Irak’ın kuzeyinde temaslarını sürdüren Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk, çarpıcı açıklamalarda bulundu.

 

 

 

Türk: “Bizim işimiz siyasettir ama barış sağlanırsa silahlı güçler sorunu da çözülür. Türkiye’nin bu sorunun çözümü için yol haritasının şu ana kadar açıklanmaması bizi kaygılandırıyor” dedi.

 

 

 

Irak’ın Bölgesel Kürt Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani ise: “Kürt sorununun barışçıl çözümü için üzerimize düşen rolü yerine getirmeye hazırız’ açıklamasında bulundu.

KUZEY Irak’ta temaslarını sürdüren DTK Genel Başkanı ve Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk, BDP Diyarakır Milletvekili Altan Tan ve DTK Genel Başkan Yardımcısı ve Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk, Bölgesel Kürt Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani ile görüştü. Barzani, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Öcalan’ın rol aldığı bu süreci desteklediklerini açıkladı.

Selahaddin Kentindeki Yüksektepe Bölgesi’nde bulunan Başbakanlık Konutu’nda yaklaşık 1 saat süren görüşmeden sonra Neçirvan Barzani ve Ahmet Türk, birlikte açıklama yaptı. Ahmet Türk, birkaç günden bu yana Kuzey Irak’taki siyasi partilerle görüştüklerini, Türkiye’de Kürt sorunun çözümü için başlatılan sürecin, Türk-Kürt kardeşliği için tarihi fırsat olduğunu ifade etti. Sürecin çok önemli ve büyük olduğunu belirten Türk, amaçlarının kardeşçe bir dünya yaratmak olduğunu söyledi. Halkların kardeşliğini savunan bir yöntemle ve ortak akıl ile barışı sağlayabileceklerini kaydeden Türk, şöyle konuştu:

 

“Bu süreçte bütün Kürt siyasi partilerinin rol almasını istiyoruz. Kürtler barış için büyük çaba sarfediyor. Ama barış tek taraflı olmaz. Ortadoğu’da Türkler ve Kürtler birbirine muhtaçtır. Çok verimli bir diyalog oluşturduk. Kardeşçe, bir arada yaşamanın şartlarını oluşturmak istiyoruz. İkide bir silahların bırakılmasının gündeme getirilmesi, bu süreç için bir fayda sağlamaz. Karışlıklı adımların atılması ve güvenin sağlanmasıyla, silahlı güçler sorunu da çözülür. Süreçle ilgili dile getirdiğimiz kuşku, bu sürecin bir yol haritasının olmaması veya varsa da şimdiye kadar açıklanmamasıdır. Bir tarafta barış için çalışmalar yapılırken, diğer taraftan Kandil’in bombalanması, sürece güveni azaltır.”