CHP Mersin Milletvekili Serdal Kuyucuoğlu, dünyanın birçok ünlü müzesinde Türkiye’den kaçırılmış tarihi eserlerin sergilendiğini belirterek, “Ülkemizden bir çift terlik karşılığında satın alınan ve yurtdışına kaçırılan eserler Amerika’da 16 milyon dolara satılıyor. Biz bunların takipçisi olursak bilirler ki eserlerimizin peşine düşüyoruz ve bunları geri istiyoruz. En azından bir frenleme yapmış oluruz” dedi.

 
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin Milletvekili Serdal Kuyucuoğlu, geçtiğimiz aylarda TBMM Başkanlığı’na yurtdışına kaçırılan tarihi eserlerle ilgili araştırma önergesi vermiş ve 4 partinin ortak kararıyla önerge kabul edilmişti.
TBMM Başkanlığı geçtiğimiz hafta parti gruplarından araştırma komisyonuna girecek milletvekillerini bildirmesini istedi. Komisyon bu hafta görev dağılımı yapacak ve çalışmalarına başlayacak.
CHP Mersin Milletvekili Serdal Kuyucuoğlu, İçel Sanat Kulübü’nce düzenlenen 22. Arkeoloji Günleri’nin açılışında yaptığı konuşmada, yurtdışına kaçırılan eserlerin araştırılmasıyla ilgili komisyonun hedeflerini değerlendirdi.
Komisyonun çalışmalarını iki bölümde yürüteceğini söyleyen Kuyucuoğlu, “Bir, Osmanlı döneminde kaçırılanlar, bir de Cumhuriyet döneminde kaçırılanlar. Niye böyle ayıracağız? Çünkü cumhuriyet döneminde yasalar var. Yasak. Osmanlı döneminde asarı atika yasasına kadar yasa yok. Mesela Almanya’ya kaçırılan Bergama eserleri için Abdülhamit’ten izin aldık diyorlar ama belge yok. Sadece izin aldık diyorlar” dedi.
Türkiye’den yurtdışına kaçırılan tarihi eserlerin en önemlilerinin başında Bergama yapıları ve Troya hazinelerinin geldiğini kaydeden Kuyucuoğlu şunları söyledi:
“Türkiye kaynak ülke, belli ülkelerde hedef ülke. Türkiye’den çıkarılan tarihi eserler belli ülkelere satılıyor. Ülkemizden bir terlik karşılığında satın alınan eserler Amerika’da 16 milyon dolara satılıyor. Troya hazineleri Almanlar tarafından kaçırılıyor. Savaş döneminde Ruslar Troya hazinelerini Rusya’ya götürüyor. Daha sonraki süreçte Almanlar Ruslarla bir kışla yapımı anlaşması yaparken Troya hazinelerinin geri verilmesi şartını koşuyorlar. Ben de diyorum ki bu Troya hazineleri bizim. Onlar bizden çalmış. Onlar da onlardan çalmış. Biz bunların peşine düşelim, asıl sahibine verin diyelim. Benim yapmak istediğim şu: En azından Türkiye’yi kaynak ülke olmaktan bir nebze de olsa çıkarmak. Dünyanın hemen hemen bütün müzelerinde Anadolu’dan kaçırılmış eserler var. Biz bunların takipçisi olursak bu kaynak ülke olma konusunda en azından bir frenleme yaparız. Yani bilirler ki biz eserlerimizin peşine düşüyoruz ve bunları geri istiyoruz. En azından bir frenleme yapmış oluruz. En azından bundan sonrası için takipçisi olursak, kaçırılan eserlerin alıcısı çıkmaz çünkü takip edildiği için almak isteyen olmaz, değeri düşer.”