TGB'lilerden Kadir İnanır'a protesto

TGB'lilerden Kadir İnanır'a protesto
22 Nisan 2013 03:00

Akil İnsanlar Heyeti Akdeniz Bölgesi Grubu, İskenderun İlçesi’ne gelişlerinde, yaklaşık 200 kişilik Türkiye Gençlik Birliği (TGB) üyesi tarafından protesto edildi.

TGB üyeleri ellerinde Türk bayraklarıyla, heyetin toplantı yapacağı
Yelken Kulübü’nün yakınlarındaki sahilde protesto gösterisi yaptı.
Polisin geniş güvenlik önlemi aldığı protestoda, ‘Katil ABD işbirlikçi
AKP’, ‘Kahrolsun AKP diktatörlüğü’, ‘AKP’nin akili bu şehirden defol’,
‘Türk Kürt kardeştir, akiller kalleştir’
sloganları atıldı. Yelken
Kulübü’nün çevresinde ve karadan bir kilometre açığa kadar denizde
güvenlik çemberi oluşturuldu. Yollar trafiğe kapatılırken, Sahil
Güvenlik botu, balıkçı teknelerinin geçişine izin vermedi. Akil İnsanlar
Heyeti, geniş güvenlik önlemleri altında toplantının yapılacağı binaya
girerken, gazeteciler içeri alınmadı. Bazı yerel gazeteciler tepki
gösterince heyetteki Lale Mansur, gazetecilerin salona alınmasını
istedi. Mansur, burada toplantının formatının basına kapalı olduğunu
anlatıp, “Bizler dinlemeye geldik. Toplantılar bundan önce de basına
kapalı yapıldı. Nedenine gelince, basın olmadığı zaman insanlar
fikirlerini ve düşüncelerini daha rahat söyleyebiliyorlar. Burada da her
türlü fikirler, düşünceler söylenecek. Bunu ilk defa burada da
yapmıyoruz. Türkiye’nin ilerisi için önerileriniz, düşüncelerinizi,
hayallerinizi, burada dinleyeceğiz. Bütün bunları dinlemeye geldik.
Bunları bir rapor olarak hazırlayacağız. Bu bir çalıştay usulüdür, bu
şekilde yürütülür. Bizler bunun yanı sıra yerel basınla da bir araya
geliyoruz. Dün Antakya’da gerçekleştirdik. Şimdi buradayız. Biz
toplantımızı basına kapalı yapacağız
” dedi.

İNANIR: SİYASİ BİR ORGANİZASYONUN İÇİNDE OLMADIM

Heyet üyesi Kadir İnanır ise hayatında hiçbir zaman siyasi bir organizasyon içinde yer almadığını vurgulayıp, şunları söyledi:

“Kimse bana siyasi bir söylemini dikte ettiremez. Hiç kimse beni kendi
yanında, sevmediğim bir cümleyi söyletemez. Bu olay bana söylendiği
zaman ‘Bu çalışma içerisinde özgür müyüm?’dedim. ‘Evet özgürsün’
dediler. Bu özgürlüğü ele aldıktan sonra son derece önem verdiğim, bu
ülkenin başına gelmiş en büyük belanın ortadan kaldırılması için
oluşumun içinde yer aldım. Toplumsal olaylara duyarlı olan bir
sanatçının kendini kenara çekerek bu ülkede ne olursa olsun, ‘Bana ne
kardeşim’ deme olgusunu ben kendi karakterime yakıştıramadığım için bu
oluşumda yer aldım. Ağır bir rahatsızlık geçirmeme rağmen doktorlarımın
da asla müsaade etmemesine rağmen buradayım.”

Daha sonra gazetecilerin salondan ayrılmasının ardından toplantı basına kapalı yapıldı.