Adnan Türkkan Türkiye'ye dönmüyor!

Adnan Türkkan Türkiye'ye dönmüyor!
12 Ağustos 2013 15:03

Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Adnan Türkkan Türkiye’ye gelmeyeceğini açıkladı.

Ulusal TV Genel Yayın Yönetmeni Adnan Türkkan, bir konferans için geldiği Almanya’dan Türkiye’ye dönmeyeceğini açıkladı.

Ergenekon Davası’nda 10.5 yıl hapis cezasına çarptırılan Türkkan’a,
oturma izni almak için bir Frankfurtlu avukat devreye girdi. Türkkan’ın
bu tavrı, 12 Eylül askeri darbesinden sonra Almanya’ya gelip, hakkında
yakalama kararı çıkarıldığı için dönemeyen rejim kurbanlarını
hatırlattı. Bilindiği gibi, Ulusal Tv ile aynı grup içinde bulunan
Aydınlık Gazetesi, bir süre önce Almanya’da yayınlanmaya başlamış ve
Frankfurt’ta bir de büro açmıştı.

GAZETECİLERİN İKİ GÜNAHI

Konuyu Alman Gazetesi Frankfurter Allgemenine Zeitung (FAZ), Karen
Krüger imzasıyla “Ergenekon- Süreci, Türkiye’de yeni bir derin devlet”
başlıklı yazıyla ele aldı.

Ergenekon davasının Türkiye’nen hukuk devleti ilkesine ne kadar bağlı
olduğunu “çok güzel” gösterdiğinin belirtildiği yazıda, gazeteciler için
Türkiye’de en büyük iki günahın bulunduğu, birinin “eleştirel
gazetecilik”
, ikincisinin “Erdoğan karşıtlığı” olduğu vurgulandı.

Ulusal TV Yayın Yönetmeni Adnan Türkkan ile Aydınlık Gazetesi yayıncısı
Mehmet Sabuncu’nun Ergenekon Davası’nda yargılanmasını işleyen FAZ, iki
gazetecinin geçen hafta pazartesi günü açıklanan kararla birlikte
“terörist damgası”
yeyip hapis cezaları aldığını okurlarına duyurdu.

FRANKFURT’TA BULUŞTULAR

İki gazeteci ile Frankfurt’taki bir bodrum katında büroda konuşan
gazete, her ikisinin de hapis cezasına çarptırılmadan önce hakim
karşısına çıkıp sözlerinin sorulmadığını, avukatlarının bile
dinlenmediğini belirttiklerini yazdı.

Ergenekon Davası’ndaki süreci “Stalin’in gösteriş (şov) davaları”na
benzeten gazete, hukuk devleti ilkeleri ve hukukun bir çok kez ayaklar
aldığına alındığını vurguladı.

“2008’de dava başlayınca, bunun ilk kez Türkiye’de güç dengesini
değiştirecek ve gerçek demokrasinin önünü tıkayan derin devletin de
hesap vereceği, ayrıca faili meçhullerin de aydınlanacağı umudu
doğmuştu”
yorumunu yapan gazete, 200’de ilk gözaltılar başladığında
demokratik düzeni yıkmak isteyenlerin bulunduğu belirtilmiş ve Türkiye
tarihinde görülmediği kadar suskun olan generallerin bile, mafya
bağlantısı olanlar, bilim adamları ve polislerle birlikte sözde
Ergenekon örgütü üyeli ile yargılandığını belirtti.

UMUTLAR ÇOK ÇABUK SÖNDÜ

Gazete bu örgütün, Başbakan Erdoğan hükümetine darbe zemini hazırlamak
amacıyla Hıristiyanlara ve kamunun gözü önündeki insanlara saldırılar
planladığını, huzursuzluk çıkarmak amaçlı olduğunun öne sürüldüğünü
belirterek, “Bu süreç başlangıçta, dört defa darbe yapmış bir ordu
gözönüne alındığında batılı gözlemcilere ve diğerlerinin kulaklarına iyi
mesajlar gibi geliyordu. Ancak umutlar çabuk söndü. Ergenekon,
iktidarın ideolojisine karşı gelen herkesi susturmak için ucu açık bir
suçlama mekanizmasına dönüştü. Savcılar, son 20 yıldaki her olayın
sorumlusu olarak bu örgütü gördü ve bu da rejim aleytarları ve herkese
karşı tutuklama için kapıların açılmasına neden oldu”
diye yazdı.

VARLIĞI BİLE ŞÜPHELİ ÖRGÜT

300’den fazla şüphelinin gözaltına alındığını belirten gazete, bunlar
arasında üniversite profesörlerinin, politikacıların, muhaliflerin ve
gazetecilerin bulunduğunu, insanların iddianame bile olmadan,
bazılarının yüzlerine iddianame okunmadan yıllarca hapiste tutulduğunu
belirtti.

İddiananemin kısa sürede 4000 sayfaya ulaştığı belirtilirken, John
Hopkins Üniversitesi ve Stockholm Güvenlik ve Gelişme Enstitüsü adına
bir rapor hazırlayan Türkiye uzmanı Gareth Jenkins’e göre, Ergenekon
Davası’nın içinin boş olduğu, iddianamedeki suçlamaların dedikodu,
spekülasyonlar, karalamalar, saçma ve temelsiz düşüncelerden oluşuyor.

Jenkins’in raporunda göre ayrıca Ergenekon diye bir örgütün varlığının bile şüpheli olduğunun belirtildiği vurgulandı.

SABUNCU GİDİYOR, TÜRKKAN KALIYOR

Bir kaç gün içinde Sabuncu’nun Türkiye’ye döneceğini belirten gazete,
ancak havalanında polisin pasaportuna el koyacağını bildiğini buna
rağmen gitmek istediğini belirtiyor.

Gazete, Türkkan’ın da gitmek istediğini ama “Bana karşı bir tutuklama
kararı var, polis beni doğrudan havaalanından hapse götürür”
diyerek
Almanya’da kalmaya karar verdiğini belirtti.

Türkkan, sığınma başvurusunda bulunmayı bir mağlubiyet olarak gördüğünü
belirtince, avukatının Almanya’da oturma izni alarak kalması için
çalışma başlatmasını istediğini belirtti. Gazete, son olarak Türkkan’ın,
“Derin devlet yok edilmedi. Dava yeni bir derin devleti ortaya çıkardı”
sözlerine yer verdi.


SÖZCÜ