Dinleme skandalında yeni perde! Almanya’nın elindeki koz..

Dinleme skandalında yeni perde! Almanya’nın elindeki koz..
26 Ağustos 2014 11:05

Türk Alman Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı Başkanı Prof. Dr. Faruk Şen, Alman istihbaratının Türkiye’yi dinleme skandalıyla ilgili çarpıcı iddialarda bulundu: “Almanya’nın elinde iki koz var. Bir İsviçre bankalarına para kaçıran Türk büyükleri, ikincisi Türkiye’deki belirli telefon görüşmeleri.

 

 

Türk Alman Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı Başkanı Prof. Dr. Faruk Şen, Almanya’nın Türkiye’yi dinlediği skandalla ilgili BUGÜN TV’ye çarpıcı iddialarda bulundu. Şen şunları söyledi:

 

 

“Almanya’nın Türkiye’yi dinlemesi ile ilgili hükümetin gösterdiği tepkiyi çok düşük düzeyde buluyorum. Halbuki Merkel, bundan 6 ay evvel Amerikalılar kendisini dinlediği için bütün Alman kamuoyunu ayaklandırmıştı. Şimdi aynısını bize yapıyor. Fakat Almanya’nın dinlemesi olayında ‘özürü kabahatinden büyük’ diyebileceğimiz bir yön var. Almanya diyor ki ABD, Fransa, İngiltere müttefikimiz ve ciddi dost ülkelerdir. Bunların dışında dinleme özgürlüğümüz vardır. Demek ki Türkiye Almanya ile hiçbir zaman dost ilişkiler içerisine girmemiş. Bugün ortaya çıkıyor ki dinlemeler resmen 2009 yılından itibaren Almanya Bakanlar Kurulu kararı ile başlamış. Gayr-ı resmi olarak Başbakan Helmut Schmidt iken 1976’dan beri yapılıyor.”

 

 

3 BİN KİŞİYİ DİNLEDİLER

 

 

Bazı Türk devlet adamlarının İsviçre’deki banka hesaplarına ait bilgilerin de Almanların elinde olduğunu iddia eden Prof. Dr. Şen, şöyle devam etti: “Dinlemelere baktığınız zaman Türkiye’de bugüne kadar 3 bin kişiyi dinledikleri görülüyor. Bunların içinde milletvekililleri fazla yok. Hükümet yetkilileri ve bazı muhalefet liderleri var. Fakat yoğun olarak bürokratları, gazetecileri ve iş dünyasını dinlemişler. Ve Türkiye’nin bunun üzerine gitmemesinin asıl nedeni de bu dinlemelerde bizi direkt ilgilendiren konuların olması. Onun için Türkiye bunlar ortaya çıkmasın diye üzerine gitmiyor.

 

 

Hatırlayın bundan dört yıl önce Merkel, 60 bin kadar Alman’ın vergi ödememek için İsviçre bankalarına kaçırdığını tespit ettiklerini açıklamıştı. Ve İsviçre bankalarında hesapları olanlar 6 ay içerisinde geri getirirse ceza almayacakları açıklandı.”

 

 

İSVİÇRE HESAPLARI

 

 

“Kimse bunu dinlemedi. Bunun üzerine Almanya. İsviçre bankalarından 12 tane CD satın aldı. Almanların banka hesapları vardı CD’lerde. Üç ay içerisine gelmezse işlem yapılacağı duyuruldu. Bunun üzerine 40 bin kişi paralarını geri çekti İsviçre’den. İşte deniliyor ki bu CD’lerin birinin içerisinde bazı Türk büyüklerinin eski bir Cumhurbaşkanı ve önemli kişilerin hesapları da ortaya çıkmış. Yani Almanyanın elinde iki koz var. Bir İsviçre bankalarına para kaçıran Türk büyükleri, ikincisi Türkiye’deki bu belirli telefon görüşmeleri. Türkiye’de bu dinleme olayının üzerine onun için gidemiyor.”

 

 

OLAY TEKNİK DÜZEYE İNDİ

 

 

Almanya’nın dinlemeler konusunda MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı muhatap almasına da dikkat çeken Prof. Dr. Şen, bunun nedenini de şöyle özetledi: “MİT Müsteşarı Hakan Fidan, BND’nin başı ile konuşacak. BND, niçin dinlediklerini ona anlatacak herhalde. Olayı teknik düzeye indirdiler. Politik düzey tutmuyorlar. Türkiye’yi ne Alman Başbakanı ne Dışişleri Bakanı muhatap alıyor. Teknik düzeyde MİT ve BND arasında zaten diyalog vardı. Politika olarak Türkiye’yi sallamıyor.”

 

 

ANKARA’DAKİ BND ÜSSÜ

 

 

Prof. Şen şu ilginç bilgileri de verdi: “Almanların istihbarat teşkilatı BND’ye korkunç haklar tanıdık. 1985’de Almanya Türkiye’den üst düzeyde bir ricada bulundu. Almanya, Türkiye’ye ‘Ortadoğu’da olup biteni tespit etmek istiyorum. İşte Lübnan Suriye Ürdün’de…. Fakat ben oralara BND elemanı göndermem güç. Ankara’da BND’denin bir Ortadoğdu Teşkilatı kuralım’ dedi. Böylece 32 kişilik teşkilata biz Almanya’nın Ankara Büyüklelçiliği izin verdik. Şimdi bu teşkilatın Ortadoğu ile değil bizle ilgilendiği ortaya çıktı. Türkiye’nin karşı argümanı ise 80 kadar MİT elemanı Almanya’da çalışıyor. Bu elemanlar çok kaliteli değil. Düşünün ben oraya MİT elemanı yolluyorum. Ama o ülkenin lisanını bilmiyor.”