendi siyasi zemininde de yeterli moral desteğe sahip değil.

3-Başbakan içerde bastırıp, büküyor, eziyor, basını bitirdi, işadamlarını vergi korkusu ile sindirdi ama dışarda çanına ot tıkılıyor. Dış politikada milim ilerleyemiyor. Ortadoğu’yu istediği yönde şekillendiremiyor. Heveslenip atladığı işlerde onu öne atan ABD tarafından dahi destek görmüyor ve stopaja uğruyor. Rusya tam karşısında. Uzlaşma, arabulucu alanlarında dahi yedeklerle ikame ediliyor ve oyun dışına atılıyor. Eli kuru, geri kalan tarafı yaş anlayacağınız. Silahlandırdığı gruplar bile ona sadık değil.

4-Devletin makro dengesini bozamadı. Devletin klasik hiyerarşik yapısı, verilen tepkilerin şekli değişmiş olsa bile, aynı pozisyon ve muhtevada yerinde duruyor.

5-AKP tabanı Erdoğan’ın sözlerini değil, laik ve modern toplumu modelliyor. Kadınlar içsel olarak hep daha çok açılıyor. Kapalı kadın ise, isyanını gitgide daha da feministleşerek artikule ediyor. AKP tabanında ahlak eskisinden çok daha sağlıklı bir biçimde gözlemleniyor. Ahlak vaaz edenlerin ikiyüzlülükleri ile modern toplum bireyinin dingin ahlakı arasındaki fark eskisinden çok daha iyi görülüyor. AKP tabanındaki kadın da (buna Ayşe Böhürler ve Nihal Bengisu Karaca da dahil) bu cephede kadın üzerinden siyaset yapan erkeklerin kendi içlerine aslında farklı bir arayışta olduklarını çok iyi görüyorlar ve buna tepkilerini üstü kapalı bir biçimde dile getiriyorlar.

Yani…

Erdoğan ve ona bağlı olarak Hükümet baskı yapıyor, sonuç alıyor, sindiriyor, eziyor ama istediği sonuçlara ulaşamıyor ve değişim yapamıyor gerçekte.

Bugünlük bu kadar teselli yetebilir bana.

Daha fazlası için bekleyişe devam.

Not:Sevgili Gürdal Esin Hanım, kaç gündür yazacağım, hep son anda unuttum. Dediğiniz çok doğru. Aynen öyle.


Yazarın Son Yazıları:
Özel-İmamoğlu-Yavaş ekseni
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan