AK Parti ve MHP arasındaki ortaklığın geleceği konusunda her iki parti yetkilileri de sürekli olumlu mesajlar veriyor ancak bu mesajlar zaman zaman geçmişten gelen tartışmalara engel olamıyor. Böylesi durumlarda geri adım atan da genellikle AK Parti tarafı oluyor ve kendisinden önceki yönetimleri eleştirirken bugünkü ortağını ayırıyor.

 

 

 

Gazete Duvar’da yer alan habere göre son örnek Meclis Genel Kurulu’nda Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanununda değişiklik öngören teklifin görüşmelerinde yaşandı. 15 Temmuz askeri darbe girişimi yönetim kadrosunda bulunmakla suçlanan eski Hava Kuvveleri Komutanı Akın Öztürk, AK Parti ile MHP arasında gerilime neden oldu. CHP Milletvekili Teoman Sancar, “Sizin bir numaralı paşanızdı, prensinizdi. Aralardan, derelerden açtınız kadroları, koca koca komutanları karakollarda gezdirirken Akın Öztürk’ü Türk Silahlı Kuvvetlerinin neredeyse en üstündeki kişisi yaptınız” dedi.

 

 

Milli Savunma Komisyonu Başkanı İsmet Yılmaz ise Akın Öztürk’ün 2000 yılında general yapıldığını söyledi, “AK Parti var mı Allah için? Yani biraz önce ‘sizin paşanız’ derken, 2000’de kim iktidardaysa, Akın Öztürk’ü albaylıktan paşalığa getiren o, öncelikle onu suçlamak gerekir” dedi. Yılmaz’ın dikkat çektiği 2000 yılında iktidarda DSP-MHP koalisyonu vardı. Bu sözler üzerine MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay söz aldı, “2000 yılında tuğgeneral olduğunu söylediniz ve “Suçlayacaksanız onları suçlayın” dediniz. Bunu doğru bulmayız, Milliyetçi Hareket Partisi o zaman hem koalisyon ortağıdır hem de aynı zamanda, biliyorsunuz, Millî Savunma Bakanı da Sayın Sabahattin Çakmakoğlu’dur. O zaman Başbakan Yardımcısı olan Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli de zaten Askerî Şûra’da değildir. Bu konuda gerekli tavzihi yapmanızı bekliyorum” dedi.

 

Akçay’ın sözleri üzerine Komisyon Başkanı Yılmaz, “Muhterem Başkanım, Akın Öztürk’ün paşa olmasında Milliyetçi Hareket Partisinin hiçbir sorumluluğu yoktur. Uygun mudur?” dedi. Akçay’ın uyarısının ardından Yılmaz’ın bu açıklaması üzerine CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, “Dikkat etmesi lazım, sınırı aşmaması lazım” dedi.