Kalp ve sinir krizleri için tabiatın şifalı armağanları

Kalp ve sinir krizleri için tabiatın şifalı armağanları
14 Kasım 2013 09:36

Yıl 1989 Hindistan- Jammu- Keşmir bölgesi: Bu bölgede ikamet eden Keşmir Türklerini ziyaret etmek nasip oldu.

 

Numan ALADAĞ H&H YORUM

 

Burada ikamet eden 78 yaşındaki Dr. Ahat Ommar Ghan isimli soydaşımız, bazı mesleki tecrübelerini benimle paylaştı. Cenab-ı ALLAH, bu bilgileri Yüce Türk İslam alemi ile de paylaşmayı nasip etti.

 

Hindistan tıp bilim adamları tarafından kısa bir süre öncesine kadar kalbi yormanın zararını her fırsatta hastalara anlatılıyorlarmış. Bazı gerçek deneylerin ortaya çıkması münasebetiyle, Hindistanlı tıp bilim adamları, ortaya çıkan deneylerden dolayı, şimdiye kadar kalp ile ilgi ortaya atılan iddiaları frenliyor. Hindistan’da kalp rahatsızlıkları ve tedavisi konulu düzenlenen bir konferansta, bilim adamlarının, kalbin baş düşmanının dinlenmek olduğunu kararına varmışlar. Vücudun hareket etmesinin kalbi kuvvetlendirdiği sonuçları ortaya çıkmıştır.

 

ÖNERİLER:

”Kalp spor yapması gereken bir makinedir” diyen tıp bilim adamları, genç-ihtiyar herkese şu önerileri tavsiye ediyorlar:

 

Kalbin antrenman yapması için, vücudun sürekli hareket halinde olmasını tavsiye ediyorlar. O zaman kalp genişler, cidarları kalınlaşır, kaslar daha kolay çalışır, dolayısıyla vücudumuzun kan devir daim pompası daha çok çalışır. Ayrıca jimnastik hareketleri, kalbimizi kuvvetlendirir, çevresini saran yağların yanmasını sağlar.

 

”Günde 20-30 dakika arası jimnastik, yürüyüş yapmak, koşmak, kalbi yormak, ihtiyarlamak şöyle dursun, tam tersine dinlendirir ve gençleştirir.” Bu nasihatlere uyan ve uygulayan bir insanın kalbi elli yaşına geldiği zaman, yirmi yaşındaki bir gencin kalbi kadar sağlıklı ve güçlü olduğu yabana atılmamalıdır.

 

Hindistan’lı tıp bilim adamları, ”Kalbinizi kuvvetlendirmek için, sık ormanlık dağlarda yürüyüşleri ve bisiklet sürmeyle, yüzmeyi de tavsiye ediyorlar.” Sürekli hareketsiz kalmanın kalbinizi dinlendirmek yerine daha çok yorduğunu belirtiyorlar.

 

GÜÇLÜ BİR KALP İÇİN NE YEMEİYİZ, NE İÇMELİYİZ?

 

Ey Yüce Türk İslam alemi! Kalp hastalıklarına yol açan birçok nedenlerden biri de B-1 vitamini eksikliğidir. B vitamini kompleksini kullanmamak, deneysel olarak kalp hastalıklarını meydana getiriyor. Kalp hastalarının, beslenmelerinde B-1 vitaminini eklemeleri halinde, kalp çalışması yeniden normale dönecektir. Günde aç karnına, bir tatlı kaşığı arı poleni yiyiniz. Kasım ayından, Mayıs ayına kadar, portakal-mandalina-greyfurt-limon-turunç  suyundan günde bir litreye kadar taze taze içilebilir. Portakal suyuna, taze melisa-nane-taze zencefil ile çırpılarak, özellikle kahvaltıyı bu meyve suyu karışımı ile yaparsanız şifasına hayret edeceksiniz. Bol bol sebze ve meyve yemeliyiz. Yeraltıgiller (yumru) familyasından, yerelması, turp ve benzer sebzeleri tüketmeyi ihmal etmemeliyiz. Hayvansal yağ ve kırmızı et tüketimini azaltmalıyız. Kabız olmamaya dikkat edin. Unlu yiyecekleri azaltın. Stres ve üzüntü de kalp rahatsızlıklarının oluşmasının önemli sebeplerinden biridir. Günde iki litreye yakın su içilmelidir. Hindistan’daki, tıp bilim adamları, kalp hastalarına, hoşlandıkları konu ile ilgili kitap okumalı, yazmalı ve matematiksel faaliyetlerle uğraşmaları tavsiyesinde bulunuyor. Mecbur kalmadıkça kimyasal içerikli fabrikasyon ilaç kullanmayın. Dişlerinizin çürük olması da kalp rahatsızlıklarına yol açar.

 

Numan Aladağ olarak, kalp damarlarının açılması için yan etkisiz bir pratik reçete öneriyorum.

 

REÇETE 1- Malzeme: İki ölçek melisa (oğulotu), bir ölçek de karabaş otu.

Hazırlanışı: Bitkileri soğuk su ile durulayıp, kaynar suya atıp ağzını kapatarak, 15 dakika demlendirip içilir. Bu işleme günde üç su bardağı ile başlayabilirsiniz. Fazla kilolu olanlar, 4-5 bardak içebilirler.

 

Sinir ve kalp krizine yakalanmak istemeyenler, melisa (oğulotu) ekstratı veya çayını içebilir. Salatalar da çiğ yenmesi halinde etkisi on kat daha artarak, bu krizleri önler.

 

REÇETE 2- Melisa (oğulotu) ile bal macun haline getirilip, günde üç defa aç karnına iki tatlı kaşığı yenir. Bu reçete astım hastaları için de çok faydalıdır.

 

REÇETE 3- Himalaya Dağı eteklerinden: Malzeme: İki kilo turunç, iki yemek kaşığı bal, bir adet kabuklu turunç ve bir ceviz büyüklüğünde soyulmuş taze Zencefil.

HAZIRLANIŞI: Turunçları sıkarak suyunu blender sürahisine boşaltın, iki yemek kaşığı balı, kabuğu ile yıkanmış çekirdekleri ayıklanmış turuncu kabuğu ile beraber, ve taze zencefili de sürahiye atın iyice çırpıldıktan sonra 30 dakika içerisinde tüketin. Kahvaltıda çay yerine bu doğal limonatayı tercih edin.

 

NOT: Reçetelerin hazırlanması ve diğer soru ve önerilerinizi sitemize iletebilirsiniz.

 

Vatan uğruna şehit olanları ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmetle, gazilerimizi minnetle anar, hastalara acil şifalar dileriz.

 

Cenabı ALLAH, Cüzdan muhasebesine, makam-mevki hırsına ve din tacirliğine odaklanan gafil önderleri, yüce Türk İslam aleminden uzak tutsun. AMİN

 

 

ÖZDEYİŞLER:

 

Aptal ve inatçı insanlar, avukatları zengin eder. (Handbokof Atasözü)

Akıllı ve fedakar kimse ile arkadaşlık et, bundan erdem kazanırsın. (Hint Atasözü)

Adalet Tanrı’yı da insanları da memnun eder. (Hint Atasözü)

Azizlerin kalbi değişmez, arpa ekince pirinç çıktığı görülmüş müdür? (Hint Atasözü)

Bayağı bir kimse söyler, yapmaz; soylu kişi yapar, söylemez. Boşboğazlık etmemeli. (Hint Atasözü)

Bir işe ya hiç başlama, yahut başladıysan bitir. Akıllılığın ilk ve son delili budur. (Hint Atasözü)

Başakları rüzgar varken savur. (Hint Atasözü)

Dağların tepesinde nilüfer yetişmez, hayduttan iyilik gelmez. (Hint Atasözü)

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Aziz Atam, ruhun şad mekanın cennet olsun
‘CUMHURİYET’, bizi biz yapan ortak değerimizdir
Hicri yılbaşında huzur ve bereket bizimle olsun