Adolf Emre!!!

Adolf Emre!!!
18 Nisan 2012 11:11

Yenişafak yazarı Salih Tuna Emre Belezoğlu’na ilk ezanımızı okuyan Bilal Habeşi ve Malcolm X ile yüklendi.

Yenişafak yazarı Salih Tuna Emre Belezoğlu’na ilk ezanımızı okuyan Bilal Habeşi ve Malcolm X ile yüklendi.

 

Türkiye, Fenerbahçe-Trabzonspor karşılaşmasında,  Emre Belözoğlu’nun Zokora’ya söylediği sözleri konuşuyor.

 

 

Zokora’ya karşı ırkçı söylemlerde bulunan Belözoğlu’nun bu ilk vukuatı değil. Belözoğlu, İngiltere Premier Lig’inde Newcastle United forması giyerken 2006 yılında, Everton’lı futbolcular Yobo, Lescott ve Tim Howard’a ırkçı hakaretlerde bulunduğu iddia edilen Emre, o dönemde uzun süre Ada basınını gündeminde kalmış, ancak yapılan sorgunun ardından suçsuz bulunmuştu…

 

 

BELÖZOĞLU ADI HEP SKANDALLARLA ANILDI

12 Eylül referandumu sırasında, ‘Evet’ oyu kullanan Emre, gerekçe olarak da ‘Babama 12 Eylül’de polis tokat atmış. Bununla hesaplaşacağım’ gibi son derece popülist ve bilinçsiz açıklamalarda bulunmuştu.

 

 

 

 

Ayrıca Emre bundan on sene önce arabasıyla bir yayaya çarparak ölümüne neden olmuştu.

 

Zaman zaman gördüğü kartlarla da Milli Takıma zararlar veren Belözoğlu’nun adı, tribünlere yaptığı el hareketlerinden tutun da, yumruklaşmalara kadar pek çok çirkin olayda geçmişti.

 

Asıl soru ise şu; bu kişi nasıl oluyor da hala Milli Takım’a kaptan olabiliyor?

 

HİZMET???

Belözoğlu’nun, bugünlerde ‘hizmet’ olarak anılan gruba yakın olan eski futbolcu, yeni milletvekili Hakan Şükür ile olan yakınlığı da biliniyor.

 

İşte Salih Tuna’nın o yazısı;

 

Sizi bilmem ama “zenci” deyince benim aklıma evvela Zenci Musa gelir, sonra Malcolm X.
Biri doğulu, diğeri batılı; iki mübarek insan!

 

İkisi de kelimenin tam anlamıyla kahraman.

 

 

Malcolm X’i bilmeyeniniz yoktur.
Alex Haley hayatını yazdı, Spike Lee filmini çekti, birçok kitaba belgesele konu edildi.
Müslüman olunca Malik el-Şahbaz olarak adını değiştirdi. Şehitlik makamına yükseldi 1965’te.
İki metre on santim boyundaki Sudanlı Zenci Musa’yı herkes bilmez.
“Eşref Bey’in emir eri Zenci Musa / Omzundan arşa yükseldi nebi İsa” dizesiyle Safahat’ında yer verdi ona Mehmet Akif.

Yüreği boyundan da büyüktü.
Trablusgarb’tan Yemen’e kadar hep ön saflardaydı.
Yemen’de Tevfik Paşa’ya üç yüz bin altını teslim etme macerasını Mehmet Niyazi Bey’den okuyun da görün neymiş kahraman.

Mütareke yıllarında İstanbul’dadır.
“Bu fakir milletten emekli maaşı almam” diyerek kendisine yapılan teklifi kabul etmediği için hamallık yapar.

“Milli Mücadele” için Anadolu’ya gizli gizli silah sevkiyatı yapmayı da ihmal etmez.
İşgal kuvvetleri komutanı General Harrington, Galata gümrüğünü gezdiği sırada hamallık yapmakta olan Zenci Musa’yı görür.

Yemen’e altın teslim etme macerasını çok iyi bildiği için, “Bizimle çalışırsan seni altına boğarım” der.

“Her teklif herkese yapılmaz” karşılığını verir Zenci Musa, “Benim bir devletim var, Devlet-i Osmani; bir bayrağım var, ay-yıldızlı bayrak; bir kumandanım var, Eşref Bey. Bu iş daha bitmedi, sizinle mücadelemiz devam edecek…”

Öldüğünde bavulunda (mal varlığı olarak) sadece kefen bezi vardı…
Durduk yere “zenci” muhabbetine sardırmadım.
Şimdilerde 28 Şubat’ı sıklıkla konuşuyoruz ya; hatırlayın bakalım o süreçte mağdur edilenler, aşağılananlar, itilip kakılanlar ne derdi “Beyaz Türklere?”
Bu ülkenin zencileriyiz demezler miydi?
Ve, biz yeryüzünün zencileri değil miyiz?

Dolayısıyla, nerde nasıl kim hangi zenciyi aşağılarsa aşağılasın, evvela Müslüman’ın yüreği sızlar.
İmdi, Fenerbahçeli Emre, Trabzonspor’un zenci futbolcusu Zokora’ya “pis zenci” dedi mi demedi mi, bilmem.

Zokora dediğini iddia ediyor; Emre Belözoğlu “pis zenci” değil, “pis dingil” dedim diyor.
Nerden bakarsanız bakın ortada bir “pislik” var.

Emre kardeşimiz Newcastle United’dayken (2006’da) şimdiki takım arkadaşı Yobo’yla da buna benzer bir kriz yaşamıştı.

Bir Müslüman en nevri dönmüş halde bile böyle “pislik” ifadeler kullanmaz.
Yahu ne demek “pis zenci?!”

Her şeyden evvel ilk ezanımızı okuyan Hz. Bilal zenci değil mi?
Hürriyet gazetesinin İmam Hatipli köşe yazarına ne oluyor peki!

Afrika kökenlilerin sayısı yüzde 30’lara falan varsaymış, “Pis zenci” lafı bizde de meşhur olurmuş.
İslam’a kin besleyen oryantalistlerin bile İslam medeniyetinin zerre miskali yansıdığı topraklarda tahayyül edemeyeceği bu garabet ve fecaati nasıl aklına düşürebiliyorsun güzel kardeşim?
Bu topraklara, bu kültüre bu kadar “yabancılaşmayı” nasıl başardın?

Nerden nasıl mezun oldun, nerelerde yetiştin?
Benim bir özel lisem olsaydı ve sen oradan mezun olsaydın, şu haline bakar, kendi okulumu kendi ellerimle yıkardım.

Yıkmakla da kalmaz üzerine kireç dökerdim.
Yeter artık azıcık toparlan; kendini bu kadar iptizale uğratma!