CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Prof. Dr. Haluk Koç, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “çakma milliyetçi” olduğunu öne sürdü.

Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk’e konuşan Koç, Erdoğan’a ve iktidara yüklendi.

Koç, Suriye krizinden yerel yönetimlere ilişkin yasa teklifine, son zamlardan tutuklu milletvekili sorununa kadar pek çok konuya değindi.

İşte Koç’un çok konuşulacak açıklamaları

ULUSLARARASI oyun kuruculann talimatı ve yönlendirmesiyle başlayan Suriye macerası gittikçe batağa giriyor. Suriyeli olmayan değişik uyruklu birçok kişi kafasına göre cihat yapmak üzere Türkiye üzerinden girip çıkıyorlar. Suriye sınırındaki illerimizde başta hizmet sektörü olmak üzere esnaf ciddi sıkıntı içinde. Suriye üzerinden başka ülkelere yaptığımız ihracat da çok olumsuz bir biçimde etkilendi.

RUSYA ile olan ilişkilerimizde de sonbahar dönemine girildiğini görüyoruz. Moskova-Şam seferini yapan uçağın Türkiye’ye indirilmesi ilişkileri germeye başladı. Putin’in ziyaretini ertelediğini açıklaması ciddi bir mesajdır.

AKDENİZ’e düşen uçağımız, Uludere’de öldürülen 35 vatandaşımızla ilgili açıklama yapamadık ve olaylar karanlıkta kaldı. Şimdi indirilen uçakta ne bulunduysa bunu da açıklayamıyorlar. İstihbarat nereden geldi? Uludere’de 35 vatandaşımızın öldürüldüğü istihbarata veren kaynak mı verdi? İstihbaratın yanında talimat da verildi mi? Başbakan, sinirlenmeden bunlara cevap vermeli.

ÇAKMA milliyetçilik bir yere kadar. Perde arkasında Suriye politikası, Oslo, İmralı görüşmeleri dahil her türlü gizli kadar. Gizli kapaklı pazarlıklara gireceksin, perdenin önünde de Mehmet Akif’ten şürler okuyarak çakma milliyetçilik yapacaksın.

“İstiklal Marşımız’ı kullanıyorlar”

CHP’li Haluk Koç, Türk Hava Yolları’nın İstiklal Marşımızı reklamda kullanmasına tepki gösterdi. Haluk Koç, “Marşımızın içi boşaltılıyor. Her şeyi alıştıra alıştıra dejenere etmekte AKP birebirdir” dedi.

Binbir surat politası bir yere kadar dayanır.

BİR yandan da ‘kuşa bak kuşa’ politikası yürütüyorlar. Millete ‘kuşa bak kuşa’ diyor ve onların havaya bakmasını sağlıyorlar ardından zamlarla vuruyorlar. En pahalı benzini, motorini kullanan ülke Türkiye…

AVRUPA Birliği de artık Türkiye’ye farklı bakıyor. AKP’den demokrat bir parti, Erdoğan’dan demokrat kimlik yaratmaya çalışan aymazlar da özeleştiri yapmaya başladı. Senaryoyu yazanlar, Erdoğan’ı Batı’da farklı bir biçimde gösterenler şimdi pişman.

HÜSEYİN Çelik AKP’nin, ben de CHP’nin sözcüsüyüm. O konuştuğu zaman 17 televizyon kanalı canlı veriyor, ben konuştuğum zaman canlı yayın araçları olmasına rağmen yayına girilmiyor. Demokrasi bu mu? Ülke sorunlarıyla ilgili olarak Çelikle istediği televizyon kanalında açık oturuma hazırım.

CHP ‘nin daha önce gündeme getirdiği konular artık Avrupa Birliği (AB) raporlarında da yer almaya başladı. Sendikalar sözleşme yapamıyor, öğrenciler cezaevlerine atılıyor, adil yargılama hakları ihlal ediliyor. Balyoz davasında yaşanan hukuksuzluklar da AB komisyonunun raporuna girdi.

PARTİMİZ Merkez Yürütme Kurulu’nda, tutuklu milletvekilleriyle ilgili geçen yasama yılı başında imzalanan protokol çerçevesinde AKP bir irade geliştirmezse, Başbakan’ın gece aklına gelen fikirleri, sabah bir kanun teklifine dönüştürerek CHP grubuna uzlaşma aramaya gelmemesi gerekiyor. Bunun yolunu kapatıyoruz.

MHP ile bal-kardeş gidiyorlar. Çoğunluk ararlarsa MHP’den istediği desteği alsınlar.

YENİ büyükşehirler oluşturuluyor. Haritayı önlerine almışlar, bir şeyler yapıyorlar. Örneğin Hatay’ın içinde inanç temeline dayalı olarak mahalleleri ayırarak yeni belediyeler oluşturuyorlar. 2 binden fazla belediye, halka sorulmadan kapatılıyor. Seçim sistemi üzerinde oynayacakları sinyali geliyor. Gölde su bittikçe kurbağayı yüzdürecek önlemleri almaya çalışıyorlar.