HDP’nin tutumu belirsiz

HDP’nin tutumu belirsiz
19 Mayıs 2019 17:30

Seçimin iptalinden sonra HDP 23 Haziran’da nasıl bir tutum alacağı konusunda konuşmuyor.

 

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM
Ki, halen de konuşmuyor.
Ancak 6 Mayıs günü, yani İstanbul seçiminin iptal edildiği gün, Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla 8 yıl aradan sonra ilk kez görüştürülmesinin ardından, HDP eş başkanları Sezai Temelli ve Pervin Buldan’ın yaptığı açıklamalar bu konuda bir ipucu veriyor.
HDP eşbaşkanları yaptıkları yazılı açıklamada şöyle diyor…
“HDP olarak demokratik siyaset, barış ve toplumsal uzlaşma konularındaki duruşumuzu sürdürmek konusunda kararlı ve ısrarlıyız. Bütün demokrasi güçlerini, vicdan sahibi insanları, siyasi partileri, sivil toplum kuruluşlarını bu kararlılığı güçlendirmeye ve birlikte davranmaya, el ele ve omuz omuza demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, adalet, özgürlük, eşitlik ve barış mücadelesini güçlendirmeye davet ediyoruz.”
Bu, hükümete bir mesaj.
Yani, bize karşılık verirseniz biz de ona göre tavır alırız.
“Barış ve uzlaşma konularındaki duruşumuz değişmedi” ifadesi hükümete, “Bizimle uzlaşırsanız biz yine eskisi gibi sizi destekleriz” demek anlamına geliyor.
Şimdi, kanımca hükümet HDP’ye çengel attı ve bu çengeli bırakmayacak.
23 Haziran’a kadar HDP ile görüşmeler, mavi boncuk göstermeler vs. devam edecek.
Ki, Hükümet bu hazırlığa İstanbul seçiminin iptal edileceği açıklaması YSK tarafından henüz yapılmadan başladı.
Öcalan avukatları ile 2 Mayıs’da, yani İstanbul seçiminin iptali açıklanmadan 4 gün önce görüştürüldü.
Bu esnada hükümet tabii ki biliyordu seçimlerin iptal edileceğini.
Ve derhal HDP’nin CHP’ye oy desteğini kesmek için harekete geçti.
Abdullah Öcalan avukatları ile görüştürüldü 8 senenin ardından.
Bu basına yansıyan. Yansımayan çok şey olacağı da açık.
Yani, hükümet el altından HDP’ye mesajlar veriyor ve onlardan seçimde CHP’ye oy desteğini kesmelerini dolaylı olarak istiyor.
Bence HDP hükümetin bu isteğine olumlu cevap verdi bile.
Yukarda aktardığım açıklama buna delalet zaten.
Ama bu sonucu burdan çıkarmıyorum tek başına.
HDP artık 23 Haziran’da İmamoğlu’nu destekliyoruz anlamına gelebilecek hiçbir mesaj vermiyor, hiçbir açıklama yapmıyor.
Selahattin Demirtaş’ın açıklamaları ise, HDP’yi temsil özelliği taşımıyor.
Demirtaş İstanbul seçimi iptal edildikten sonra, attığı tweet’de hiçbirşeyin değişmeyeceğini, yine İmamoğlu’nun destekleneceğini ima eden açıklamalar yaptı.
Ama o hapiste ve işleri yürüten o değil.
HDP mevcut aktif yönetimiyle bu seçimde İmamoğlu’na destek mesajı vermeyecek artık kanımca.
Bunun seçim açısından nasıl bir sonucu olur…
Bunun kanımca, çok farklı sonuçları olabilir. Hangi sonucun etkili olacağı ise, İmamoğlu’nun yürüteceği kampanyaya da bağlı olarak şekillenir.
Ama…
Kürt oyları bu sefer daha çok bölünür.
Yani, 31 Mart’ta İmamoğlu’na giden Kürt oylarının bir kısmı bu sefer ona gitmez.
Ama başka yerlerden oy gelebilir İmamoğlu’na.
Seçim denklemleri oldukça komplekstir.
Tek başına bir hususla açıklamak doğru olmaz o nedenle.
Ama şurası açık, bu seçim daha farklı bir dinamikle yürür, ki, her seçim yeni bir topluluk dinamiği oluşturur.
İmamoğlu’nun kampanyası yine güçlü olursa ama, seçmeni kendine çeker yine.
Şunu da söylemeliyim…
İmamoğlu HDP konusunda 31 Mart seçimi öncesi ve sonrası doğru davrandı.
Şöyle ki…
İmamoğlu seçildikten sonra Erbil radyosu onunla röportaj yaptı ve İmamoğlu’na Kürtler’den aldığı oylara karşılık olarak ne yapacağı soruldu.
İmamoğlu bu topa girmedi ve olaya İstanbul seçmeninin bütünü olarak baktığını ifade etti.
Seçim öncesi dönemde de konulara hep İstanbul ve onun seçmeni olarak girdi.
Bu tutum HDP’yi kızdırdı.
Ancak İmamoğlu İstanbul adayı ve herhalde HDP’ye, “Tamam, ben de size doğuda özerklik vereceğim” diyemez.
Ve, şurası da açık…
HDP bu olaya şu veya bu partiden özerklik için birşey koparmak olarak baktığı sürece siyasi iktidarın elinde oyuncak olmaya devam edecek.
Olaylara demokrasi ve insanlığın ortak değeri olarak yaklaşmadığı sürece, sadece oyuncak olacak.
Bir de HDP’nin bilmesi gereken şu husus var.
CHP takiyyeci ve hileci bir parti değil. Dar-ül Harp değil.
O kurucu parti, soyu, sopu belli.
PKK’ya size özerklik vereceğim deyip, oy alıp, sonra da aa, ben sizi kandırmıştım demez.
CHP ile gidilecek yok bellidir.
İnsan hakları, hukuk devleti, AB ile entegrasyon, insanların, başka bir anadili ve kültürü olan insanların bu doğallıklarını sonuna kadar yaşayabilmeleri, Kürt şehirlerinde buna uygun kültürel ve yaşamsal özgürlükler. vs. vs.
Ortak siyasal değerler, insanlık.
not: 23 Haziran’da HDP’nin ne diyeceğinin de ötesinde, İstanbullu Kürt seçmen İmamoğlu’nu yine tercih edecektir ancak yine de 31 Mart’da İmamoğlu’na oy vermiş Kürtlerin bir kısmının oyu bu sefer İmamoğlu’na gitmeyebilir.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Demek ki bir değişiklik yok
Özgür Özel’i yakından tartmak istiyor
Almanya Cumhurbaşkanı ve İmamoğlu