Kişisel, toplumsal ve devletler için fırsatlar çok ender olarak karşılarına çıkar ama yaşamsal önemdeki böyle bir değeri iki şey zayi eder; biri onu anlayamamak diğeri de gaflet, dalalet veya ihanet yüzünden gole çevirememektir.

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

 

Otuz senedir Türkiye’nin kabusu olan PKK terör belasının defedilmesi için bugün böyle bir fırsat bütün görkemliliğiyle önümüzde arzıendam etmektedir.

 

Eğer bu fırsat değerlendirilemezse, bu durum ya AKP hükümetinin gaflet ve dalaletinden ya da ihanetinden kaynaklanır ki, her ikisi de kabul edilir mazeretler asla değildir.

 

Peki nedir bu fırsat?

 

Herkesin çok iyi bildiği gibi IŞİD denilen kökten dinci terör örgütünün yine kökten ırkçı PKK terör örgütünü yok edip bitirme aşamasına getirmesidir ki, böyle bir fırsat Türkiye ve Türk milleti için milyonda bir elegeçebilecek bir konjonkturel nimettir.

 

Şu psikolojiyi yazmama izin verin.

 

PKK gibi zalim ırkçı terör örgütlerinin ve onların mensuplarının dilinden IŞİD gibi dinci terör örgütleri anlar ve onları yok etme noktasına getirir.

 

Bakın neden?

 

Dinci teröristlerin iman aşkına gözleri kör, kulakları sağır, beyinleri ise hiçbir şeyi idrak etmez durumdadırlar.

 

Daha kısaca bu teröristler Allah adına zevkle insan katlederler.

 

Çünkü, onlar düşmanlarını katlettikleri anda gözlerinin önüne cennetteki Allah’ın kendilerine bahşettiği çeşit çeşit nimetleri ile her an istedikleri sayıda seks yapacakları yetmiş hurileri gelir ki, bu nedenle asla kılları kıpırdamaz.

 

İşte PKK terör örgütünün karşısına böyle bir iman aşkından sarhoş olmuş, kendi betimlemeleriyle kafirleri öldürürken zevkten dört köşe olan IŞİD kökten dinci terör örgütünün kaniçici teröristleri çıkmıştır.

 

IŞİD yakaladığı PKK veya kankası PYD terör örgütleri mensuplarını nasıl yargılar?

 

Tam da Ortaçağ yargılama usullerine göre cezalarını verir ve anında hepsini katlederek infazı yerine getirir.

 

Ama devletler böyle bir uygulamayı yapamayacağı gibi Türkiye’de zaten otuz senedir bunu yapamamıştır.

 

Dolayısıyla terör, daha sonra BOP Eşbaşkanı RTE’nin de iktidara gelmesi ve küresel güçlerin işbirlikçisi, taşeronu olması nedeni ile onlardan aldığı talimatlar doğrultusunda iktidarını devam ettirme uğrunda elikanlı PKK terör örgütü azmanlaşarak bugüne kadar gelmiştir.

 

IŞİD dinci terör örgütünün PKK’yı yok etme noktasına getirmesiyle şunu anlamış bulunuyoruz ki, aslında bunlar kalleş çakal sürüsüymüş.

 

Bildiğiniz gibi hayvanlar aleminde çakallar fırsat buldukları taktirde avlarına saldırırlar, korktukları anda derhal kaçarlar.

 

Siz şu işe bakın ki, IŞİD denilen ve iman aşkı ile kendinden geçmiş dinci teröristlerin karşısında PKK çakalları unufak oldu; şimdi utanmadan sıkılmadan otuz senedir askerlerini şehit ettikleri Türk ordusundan antitank ve silah istiyorlar.

 

Daha sonra bu silahlarla Türk ordusunu arkadan vuracaklarından kimsenin kuşkusu olmasın.

 

Daha önce Türkiye’ye kafa tutan PYD terör örgütünün lideri Salih Müslim ve içimizdeki kravatlı teröristler aynı talebi hergün yineliyorlar.

 

Ulan kalleş alçak çakallar, hani çok güvendiğiniz Kandil dağındaki eşkıyalarınız neredeler; gelip sizi IŞİD’in elinden kurtarsalar ya.

 

Artık PKK bu süreç itibariyle bitmiştir.

 

Bugün Güneydoğumuz’un bazı yerleşim birimleri ile İstanbul gibi metropolümüzün sokaklarında bu elikanlı terör örgütünün yaptıkları molotofkokteyli gösteriler ”Biz bitmedik, ayaktayız” şovu ile son çırpınışlarıdır.

 

Eğer Suriye’nin teröristbaşı Salih Müslim ile Türkiye içindeki kravatlı teröristbaşlarının antitank ve diğer silah talepleri karşılanırsa bu Türk milletine yapılacak olan bir ihanetten başka birşey değildir.

 

Bırakın IŞİD denilen dinci terör örgütü PKK’yı tam olarak bitirsin.

 

Stratejik olarak en akılcı çözüm budur.

 

Neden?

 

Türkiye’de PKK için yüzbinlerce sempatizan çıkıp ortalığı savaş alanına çevirir ama IŞİD’in ülke içinde asla kitlesel sempatizanı olamaz.

 

PKK var olduğu sürece yüzbinlerce sempatizanı her tarafı savaş alanına çevirecektir.

 

Ama PKK yok olursa bu çakal sürüleri inlerine geri çekileceklerdir.

 

Öyleyse bırakın IŞİD PKK’yı tamamen bitirsin.

 

Daha sonra Suriye ordusu IŞİD’in üstesinden çok kolaylıkla gelecektir.

 

Ve gerektiğinde Türk ordusu da harekete geçebilecektir.

 

Bunları yapacak olan kahraman Türk ordusunun çelikten istencidir.

 

Yoksa bu hususta katiyetle BOP Eşbaşkanı RTE ve onun yüzde yüz emrinde olan genel müdürü Ahmet Davutoğlu ile AKP hükümetine hiç güvenmiyoruz.

 

Çünkü, gerek RTE gerekse genel müdür Davutoğlu Ortadoğu’da iki yıldır dinci terör örgütlerini besleyip büyütüp, silahlandırdukları için uluslararası hukuka göre suç işlediklerini çok iyi biliyorlar; bu nedenle ABD ile Batı’nın talep ve talimatları doğrultusunda kendilerini ”Uluslararası Ceza Mahkemesi”nden kurtarma adına bir dışsiyaset izleyeceklerinden kuşku duymuyorum.

 

Böyle bir gaflet, dalalet ve ihanet politikasına ancak ve ancak yukarıda da belirttiğim gibi Türk ordusunun çelikten istenci (irade) engel olur.

 

PKK çakallarının yok olma noktasına geldiği bu altın fırsat sürecinde, elikanlı terör örgütünü yok etmek için sadece tek bir tekme gerekli.

 

Bacak bacak üstüne atıp zevkle kahvemizi yudumlarken IŞİD’in PKK’yı yok etme savaşını izlemeliyiz.

 

 

[email protected]

 

İbrahim ÖZDOĞAN Twitter

 

 

 

 

 

 

 

 

---

Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!