1 Nisan sabahı Eşim Serap ve ben, “1989 Yerel seçimler “sonrasında SHP’nin kazandığı zaferde uyandığımız gibi mutlu ve neşeyle kalktık. Huzurlu ve umutluyduk…

 

 

Fikri Sağlar / Birgün

 

 

Bahçeye çıktım, etraf bambaşkaydı. Menekşeler canlanmıştı. Kuş seslerini duydum… Elma ve de erik ağacı çiçek açmıştı. Onları gördüm. İçimi bir sevinç kapladı… Serap’a, “bu sene erikler çok olacak. Bak bahçenin misafiri sarı bülbülde gelmiş” dedim. Güldü, “ağaçlar çoktan çiçeklenmişti yeni mi fark ettin? Dedi. Gerçekten yeni fark etmiştim…

 

Aylardır, CHP’nin kazanması için eski partililerimizi ve değişik yörelerdeki SHP’li örgüt yöneticilerimizi harekete geçirme çalışmaları yapıyordum…

Gidiyor, buluşuyor, küsleri barıştırıyor ve Türkiye’nin beka sorunu olan AKP iktidarının ülke ve yurttaşlarımıza yaptıkları kötülükleri anlatmaya çalışıyordum. Seçim telaşını hayli yoğun yaşamıştım…

Eve geldiğimde ön kapıda bekleyen köpeğimiz Maça’nın sevimli bakışlarından başka bir şey göremiyordum… Bahçeye bakmak aklıma hiç gelmemişti… İletişim araçları olmasa çocuklarımın ne halde olduğunu bilemeyecektim.

Serap’la yaptığımız kısa yürüyüşlerimizde bile telefon konuşmaları nedeniyle etrafı, doğanın uyanışını, çiçeklerin renkleri fark etmiyordum… Bazen alerji oldum, bazen bel ağrısıyla zor yürüdüm ama hiç yorulmadım…

Aylar böyle geçti…

Ama dün sabah güne bambaşka başladım… Yorgunluğun yerini mutluluk, ağrıların yerini sevinç almıştı… Sadece biz değil, tüm ailemizin içini tarifsiz bir huzur kaplamıştı! Bize bu mutluluğu yaşatan CHP’nin Genel Başkanından en sade üyesine kadar emeği olan herkese teşekkür etmeyi bir borç bilirim…

 

CHP, 31 Mart 2024 seçiminde yüzde 37.67 oy alarak, son zamanların en önemli atağını yaptı. Bu başarının sahibi; başta genel Başkan Özgür Özel olmak üzere tüm CHP’liler ile laik demokrasiye inanmış, bağımsız yargıdan yana, Atatürk Türkiye’sinin ilkelerinden vazgeçmeyen, cahiliye dönemine dönmek istemeyen, hilafeti ve şerri hukuku reddeden, Aydın, sosyal ve çağdaş yurttaşların bir araya gelmesiyle oluşan birlikteliktir…

 

Kısaca kazanılan başarı, Emperyalistlere karşı mücadele eden Yurtseverlerin birleşmesidir… Yeni Kapitülasyonlar oluşturan AKP iktidarına dur diyenlerin kararlılığıdır! Ekonomiyi çökerten, çiftçiyi yok eden, gençleri yok sayan, liyakat ve eğitime düşman iktidarın karşısında olanlarındır… İnsan haklarına saygılı, özgürlükten yana, adalet ve barış isteyen milyonların dayanışması sonucudur…

Bu zafer, aç ve işsiz bırakılan emeklinin, emeği sömürülen emekçinin, çocuklarının tarikatlara teslim edilmesine karşı duran ve sokak ortasında ölüme terkedileceğini bilen kadınların ve gelecek güvencesi olmayan, hayal dahi kuramayan gençlerin zaferidir…

Şurası iyi bilinmeli ki; eskiler diye CHP içinde horlanan, belediye başkanlarınca rakip olacak korkusuyla dışlanan kadroların, partisi CHP’yi kendi rızasıyla yeniden kucaklamasıyla seçim kazanıldı… Katkıları çok büyük oldu… Benim gibi siyasetçileri kimse çağırmadı, ama ülkemizin bekası ve partimizin iktidarı için tüm duayen siyasiler çaba göstermekten geri durmadı… Özgür Özel ‘in korkmadan bu birikimi partiye yeniden döndürmedeki samimi çağrısı, CHP’yi daha da büyütecektir…

 

1989 yerel zaferine benzeyen bu seçim sonucunu CHP çok iyi değerlendirmeli. Genel iktidara götürecek yolu şimdiden oluşturmalı, sorunları dikkatle çözmeli ve hizmet yaparak arkalarında iz bırakmalı… CHP’nin başarısı, kazanan belediye başkanlarının kibirden uzak olması, gücün albenisine kapılmadan hemşeriyi kucaklaması ve CHP’ye yakışan bir biçimde 5 yılını tamamlamasıyla mümkündür… Bu andan itibaren CHP yönetimi hata yapmamalıdır…

 

AKP’nin zorlamasıyla Seçimin aktörleri, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş olmuştur.

Çünkü AKP ve özellikle partili Cumhurbaşkanıyla yapılan tüm mücadele, onların üzerinden şekillenmiştir… Bu durum, her iki başkanı Türkiye’ye mal etmiş, gelecekle ilgili kurguların onların üzerinden yapılabileceği beklentisi ortaya çıkmıştır… Bu beklenti, Özgür Özer tarafından süreç içinde iyi yönetilirse CHP’ye güç verebilir…

 

Seçim sonuçları, Türkiye’de siyaset yapısını değiştirmiş, yeni lider ve partilerin gelecekle ilgili gelişim içinde olacağına dair sinyaller vermiştir…

21 yıldır bilinen, siyasal İslamcı siyasetin hakiki sahibi olan YRP’si artık devrededir!

Bu durumda CHP’nin farkı, laik demokratik düzene sahip çıkarak, hukukun üstünlüğüne inanarak, bağımsız yargıya bağlı kalarak, üreten ve adil bölüşen bir ekonomiyi halk adına yürütmesiyle ortaya çıkabilir… Fark, yeni politikalarla göstermelidir. Farklı politikalar, deneyimli kadroların yeni düşüncelerle harmanlanmasıyla cazip hale gelir… Bu gelişim, “Yerel Seçimlerde” ortaya çıkan CHP gücüyle doğru politikaların birleşmesi ve yurtsever sol demokratların CHP’yle birliktelikte yol yürümesiyle iktidara dönüşebilir…

Kısaca CHP’li belediyeler, devleti işgal eden AKP’nin yağmaladığı Türkiye’yi kurtaracak tek şans olmaktadır…

 

Önümüzdeki dönemde kaybetmiş Erdoğan boş durmayacaktır. İyi takip edilmeli… Uyduracağı yeni Anayasanın da arkasından dolanarak 4. kez Cumhurbaşkanı olma hayalleri kuracaktır… CHP, halktan aldığı güçle artık alanlara çıkmalı, sinmemeli, korkmamalı ve bu ucube rejimin ülkeyi iflas ettirdiğini, yurttaşı kalıcı yoksulluğa sürüklediğini bağıra bağıra söylemelidir…

Devletin kasasının boşaltıldığı, ülkenin kaynaklarını yağmalandığı ve Türkiye’nin parça parça satıldığını haykırmalıdır… Güç CHP’de! Şimdi eylem zamanı. Bu zaman iyi değerlendirilmeli…