AKP'de Şike Huzursuzluğu

AKP'de Şike Huzursuzluğu
7 Aralık 2011 14:28

Cumhurbaşkanı’nın ‘şike yasası’nı vetosu, AK Parti’de 1 Mart tezkeresinden bu yana ilk kez çatlağa neden oldu. Arınç ve Tayyar’ın başını çektiği bir grup vetoyu desteklerken, Canikli ve Elitaş gibi isimler vetoya karşı çıktılar.

Cumhurbaşkanı’nın ‘şike yasası’nı vetosu, AK Parti’de 1 Mart tezkeresinden bu yana ilk kez çatlağa neden oldu. Arınç ve Tayyar’ın başını çektiği bir grup vetoyu desteklerken, Canikli ve Elitaş gibi isimler vetoya karşı çıktılar.

 

‘Şike yasası’, AK Parti ve muhalefette son 10 yıldır görülmeyen bir tabloya neden oldu. Çankaya Köşkü ile hükümet ilk defa bir konuda bu kadar farklı bir noktaya düştü. Yasa teklifine imza atan ancak daha sonra imzasını çeken BDP dışındaki partilerin yönetimi imzalarının arkasında durdu.

 

Yasa karşısında tavrı en çelişkili olan parti ise AK Parti. Nitekim Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yasaya sahip çıktığı, AK Parti grup başkanvekillerinin bu nedenle yasanın aynen iade edileceği sinyali verdiği bildirildi. Yasayı aynen Köşk’e gönderme eğiliminde olan AK Partililer, Gül’ün Twitter ve facebook gibi sosyal medyadan etkilenerek yasayı veto ettiği görüşünde. Ancak, AK Parti içinde Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Enerji Bakanı Taner Yıldız ve Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar gibi Gül’ü haklı bulan isimler de çoğunlukta.

 

Üç ayrı grup var

AK Parti’de Irak’a asker gönderme talebinin reddedildiği 1 Mart tezkeresi ve mayınların temizlenmesine dönük düzenlemeden sonra ilk kez böylesi bir ayrışma yaşanıyor.
İlk grupta Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Enerji Bakanı Taner Yıldız ve Cumhurbaşkanı’na mektup yazarak düzenlemeye tepki gösteren Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar gibi isimler var ve bu grup Köşk’ün vetosundan memmun görünüyor.

 

İkinci grupta AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik gibi bazı parti yöneticileri var. Bu grup da yasanın Köşk’e aynen iade edilmesine sıcak bakmıyor ve “tekrar Meclis’e gelmesin” görüşüne de karşı çıkıyor. Bu grubun önerisi, Cumhurbaşkanı’nın veto gerekçelerinin dikkate alınması ve ilk yasada ağır, ikinci yasada hafif bulunan cezaları suçlarla dengeli hale getirmek.

 
Üçüncü grupta ise cezalarda indirime giden yasanın Meclis’ten AK Parti grubunun oylarıyla geçtiğini gerekçe gösterip, Köşke aynen iade edilmesinden yana.

 

‘Şike yasası’na karşı muhalefetin başını çeken Şamil Tayyar yalnız değil. AK Parti içinde en az 150 milletvekili vetolu yasaya sıcak bakmıyor ve yeniden görüşülmesini istemiyor. Meclis Genel Kurulu’nda yapılan oylamada AK Parti Grubu’nun yarıdan fazlası oylamaya katılmamıştı. Yasaya karşı olan grup, şike suçunda cezaların azaldığı, caydırıcılığın ortadan kalktığını savunurken, Meclis’in kişiye özel yasa çıkardığı, bu düzenlemenin Ergenekon ve Balyoz sanıklarına emsal olabileceği kaygısı da dillendiriliyor.

 

Tayyar: AK Parti altında kalır

AK Parti G.Antep Milletvekili Şamil Tayyar, yasaya karşı direnişi sürdüreceği mesajını verdi. AK Parti milletvekilleri ve kamuoyunda ciddi rahatsızlık olduğunu öne süren Tayyar, “Yasa bu haliyle çıkarsa AK Parti bunun altında kalır” diye konuştu. CHP ve MHP’nin yasaya desteğinin normal olduğunu kaydeden Tayyar, “CHP’nin başında ‘Ergenekon’u gösterin üye olayım’ diyen bir genel başkan var. MHP’nin de Silivri’de bir milletvekili bulunuyor. Onların yasaya destek vermesi normal” dedi.

 

‘Gül Twitter’dan etkilenmiş’

Cumhurbaşkanı Gül’ün vetosundan sonra yasanın geleceği merak konusuydu. İlk gün bazı değişikliklerle yasanın tekrar çıkarılacağı fikri ön plandaydı. 12 yıldan 3 yıla indirilen ceza miktarının üst sınırının 6 yıla çıkarılması ve davaların tekrar Ağır Ceza Mahkemelerinde görülmesi düşüncesi hakimdi. Henüz partinin yetkili organlarında konuyla ilgili bir kesin değerlendirme yapılmamış ancak Başbakan Erdoğan’ın kendisini telefonla arayan AK Parti yönetimine “aynen çıksın” mesajı verdiği iddia ediliyor. Gül daha önce 3 yasayı kısmen de olsa veto etmiş, AK Parti Grubu bunu “Sayın Cumhurbaşkanının takdiridir” şeklinde değerlendirmişti.

 

Şike yasasının vetosu bazı parti yöneticilerinin hoşuna gitmedi. Radikal’e konuşan AK Parti’li bir yönetici, “Cumhurbaşkanımız hissi davranmış. Sosyal medyanın (Twitter, Facebook) etkisinde kalmış” dedi.

 

Gül ile aynı fikirdeyim

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç  “Cumhurbaşkanımızın bu konudaki hukuki mütalaasına aynen katılıyorum. Kamuoyunda da bu kanunla ilgili duyarlılık oluşmuştu.

 Cumhurbaşkanımızın, kamuoyunun sesine de, vicdanına da, düşüncesine de ortak olduğuna inanıyorum. Bence hayırlı oldu. Çünkü bunun sadece Şike Yasası diye isimlendirilmesi doğru değil. Sporda şiddetin önlenmesi ve sporun içerisinde diğer şike veya başka bir yanlışlıklar varsa bunları yapanlara ağır cezalar verilerek sporun temizlenmesi anlamına geliyordu.”

 

Referanduma gitsin

AK Partili Milletvekili Şamil Tayyar
Yasanın veto edilmesi için Cumhurbaşkanı Gül’e mektup yazan Şamil Tayyar, yasanın değiştirilmeden Genel Kurul gündemine getirileceği açıklamalarının ardından basın toplantısı düzenledi. Tayyar, “Şike teklifi referanduma sunulsun. Eğer referandumdan geçerse ben istifa edeceğim. Geçmezse teklifte imzası olan grup başkanvekilleri koltuklarını bırakacaklar mı? Derin bir hayal kırıklığı yaşıyorum. On yıl çetelerle mücadele eden bir partinin refleksi bu olmamalı” dedi.

 

Yine ‘hayır’ diyeceğiz

BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş
BDP’nin yasayı desteklediği yönündeki haberlere tepki göstererek, “Öyle 4 grup birleşti, çıkardı şeklindeki yalanı bırakın artık. BDP şike yasasını desteklememiştir. Yasa aynı haliyle tekrar gelirse yine ‘hayır’ oyu kullanacağız. Bu yasa ‘büyük ekonomik oyunları’ da kapsayan bir düzenlemedir. Bu işin altında şu anda o davaya dahil olmayanlar vardır, siyasetçilerle bağı vardır. Bu nedenle bu soruşturmayı yürüten savcılar nereye kadar gidebiliyorlarsa gitmelidir” dedi.

 

Yasanın arkasındayız

AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli
CHP ve MHP ile içerik konusunda vardıkları mutabakatta değişiklik olmadığını belirterek, “Kanunun bir an önce ve aynen daha önce TBMM’de kabul edildiği gibi görüşülmesi ve kabul edilmesi yönünde kanaatimiz var bu kanaatimizi muhafaza ediyoruz” dedi. Gül’ün veto gerekçeleri arasında ‘ceza hukukunun caydırıcılık, ölçülülük gibi temel prensiplerini etkisiz kıldığı’ yönündeki değerlendirmesinin hatırlatılması üzerine Canikli, “Herkesin kendi kanaatini paylaşması son derece doğaldır, saygıyla karşılıyoruz” diye konuştu.

 

İradenin gereği yapılır

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu
Gazetecilerin vetoyla ilgili sorularını yanıtlayan CHP lideri, “Bizim irademiz var. Daha önce yansıdı bu irade. İradenin gereği yapılacak. İmzamızın arkasındayız” açıklamasında bulundu.

 

CHP Grup Başkanvekili Emine Tarhan

Yasadaki cezaların çok yüksek olduğuna vurgu yapan Tarhan ise “Vetoda geçen ölçülülük prensibi burada aslında çok açık ve net olarak ortaya konuluyor. Çünkü 18 yıl hapis cezasına kadar varan bir özgürlüğü bağlayıcı ceza ile karşı karşıya kalınabiliyor. Bu toplum vicdanıyla bağdaşmaz” dedi.

 

Öncekini niye onayladı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli
Cumhurbaşkanı Gül’ü sert eleştirdi. Sporda Şiddet Yasası’nın bu yılın nisan ayında kabul edildiğini anımsatan Bahçeli, “O zaman herhangi bir itirazı olmayan Sayın Cumhurbaşkanı, bazı gerekçelerle yapılan düzenlemeleri şimdi kabul etmemiş ve bir kez daha görüşülmek üzere TBMM Başkanlığı’na göndermiştir. Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu şekilde veto yetkisini kullanmasını hayret ve esefle karşılaşıyoruz. MHP olarak imzamızın arkasındayız. AKP ve CHP’den de aynı tutumu belkiyoruz” dedi.

 

Yasa pazar günü genel kurulda

Cumhurbaşkanı’nın veto ettiği yasa yarın saat 18.00’de Meclis Adalet Komisyonu’nun gündemine gelecek. Yasa pazar günü de Meclis Genel Kurulu’nda görüşülecek. Yasanın aynen iade edilmesi bekleniyor. Meclis’te tekrar aynı şekilde kabul edilerek Köşk’e gönderilmesi durumunda Cumhurbaşkanı’nın yeniden veto etme yetkisi yok. Gül ancak yasayı imzalayıp iptali için Anayasa Mahkemesi’ne gönderebilir.

 

Gül’ün veto gerekçesi neydi?

Cumhurbaşkanı Gül, veto gerekçesini şöyle açıkladı: “Bu bir Şike Yasası değil. Sporla ilgili bütün konuları ve sporun bütün alanlarını içine alan bahisler de var, şike de var, şiddet de var. Benim bir daha görüşülmesi için göndermemdeki en önemli gerekçe suç ve ceza arasındaki dengeyi kurmak.Caydırıcılık etkisinin yok olduğunu ben gördüm. Bunu şikeye indirirseniz meseleleri iyi takip etmiyorsunuz anlamı çıkar.”

 

ÖMER ŞAHİN-Radikal