Zamanaşımına uğrayan insanlık!

Zamanaşımına uğrayan insanlık!
11 Mart 2012 00:01

Adaleti, adeletsiz kılan zamanaşımları toplumun hassasiyetlerini derinden yaralıyor. Toplum nezninde zamanaşımı bir nevi işlenen suçları meşrulaştırmaya yönelik devletin katilleri, suçluluları koruma algısı yaratmasına neden oluyor.

Kısa geçmişde ilk önemli zamanaşımı topluma mal olmuş gazeteci, yazar Abdi İpekçi davasında verilmişti. Bu karar Abdi İpekçi’nin ailesini derinden yaralamış ve kamuoyun tarafından da tepkiyle karşılanmıştı.

Zamanaşımına bir diğer örnek ise Pamukova’da olan hızlandırılmış tren kazasıdır. 41 İnsanın ölümüne ve 80 insanında yaralanmasına neden olan kazada sadece makinistler ceza almıştır. Ayrıca Cumhuriyet Savcılığının TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman hakkında soruşturma açılması talebi Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım tarafından reddedilmiştir. Daha sonra dava 7 Şubat 2012 zamanaşından düşecektir. Bu davanın zaman aşımıda toplumda intifal yaratmıştı.

Zamanaşımı uğracak bir başka dava ise 2 Temmuz 1993’de Sivas Katliamı. Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında organize bir şekilde halk Alevi vatandaşlara karşı kışkırtılmış ve çok büyük kalabalık tarafından Madımak Oteli yakılmıştı. 33 Yazar,düşünür,ozan ile 2 otel çalışanı yanarak veya dumandan zehirlenerek hayatlarını kaybetmişlerdi. Organize bir şekilde gelişen bu olayın suçluları belirlenmesine rağmen yıllardır yakalanamamıştır. Durum içler açısıyken toplumun bir kesimin önemsediği bu önemli dava ne yazık ki 13 Mart 2012’de devlet eliyle zamanaşımına uğrayacaktır.

Adalet dediğimiz kavram toplumda zarara uğrar ve güvenini kaybederse o toplumun devlete olan inancı kalmaz. Adalet bir nevi insanlar arasındaki eşitliği sağlamakla hükümlü ve toplumun beklentilerine göre karar vermek zorundadır.

Zamanaşımı katillerin, suçluların yaptıklarının cezasız kalmasına ve onların işledikleri insanlık suçlarını meşrulaştıran bir olgu haline gelmiştir. Faili meçhul cinayetlerinin suçlularının bulunmaması ve Sivas Katliamı gibi davaların zamanaşımına uğraması gelecekte bu tür olayların tekrar oluşması için zemin hazırlar.

Sivas davası bütün hepimizin davasıdır. Sivas davasının aydınlanması için toplum olarak hep birlikte üstüne gitmeliyiz ki gelecekte bu tür üzücü olaylar yaşamayalım.

Ve unutmamalıyız ki aydınlık ve güzel bir gelecek için utançlarımızla yüzleşmeyi bilmeli geçmişin bize verdiği tarihi hükümlülükle gelecekte yargılanmamalıyız!..

Adaleti, adeletsiz kılan zamanaşımları toplumun hassasiyetlerini derinden yaralıyor. Toplum nezninde zamanaşımı bir nevi işlenen suçları meşrulaştırmaya yönelik devletin katilleri, suçluluları koruma algısı yaratmasına neden oluyor.

 

H&H Yorum – Tolgay Yorulmaz

 

Kısa geçmişte ilk önemli zamanaşımı topluma mal olmuş gazeteci, yazar Abdi İpekçi davasında verilmişti. Bu karar Abdi İpekçi’nin ailesini derinden yaralamış ve kamuoyu tarafından da tepkiyle karşılanmıştı.

 

 

Zamanaşımına bir diğer örnek ise Pamukova’da olan hızlandırılmış tren kazasıdır. 41 İnsanın ölümüne ve 80 insanın da yaralanmasına neden olan kazada sadece makinistler ceza almıştır. Ayrıca Cumhuriyet Savcılığı’nın TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman hakkında soruşturma açılması talebi,Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım tarafından reddedilmiştir. Daha sonra dava 7 Şubat 2012 zamanaşından düşecektir. Bu davanın zaman aşımıda toplumda intifal yaratmıştı.

 

Zamanaşımı uğracak bir başka dava ise 2 Temmuz 1993’de Sivas Katliamı. Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında organize bir şekilde halk Alevi vatandaşlara karşı kışkırtılmış ve çok büyük kalabalık tarafından Madımak Oteli yakılmıştı. 33 Yazar,düşünür,ozan ile 2 otel çalışanı yanarak veya dumandan zehirlenerek hayatlarını kaybetmişlerdi. Organize bir şekilde gelişen bu olayın suçluları belirlenmesine rağmen yıllardır yakalanamamıştır. Durum içler acısıyken toplumun bir kesimin önemsediği bu önemli dava ne yazık ki 13 Mart 2012’de devlet eliyle zamanaşımına uğrayacaktır.

 

 

Adalet dediğimiz kavram toplumda zarara uğrar ve güvenini kaybederse o toplumun devlete olan inancı kalmaz. Adalet bir nevi insanlar arasındaki eşitliği sağlamakla hükümlü ve toplumun beklentilerine göre karar vermek zorundadır.

 

Zamanaşımı , katillerin, suçluların yaptıklarının cezasız kalmasına ve onların işledikleri insanlık suçlarını meşrulaştıran bir olgu haline gelmiştir. Faili meçhul cinayetlerinin suçlularının bulunmaması ve Sivas Katliamı gibi davaların zamanaşımına uğraması gelecekte bu tür olayların tekrar oluşması için zemin hazırlar.

 

Sivas davası bütün hepimizin davasıdır. Sivas davasının aydınlanması için toplum olarak hep birlikte üstüne gitmeliyiz ki gelecekte bu tür üzücü olayları yaşamayalım.

 

Ve unutmamalıyız ki aydınlık ve güzel bir gelecek için utançlarımızla yüzleşmeyi bilmeli geçmişin bize verdiği tarihi hükümlülükle gelecekte yargılanmamalıyız!..