Bundan yaklaşık 1 hafta kadar önce olabilir, Yarsav eski başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu’nun şöyle dediğini okudum…

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

“CHP ve MHP seçim hükümetinde yer almalıydı, yer almamakla anayasal haklarını kullanmamış oldular”

 

Sonra bu görüşü başka bazı yazarların da dile getirdiğini gördüm.

 

Ve, bugün iyice görülüyor ki, CHP ve MHP’nin, koalisyona yanaşmamak doğru olan olsa da, seçim hükümetinde yer almış olmaları çok iyi olurdu.

 

Ömer Faruk Eminağaoğlu anayasa ve siyasi partiler konusunda çok uzman bir hukukçu ve kimsenin göremediğini bence çok iyi görmüş.

 

O, siyasi partilerin anayasal hakları, konumları ve bu konumların neler kazandırabileceğini, bu konumlardan feragat edilirse neler kaybedilebileceğini erkenden görmüş.

 

Nitekim bugün CHP ve MHP’nin seçim hükümetinde yer almamasının hem parti olarak kendilerine hem de vatandaşlara kaybettireceklerinin olacağı görülüyor.

 

CHP ve MHP seçim hükümetinde yer alsalardı, örneğin…

 

-AKP Tuğrul Türkeş’e kanca atarak, onu MHP’den koparıp, Türkeş ismini kendilerine yamayamayacaklardı

 

-Bugün okudum, kabinede HDP adına Kalkınma Bakanı olarak yer alan Müslüm Doğan, “Karadeniz yaylalarından geçecek yeşil yol projesine bakıp, iptal edeceğiz” demiş. Bu söz hem HDP’ye oy getirir hem de AKP’yi fena zorlar. CHP, örneğin, böyle bir imkanı kaybetmezdi seçim hükümetinde yer almayarak

 

-Bu tepemizdeki şahıs 1 Kasım’da seçim yaptırmayabilir, o zaman devam eden seçim hükümetini Türk toplumu adına kontrol edebilirdi CHP ve MHP, bunlar da tek başlarına kum koyup, kuyruk sallayamazlardı (yerel Karadeniz ağzı, kimseyi takmadan tek başına her türlü kuralı ihlal eden anlamında)

 

-Seçim hükümetinde etkili ve topluma güven veren adımlar atabilirdi CHP

 

Dolayısyla seçim hükümetinde yer almamak bir kayıp oldu, milyonlarca vatandaş açısından da tabii. Tutunacak dallar da eksilmiş oldu vatandaşlarımız açısından.

 

ALMIŞ YANINA YİNE ALİŞAN’INI, ECE ERKEN’İNİ

 

Dün kaçak sarayında resepsiyon verdi ya…

 

Bugün baktım gazetelerde yer alan bazı fotoğraflara ve gördüm ki, yanına yine ala ala ancak Alişan’ı ile Ece Erken’ini almış.

 

Bir de bir Şafak Sezer’i var dizilerde dengesiz dengesiz kavga çıkarıp, mahkemelik olmasıyla ünlü olan, bir de bir Tolgahan Sayışman’ı, nitelikli dizi piyasasına giremeyen.

 

Başka kimse yüz vermiyor buna.

 

O, mesela dünyada her yerde seyredilen dizilerin yapımcıları, oyuncuları, bir Beren Saat, bir Halit Ergenç, bir Ece Yörenç yoklar.

 

Varsa yoksa Alişan, Ece Erken.

 

Türk Sanat Müziği’ni katleden Muazzez Ersoy’u da var unuttum.

 

Bir de Hülya Koçyiğit’i var. Anılarımızda yeri büyüktür ama bir tek onu kaybettik bu köksüz garabete.

 

Yavuz Bingöl’ünü bu sefer göremedim; belki o da bu işten aldığı yaraları tamire çalışıyordur.

 

NEYMİŞ

 

Erdoğan dün resepsiyonunda konuşurken ağzından şu cümle çıktı…

 

“1 Kasım seçimlerinden temennimiz odur ki, milletimiz bu süreçte yaşadıklarımı bize yaşatmayacak.”

 

Yani, bunun milletinin bunu illa tek başına iktidara getirmesi lazım, yoksa olmuyor.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

---

Yazarın Son Yazıları:
Özel-İmamoğlu-Yavaş ekseni
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan