Aile hekimleri tepkili: Sesimizi duyurmak için her türlü eyleme hazırız

Aile hekimleri tepkili: Sesimizi duyurmak için her türlü eyleme hazırız
27 Kasım 2018 20:02

Aile hekimliği cazip olmaktan çıkıyor mu? Bugün binden fazla hekimin, aile hekimliğini bıraktığı biliniyor.

 

 

 

 

Eser AKGÜL/ SÖZCÜ

 

Türkiye’de toplum sağlığına önemli katkılarda bulunan aile hekimliğinin, birinci basamak sağlık hizmeti olarak özelleştirilmesi eğilimine tepki gösteren hekimler, sağlıkta şiddet, aşırı iş yükü, kira zamları, net olmayan görev tanımları gibi sorunlarla birlikte, hekim için gittikçe zorlaşan bir sisteme doğru gidildiğini söyleniyor. 9. Uluslararası Katılımlı Aile Hekimliği Kongresi’nde konuşan AHEF Başkanı Dr. Şenol Atakan, çözüm için ellerinden geleni yapmaya hazır olduklarını ancak süreç bu şekilde devam ederse seslerini duyurmak için her türlü eyleme hazır olduklarını ifade etti.

Antalya’da gerçekleşen 9. Uluslararası Katılımlı Aile Hekimliği Kongresi, yüzlerce aile hekiminin katılımı ve katkılarıyla gerçekleşti. Kongre toplantısında aile hekimlerinin tepkileri dile getiren AHEF Başkanı Dr. Şenol Atakan, iş yükünden sağlıkta şiddete kadar pek çok konuda sıkıntı yaşadıklarını söyledi. Atakan, çözümlerin kolay olduğunu belirtirken, bu süreçte hekimlerin tecrübelerine ve görüşlerine de yer verilmesi gerektiğini ifade etti.

 

Türkiye’deki 24 bin Aile Hekimini temsil eden Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) tarafından 10. kuruluş yıldönümü kapsamında organize edilen 9. Uluslararası Katılımlı Aile Hekimliği Kongresi sağlık alanında birçok kurumun ve meslek örgütünün katılımıyla gerçekleşti.

 

Geçtiğimiz hafta düzenlenen kongreye Azerbaycan, Gürcistan, Ukrayna ve Almanya’dan uzmanların yanı sıra Türkiye’nin farklı illerinden binin üzerine aile hekimi, sivil toplum örgütü temsilcileri, akademisyenler ve ilgili kamu kurumlarının temsilcileri katıldı. Uluslararası basının da takip ettiği kongrede; aile hekimliğinin geleceği, dünyada ve ülkemizde hızla artan aşı reddi sayısının durumu ve alınması gereken önlemler, kanserden korunmada aile hekimliğinin önemi ve yaşlı sağlığında aile hekimliğinin rolü gibi birçok konu başlığı ele alındı. Ayrıca 4 gün süren kongrede alanında uzman akademisyenlerce, Aile Hekimlerinin mesleki bilgi ve donanımını daha da ileri taşıyacak 4 farklı konuda kurs, 5 okul ve 3 salonda 40 yakın konuda sunum gerçekleştirildi.

 

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARINDAN KONGREYE DESTEK

 

Dünya Aile Hekimleri Organizasyonu (WONCA), Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği (TAHUD), Türkiye Aile Hekimliği Vakfı (TAHEV) ve Aile Sağlığı Elemanları Federasyonu (ASEF) ile alanında uzman birçok akademisyenin katıldığı kongrede AHEF, tüm aile hekimleri adına bir basın açıklaması yaptı.

 

TBMM’ne sunulan yeni sağlık yasa tasarısının AHEF dahil olmak üzere hiçbir sağlık meslek örgütünün fikri alınmadan hazırlandığını belirten AHEF Başkanı Dr. Şenol Atakan, “Aile Hekimliği ülkemizin bir gururudur. Ülkemizde anne – bebek ölümlerinin azalması, aşılama oranlarında Avrupa dahil olmak üzere bir çok gelişmiş ülkenin geride bırakılarak lider ülkelerden biri konumuna gelinmesi, kronik hasta takibinde yüksek oranlara ulaşılması Aile Hekimliği sayesinde olmuştur.

 

Ancak son yıllarda sadece masa başında ve bizlerin fikri dahi alınmadan verilen kararlar Aile Hekimliğine büyük zarar vermektedir. Şu an TBMM’ne sunulan sağlık yasa tasarısı tam anlamıyla bir hayal kırıklığıdır. Aile Hekimlerinin hiçbir beklentisine cevap vermediği gibi mevcut sistemi daha da geriye götürmektedir.” dedi.

 

“ŞİDDETİ CAYDIRICI HİÇBİR YANI YOK”

 

AHEF Başkanı Dr. Şenol Atakan, “Yasanın 24. maddesi sağlıkta şiddeti caydıracak hiçbir içeriğe sahip değildir. Görevi başında şiddete uğrayan hekime sadece ‘karakola gitme, ifaden iş yerinde alınsın’ denmektedir. Bu mudur sağlıkta şiddeti caydırmaya yönelik tedbir?” diyerek, son zamanlarda sağlık çalışanlarının sık sık karşılaştığı şiddet konusunda yeterli tedbir alınmamasına tepki gösterdi.

 

VATANDAŞ KENDİ HEKİMİNİ SEÇEMEYECEK

 

Atakan mevcut yasanın, vatandaşların kendi isteği ve onayı olmaksızın Sağlık Bakanlığı tarafından aile hekiminin değiştirilmesinin de önünü açtığını belirterek, “Bu açıkça bireyin hekim seçme özgürlüğünün elinden alınmasıdır ve kabul edilebilir hiçbir yanı yoktur.” ifadelerini kullandı.

 

AİLE HEKİMLİĞİ ÖZELLEŞİYOR MU?

 

Dr. Atakan, yasa bu hali ile yürürlüğe girerse karşılaşılabilecek önemli bir sorunun daha altını çizdi; artık Aile Sağlığı Merkezleri iş yeri statüsüne geçiyor. “Aile Hekimleri kamu çalışanı değil, işveren oluyor. Vergi Mükellefi oluyor, Ticaret Odasına kayıt olması gerekiyor. Yani tüccar oluyor. Daha açık ifade ile Aile Hekimliğinin özelleşmesinin önü açılıyor. Aile Hekimliği Sistemi bir kamu hizmetidir ve kamu hizmeti sunmaktadır. Aile Hekimliği özelleştirilemez. Bunu kabul edemeyiz, etmiyoruz. Bunu halkımızın da kabul etmeyeceğine inancımız tamdır.”

 

Ülkemizde yıllardır başarı ile uygulanmakta olan, adeta ülkemizin gururu olan, Avrupa dahil olmak üzere bir çok ülkenin örnek aldığı bu sistemin bozulmasını, özelleşmesini kabul edemeyiz. Biz AHEF olarak ortak akılla doğru kararların alınacağı her türlü çalışmaya açığız. Buradan Sağlık Bakanlığına ve Sayın Cumhurbaşkanımıza sesleniyoruz. Bu yasa tasarısı acilen geri çekilsin ve Aile Hekimleri ile ilgili alınacak kararlarda yıllardır bu işi özveri ile yapmakta olan Aile Hekimleri meslek kuruluşlarının da fikri alınsın.” şeklinde konuşan Atakan, Sağlık Bakanlığının aile hekimliği politikasının geldiği noktada tutarsız ve mevcudu bitiren bir hal aldığını, şayet bu anlayış devam ederse aile hekimleri olarak ses getirici her türlü hukuki eyleme hazır olduklarını söyledi.

 

Aile hekimleri tepkili: Sesimizi duyurmak için her türlü eyleme hazırız