"Yunanlının yıktığı camiyi CHP'ye yükledi"

"Yunanlının yıktığı camiyi CHP'ye yükledi"
25 Nisan 2012 16:39

Son günlerde Türkiye, Başbakan Erdoğan’ın CHP’nin geçmişiyle ilgili iddialarını konuşuyor. Erdoğan kürsüye her çıkışında CHP ya da Rahmetli İsmet İnönü ile ilgili bir iddia ortaya atıyor, CHP ise her defasında delilerle bu iddiaları çürütüyor.

Son günlerde Türkiye, Başbakan Erdoğan’ın CHP’nin geçmişiyle ilgili iddialarını konuşuyor. Erdoğan kürsüye her çıkışında CHP ya da Rahmetli İsmet İnönü ile ilgili bir iddia ortaya atıyor, CHP ise her defasında delilerle bu iddiaları çürütüyor.

 

 

H&H HABER ANALİZ

Okuyucularımızın hatırlayacağı üzere bundan bir süre önce Erdoğan, İnönü’nün din kitaplarını yasaklattırdığını iddia etmiş, İnönü’nün torunu ve CHP milletvekili Gülsün Bilgehan Toker ise devlet kayıtlarından belgelerle Erdoğan’a cevap vermişti.

 

Bilgehan’ın türlü zorluklarla bulduğu arşiv belgeleri göstermişti ki, rahmetli İnönü ‘din düşmanı’ olduğu için deği, ‘dini korumak’ için kitapları yasaklattırmış. Zira yasaklattırılan kitapların içinde dinle uzaktan yakından alakası olmayan bir çok hurafe ve yanlış bilginin yer aldığı görülmekte. İnönü’nün yasaklattırılan kitapların yerine gerçek bilgilere dayanan din kitaplarını yayınlattırdığını da yine Sayın Bilgehan ve Sayın Özkes ortaya çıkarmışlardı.

 

 

Erdoğan bu hafta da CHP’nin camileri yıktırdığını, bazılarını ise ahır olarak kullandığını iddia etti. Gösterdiği tarih ise Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatta olduğu yıllardı.

 

Bugün Hürriyet gazetesi Yılmaz Özdil köşesinden bu iddiaya sert bir yanıt vermişti. Öğleden sonra ise CHP İstanbul Milletvekili, emekli müftü İhsan Özkes Erdoğan’ın iddialarını yanıtladı.

 

Özkes, soruları yanıtlamakla kalmadı, bir de Başbakan’a sorular yöneltti.

 

Erdoğan bu soruların cevaplarını verebilir mi bilemiyoruz ancak unutulmaması gereken bir şey var, sırf siyasi rakibine zarar vermek adına bir ülkenin tarihine yapılan bu tip çirkin saldırılar tüm ülkeye zarar verir…

 

Bizden hatırlatması…

 

İşte Özkes’in basın açıklaması;

1927 yılında Türkiye’de 14 milyon insan varken, 28.705 cami vardı. Yani her 500 kişiye 1 cami düşüyordu. 2012 Türkiye’sinde yaklaşık 80 milyon insan ve 81.984 cami var. Yani her 1000 kişiye bir cami var. Sayın Başbakan bunları biliyor mu?
 
Mevlana’nın dediği gibi ‘ölülerle savaşarak kahraman olunmaz.’ Emperyalizmle savaşanları karalamakla asla kahraman olunmaz.

Bugün bu ülkenin camileri açıksa ve semada ezan sesleri hâlâ yükseliyorsa, önce Allah’a sonra Atatürk ve İnönü’ye borçlusunuz.
 
 
 
Hz. Muhammed de Mescid-i Nebevi’yi depo olarak kullanmıştır ve savaşta yaralanan askerlerin tedavisi için kullanmıştır. Sayın Başbakan sanırım ya bunları bilmiyor ya da tecahülü arif yapıyor. Yoksa Sayın Başbakan “Minareler süngü/Kubbeler miğfer/Camiler kışla/Müminler asker” diye meşhur olduğu dizenin arkasında değil mi artık?
 
 
 
1920’lerde işgal ettikleri yerden kaçarken Yunanlılar Karacabey’i yakıyorlar. Bu nedenle şehirde cami kalmıyor. Sayın Başbakan Yunanlıların yakarak yok ettiği camileri bile CHP’ye yüklemeye çalışıyor. Yakılan yıkılan bu camiler de CHP tarafından tamiratı yapılarak tekrar ibadete açılmışlardır. Ne gariptir ki Ulu Cami bir ay kadar önce restorasyon sırasında yanarak tekrar kül olmuştur.
 
Seferihisar’daki camiyi de işgal kuvvetleri yakıp yıkıyor. “Bu ne insafsızlık Seferihisar’da tarihi cami ahır yapılmış” haberi işgal kuvvetleriyle ilgilidir. Yunanlıların camiyi ahıra çevirdiği anlatılıyor. Sayın Başbakan ise Yunanlıların ahıra çevirdiği bu camiyi CHP’ye yüklüyor. Allah ıslah etsin. Yunanlıların ahıra çevirdiği camiyi restore edip ibadete açan da CHP’dir.
 
 
 
Sayın Başbakanın saydığı ve belge dediği diğer şehirlerdeki insanlarla görüştüm, hepsi “yok böyle bir şey, iftira” diyorlar. Rahmetli İnönü nur içinde yatsın, varsa dahi günahları iftira edenler tarafından alınıyor.
 
 
 
Sayın Başbakan! Bırak geçmişi de, tarihi camilerin restorasyonlarındaki yolsuzlukların araştırılmasını neden yaptırmıyorsunuz?
 
 
 
Bugün, AKP milletvekillerinden, belediye başkanlarından ve teşkilat mensuplarından kaçının camilerin altında bulunan yerlerde marketi ve işyeri var? Bunlar sembolik kiralar ile mi, rayiç bedelle mi kiracılar?
 
 
 
Sadece Ankara Pursaklar’da rant için yıkılan cami sayısını açıklayınız.
 
 
 
İstanbul Okmeydanı’ndaki tarihi “Fatih Sultan Mehmet Namazgah Minberi” neden yıkıldı?
 
 
 
AKP döneminde cami alanlarından ne kadarı rezidans, akaryakıt istasyonu ve özel hastane gibi işyeri olarak imara açıldı? Cami alanı olup imara açılan bu yerler ile Sayın Başbakan’ın çevresindekilerin bir alakası var mı?
 
 
 
Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun Sivas Divriği Ulu Camii ve çevresinin restorasyonuyla ilgili 2005 ve 2007’de verdiği iki kanun teklifini reddeden AKP değil mi?
 
 
 
CHP’nin din-iman, Kur’an ve Peygamberimizle bir sorunu olmadığını, her kesimden herkesi kucakladığını gördükçe Sayın Başbakan hırçınlaşıyor, saldırganlaşıyor.
 
 
 
Sayın Başbakan rahmetli İnönü’nün yasakladığını söylediği “Namaz Hocası” ve “Mevlid” kitaplarındaki İslam’a aykırılığın ortaya çıkmasıyla ciddi olarak sarsıldı.
 
Sayın Başbakan’ın “Camiler ahır yapıldı” iddialarına karşı “hangi cami, hangi yazılı resmi emirle ahır yapıldı?” diye sorduk.
 
Sahi Sayın Başbakan Allah rızası için söyleyiniz “hangi cami, hangi yazılı resmi emir ile ahır yapıldı?”
 
 
 
Bu defa baktı ki cami iddiaları da boşa çıkacak, başladı veryansın etmeye.
 
 
 
Sayın Başbakan’ın din-iman, cami ve Kur’an perdesiyle ülkemizin iç ve dış sorunlarını ört bas etme oyununun bir parçası olmayacağız.