Taktiksel siyasetin sonuçları
6 Kasım 2016 17:30
Hatırlıyorsanız, milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması talebi somut olarak ilk CHP’den gelmişti.
Safile USUL H&H YORUM
CHP yönetiminin amacı elbette dokunulmazlık kalksın da, 9 HDP’li milletvekili tutuklansın değildi.
Güya dokunulmazlık kaldırılsın diyerek AKP’yi sıkıştıracaktı CHP.
Dokunulmazlığın kaldırılmasından zarar görecek parti AKP idi zira CHP yönetimine göre.
Yolsuzluk, korupsiyon AKP’nin tepesindeydi.
CHP AKP’yi dolaylı olarak bu konudan sıkıştırmak için dokunulmazlıkların kaldırılmasını öne attı.
Oysa yargı AKP tepesinin elindeydi ve ve dokunulmazlıklar kalksın şekilde dolaylı ve taktiksel siyasi söylemler demokrasiyi ezmede daha çok fırsat verecekti AKP’ye.
Nitekim, CHP’nin taktiksel olarak sıkıştırma amaçlı olarak ortaya attığı dokunulmazlıkların kaldırılması talebi Erdoğan’ın elini kolaylaştırdı.
Önce, dokunulmazlıklar jet hızıyla kaldırıldı, birkaç ay sonra da ilk tutuklamalar oldu.
Bu tür devlet ve demokrasi krizlerinin yaşandığı siyasi durumlarda takstiksel çıkışlar yapmak hem çok tehlikelidir hem de siyasi olarak etki geliştirmez.
Bu tür duurmlarda yapılması gereken, “iktidar şunu yapsın, bu yapsın, biz bundan korkmayız” gibi söylemler yerine, hep yalın durumu ifade etmek ve olaylaırn özünü kamuoyunun önüne getirmektir.
CHP MYK bugün olağanüstü toplandı ama artık olayların sel gibi büyüdüğü ve taşan suyu kontrol etmenin imkansızlaştığı bir ortamdayız.
CHP olağanüstü toplantı yapma tutumunu çok önceden başlatmalı ve dokunulmazlıklar kalsın gibi dolaylı ve dolayısyla korkak siyasi taktiklere hiç yanaşmamalıydı.
AB’Yİ TAKMIYOR VE TAKMAYACAK
Cumhuriyet yazar ve gazetecilerinin gözaltına alınmasının ardından, HDP’lilerin de gözaltına alındığı gün AB Yüksek Temsilcisi Türkiye’deki tüm AB Büyükleçiliklerinin acilen toplanmasını istedi.
Bu AB’den Erdoğan’a, “Durumu çok ciddye alıyoruz, bu işin sonu müzakerelerin durmasına gider” mesajıydı.
Erdoğan ama zaten önceden kararını vermişti ve yapacağını yapacak, AB filan takmayacaktı.
Ki, AB büyükleçilerinin acilen toplanmasından sonra hem Cumhuriyet yazarları hem de HDP’liler tutuklandı.
Erdoğan geri adım atmadı yani.
Bunun ardından bugün Ömer Çelik’in yarın AB büyükelçilerini kahvaltılı toplantıya çağırdığı açıklandı.
Ömer Çelik muhakkak yumuşak konuşacak AB büyükelçileri ile ama netice değişmeyecek.
Erdoğan bundan sonraki yolunu Putin ile gitmeyi planlıyor.
Yani, Ortadoğu dengelerinde kendini Putin ile korumayı hedefliyor.
Putin şu anda hem Mavi Akım avantajı hem de kısmen ABD’ye olan tepkisi nedeniyle biraz Erdoğan’la gidebilir.
Ama bunun uzun sürmeyeceği görülecek.
Fakat Erdoğan kendi yolunu sürdürmeye kararlı şu anda.
Yalnız bir müddet daha bu tür duyargası çok yüksek tutuklamalara girişmez sanırım.
Ardarda yapmaz, araya biraz zaman koyar ki, tepkilerin ivmesi çok yoğunlaşmasın.
AB’ye gelince, onlar henüz bir karar vermedi müzakerelerin dondurulması konusunda.
Bu konuya dair bu hafta sonuna kadar bir bilgi de yansımadı.
Benim hissim müzakerelerin bu sefer dondurulmayacağı, bu kararın bir sonraki dalga dönemine bırakılacağı yönünde.
Bu arada…
Biz Türkler 14 senelik AKP iktidarının en kötü dönemine girdik.
Kötü de laf mı aslında, en baskıcı ve yıkıcı dönemine girdik.
Bundan sonra Türkiye’de kimse iyileşme beklemesin.
Bu dalga yükselir, yükselir, yatay ve dikey olarak hep daha derin delici olur.
Maalesef durum bu.
BAHÇELİ HENÜZ RENK VERMEDİ
Bahçeli geçen hafta Erdoğan ile görüştü ancak ardından açıklama yapılmadı görüşmenin içeriği hususunda.
Daha sonra da basına bu konuda kulis bilgisi dahi yansımadı.
Ancak önümüzdeki gün ve haftalarda Bahçeli’nin niyeti görülür hale gelebilir.
Bunu görmek de kamuoyu açısından, en azından bir parça, önemli.
Zira Bahçeli başkanlık yolunu açabilir de, tıkayabilir de.
Yazarın Son Yazıları:
Demek ki bir değişiklik yok
Özgür Özel’i yakından tartmak istiyor
Almanya Cumhurbaşkanı ve İmamoğlu
