Tuğluk; İstedikleri kadar ceza versinler

Tuğluk; İstedikleri kadar ceza versinler
18 Ağustos 2012 18:58

Şemdinli’de BDP’li vekillerle PKK’lı teröristlerin sarmaş dolaş görüntüleri üzerine inceleme başlatılmasına BDP kanadından rest geldi.

 
BDP Eş Başkanı Gültan Kışanak, “Kürt sorunu mahkeme koridorlarında çözülecek bir sorun değil” derken DTK Genel Başkan yardımcısı Aysel Tuğluk, “Biz o karşılaşmadan mutluyuz. İstedikleri kadar ceza verebilirler. Zaten bu devletin hiçbir zaman bir hukuku olmadı, bundan sonra da olmayacak ama gerilla bir realite” diye konuştu.
 
“KÜRT SORUNUNU MAHKEME KORİDORLARINDA BOĞMAYA ÇALIŞIYORLAR”
 
Kürt sorununun ancak adaletle, demokrasiyle ve vicdanla çözülebileceğini savunan Kışanak, şöyle konuştu:
 
“Konuşsak mahkeme açıyorlar, halkla buluşsak dava açıyorlar, bu ülkenin savaş gerçeğini kamuoyuyla paylaşsak dava açıyorlar. Kürt sorununu mahkeme koridorlarında boğmaya çalışıyorlar. Ama bu bir çare değil. Bu ülkenin artık gerçek, hakiki, kesin bir çözüme ihtiyacı vardır. Herkes bu işi sağa sola havale etmekten vazgeçsin. Biri karakola havale ediyor, biri mahkemeye havale ediyor. Havale etmekten vazgeçsinler. Bu konunun çözüm yeri, siyasettir. Politik olarak bir çözüm bulunmalıdır. Bugünkü soruşturmayı da böyle bir Kürt sorununu oraya buraya havale eden, mahkeme koridorlarında boğmaya çalışan bir yaklaşım olarak görüyorum. Bu yaklaşımın hiç kimseye faydası yok; bugüne kadar hiçbir faydası olmadı, bundan sonra da olmaz”
 
“GERİLLA BİR REALİTE, ARTIK KABULLENMELİLER”
 
Yaşadıklarının yasa dışı olmadığını savunan DTK Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk ise şunları söyledi:
 
“Son derece doğal, son derece gerçek bir durumla karşılaştık. Bunların farkında değillerse bu onların sorunu. Biz o karşılaşmadan mutluyuz. En azından onları dinlemek, onların hangi koşullarda nasıl bir mücadele verdiklerini görmek bizim açımızdan anlamlıydı. İstedikleri kadar soruşturma açabilirler. İstedikleri kadar ceza verebilirler. Zaten bu devletin hiçbir zaman bir hukuku olmadı, bundan sonra da olmayacak ama bu bir realite. Gerilla bir realite. Dolayısıyla bizce artık onlar da bu durumu kabullenmeliler”