Hak’katen mi, çok mu karizmatik?

Hak’katen mi, çok mu karizmatik?
21 Nisan 2014 17:30

CHP İstanbul Milletvekili Binnaz Toprak Tayyip Erdoğan için karizmatik demiş.

 

Safile USUL H&H YORUM

 

Halk adamı demiş bir de…

 

Epey bir hayranlık besliyor olmalı Binnaz Toprak Erdoğan’a karşı.

 

Ben de diyorum ki…

 

Kılıçdaroğlu keşke siyasi pozisyonlara insan seçerken Binnaz Toprak gibi apolitik olanlardan değil de, siyasi kuşaklardan insanları tercih etseydi.

 

O zaman böyle, basına, “Erdoğan karizmatik” şeklinde demeç verip de, CHP’yi rezil eden tiplerden kendimizi azade tutmuş olabilirdik.

 

Düşünün ya, kafayı kırmış vaziyette Türkiye’yi iç savaş doğru sürükleyen ve tüm gelişmiş dünyanın 21. yüzyıl musibeti olarak izlediği birine karizmatik, halk adamı diyor CHP’nin milletvekili.

 

Bunun üzerine ben de diyorum ki…

 

Bir zahmet CHP’den istifa etseniz, nasıl olurdu acaba?

 

Boş vakitlerinizde karizma izlenimlerinizi daha iyi yapabilirdiniz hem de.

 

SON ZAMANLARDA FARKETTİKLERİM

 

Bugün siyaset yazmamayım, eksik kalsın bugün benim yazacağım.

 

Son zamanlarda farkettiğim bir iki kültürel ögeyi aktarayım.

 

Son zamanlarda iki şeyi fena halde farkettim…

 

1-Alevi semahları Türkiye’nin halk müzikleri ile aynı temel ritmi taşıyor.

 

Yani…

 

Bilhassa da Türkmen halkın, buna Ankara havaları da dahil, genel olarak orta Anadolu, Akdeniz vs. halk türkülerinin melodi ritmi Alevi semahları ile aynı köke sahip.

 

Bunu çok net olarak farkettim son zamanlarda.

 

Bundan ne gibi bir sonuç çıkarıyorum…

 

Epey bir sonuç çıkarıyorum ama hepsini yazacak kadar olgunlaşmadı kafamda henüz.

 

Sadece belki şunu söyleyeyim…

 

Aleviliğin kültürel ögeleri Türk kültürünün temel ögelerine de tekabül ediyor.

 

Sonra, yine bu kapsamda, Muhteşem Yüzyıl’ı izlerken birşey daha farkettim…

 

Yeniçeriler, “Bismişah” diyordu.

 

Ben sünni bir ailedenim ve ve bu tarz bir kavramı duymadım yetişirken.

 

Ancak şimdi görüyorum ki, Osmanlı’dan beri Türk halk kültürünü temsil eden ögelerin çoğu Alevilik’de de var fakat bu durum, Osmanlı’nın halk karşıtı ve halk yabancısı özelliklerinden dolayı üst kültüre sirayet edememiş olduğu için biz Türkler bunun farkında olamadık.

 

2-Türk kadınlarının, yani Azeri, Kırgız, Türkiye’de yaşayan Türk boyları vs.’nin geleneksel kıyafetinde, başa takılan fese benzer bir şapkanın etrafına serserpe bağlanmış olan uzun, bele kadar inen geniş şallar var. Bu çok güzel bir baş bağlama şekli ve çok zarif. Bu zerafetin halk oyunlarımıza yansıyan Azeri ve Kafkas oyunlarındaki kuğu güzellliği ile olan bağlantısını da yeni kurdum. Yani, bizim kültürümüzdeki kadın giyim kültürü çok zarif ve çok liberal. Bunu da yeni farkettim. Biz aslında zarif bir halk kültüründen geliyoruz. Ama maalesef tepemizde hala bin türlü musibet var. Çok üzgünüm.

 

Ve, siyaset yazmak hiç içimden gelmiyor bugün.

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı
Didik didik bir şey aramışlar