Başbakan 48. maddeden önce nereye varmak istediğini açıklamalı”

Başbakan 48. maddeden önce nereye varmak istediğini açıklamalı”
14 Temmuz 2013 14:22

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın 48 maddenin hemen Meclis’ten çıkarılmasını istemek yerine, anayasa değişikliyle nereye varmak istediğini ve neyi amaçladığını açıklaması gerektiğini belirterek, “48 maddenin Meclis Genel Kurul’a getirilmesi çok erken, çok zamansız ve çok da gereksizdir” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın 48 maddenin hemen
Meclis’ten çıkarılmasını istemek yerine, anayasa değişikliyle nereye
varmak istediğini ve neyi amaçladığını açıklaması gerektiğini
belirterek, “48 maddenin Meclis Genel Kurul’a getirilmesi çok erken, çok
zamansız ve çok da gereksizdir”
dedi.

Bahçeli, Genel Merkezde düzenlediği basın toplantısında yeni anayasa
çalışmalarına değinerek, TBMM Başkanı Cemil Çiçek başkanlığında,
anayasa hazırlığıyla ilgili çok gayretli bir sürecin yaşandığını, MHP
olarak da bugüne kadarki çabaları takdirle karşıladıklarını ve mutlaka
sonuca ermesini istediklerini vurguladı.

Bahçeli, “Biz elimizi taşın altına koymaya varız ve bunda da son
derece kararlıyız. Bu itibarla, MHP sonuna kadar uzlaşma masasında
oturacak, tekliflerinde ısrarlı olacak ve milletimize yakışır, birlikte
yaşamamızı teminat altına alan bir anayasa yapımı için üzerine düşen ne
varsa yerine getirecektir. Esasen bu, milletimize verdiğimiz bir sözün
gereğidir”
dedi.


KIPKIRMIZI ÇİZGİLER

Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun 48 maddenin değişikliğinde görüş birliğine
vardığını ancak, komisyonun milli bekayı doğrudan doğruya ilgilendiren,
devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü tam manasıyla
etkileyen maddeler hakkında fikir ve düşünce mutabakatı sağlayamadığını
belirtti.

Bahçeli, daha önce de altını çizdiği “Her türlü anayasal çalışmanın,
hazırlığın ve çerçevenin özü ve ilkesi; devletimizin Türkiye
Cumhuriyeti, adımızın Türk milleti, başkentimizin Ankara, dilimizin
Türkçe, bayrağımızın ay yıldızlı al bayrak, milli marşımızın İstiklal
Marşı olduğu kararlılığına, sözüne ve değiştirilemeyecek iradesine bağlı
olmalıdır. Milli birlik ve bölünmez bütünlüğümüzün dayandığı temellerin
tek devlet, tek vatan, tek millet, tek bayrak ve tek dil ülküsü olduğu
benimsenmelidir. Bunun dışındaki her yol, yöntem, teklif ayrılıkta,
bölünmede, çözülmede, dağılmada mutabakat arayışıdır ki, bizim de buna
evet dememiz, onay vermemiz kendimizi inkardır, Türk milletini yok
saymaktır”
şeklindeki sözlerini hatırlatırken, “Tekraren belirtmek
isterim ki, bunlar yalnızca MHP’nin değil aynı zamanda büyük Türk
milletinin kıpkırmızı çizgileridir. Aşılması, geçilmesi, heba edilmesi,
anlamsızlığa sürüklenmesi, terk edilmesi söz konusu olmayacaktır. Bizim
anayasadan anladığımız bunlardır”
dedi.


“BAŞBAKAN 48 MADDEDEN ÖNCE NEREYE VARMAK İSTEDİĞİNİ AÇIKLAMALI”

Bahçeli şöyle devam etti:

“Başbakan Erdoğan öncelikle 48 maddenin hemen Meclis’ten
çıkarılmasını istemek yerine, anayasa değişikliyle nereye varmak
istediğini ve neyi amaçladığını açıklamalıdır. Uzlaşılan 48 madde yabana
atılmayacak kadar önemlidir. Ancak şu günkü şartlarda Anayasa Uzlaşma
Komisyonu’nu fiilen bitirecek ve sakatlayacak adım ve yaklaşımlardan
uzak durulması da bilhassa Başbakan Erdoğan bakımından ciddiye alınması
gereken siyasi bir sorumluluktur. Şunu iyi biliyoruz ki, Başbakan her
fırsatta anayasa yapım sürecine vadeler biçmiştir. BDP’yle işbirliğinden
bahsetmiş, referandum alternatifini ileri sürmüş, başkanlık sistemini
anayasanın merkezine koyarak aslında uzlaşma kanallarını tıkamıştır.
Başbakan Erdoğan’ın anayasa değişikliğinde gözettiği amaç; başkanlık
koltuğuna oturmak, PKK’yı memnun etmek, bölücülerin statü taleplerini
karşılayarak teminat altına almak olarak şekillenmiştir. Bizim şu günkü
ortamda; Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nu tökezletecek bir eğilimin içinde
olmamız şöyle dursun; Başbakan’ın iftar programlarında kafasına estiği
gibi atıp tutmasına, hezeyanlar içinde seslendirdiği çağrılarına kulak
asmamız mantıklı ve makul bir tercih değildir. Bu nedenle 48 maddenin
Meclis Genel Kurul’a getirilmesi çok erken, çok zamansız ve çok da
gereksizdir.”

“BAŞBAKAN’IN MASADAN KALKMASINA MANİ YOK”

TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in de, Meclis’te grubu bulunan siyasi parti
liderleriyle temasının bölük pörçük anayasa yapımına esasen ters
olduğunu ifade eden Bahçeli, “Başbakan Erdoğan’ın, arzu ederse uzlaşma
masasından kalkmasına bir mani hal yoktur. Oslo’dan beri PKK’yla anayasa
yapma hedefini kimse unutmamıştır. Şayet AKP-PKK arasında anayasa
konusunda tam bir söz ve fikir birliği sağlanmışsa, Başbakan’ın kimseyi
suçlamadan, kimseyi töhmet altında bırakmadan Uzlaşma Komisyonu’ndan
ayrılmasında bizce bir sakınca olmayacaktır. Böylelikle Türk milleti her
şeyi ayan beyan görecek ve anayasa üzerindeki karanlık hesapları fark
edecektir. Zaten Başbakan’ın kafasının bir köşesinde BDP-PKK’yla anayasa
hazırlayarak ilk etapta referanduma götürme gayesi fazlaca yer
etmiştir”
diye konuştu.

“AŞAĞILIK YAFTASI”

Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun, sonuna kadar çalışarak mutabakat sağlanan
maddeleri çoğaltması gerektiğini de vurgulayan Bahçeli şöyle devam
etti:

“Üzerinde uzlaşılamayan maddelerin de 2015 yılında yapılacak
Milletvekilliği Genel Seçimlerinin arkasına bırakılması, milletimizin
takdir ve tercihine emanet edilmesi en çıkar ve sağlıklı yoldur. Bizim
açımızdan Başbakan’ın samimiyeti, inandırıcılığı ve dürüstlüğü hiç
kalmamıştır. İftar programlarını bile istismara, aldatmaya ve dedikoduya
alet eden birisine güven duymak, itibarından bahsetmek nafile bir
çabadır. 10 Temmuz 2013 günü yandaş bir sendika olan Memur-Sen’in
iftarında; aldatmayı ve aldanılmayı çok aşağılık bir hareket olarak
gördüklerini söyleyen Başbakan unutmasın ki, kendisinin söz ve
icraatları bir aldatma markası olduğundan aşağılık yaftasını çoktan hak
etmektedir.”