CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Türkiye Gençlik Birliği, Ulusal Kanal, Aydınlık Gazetesi ve İşçi Partisi’ne yönelik operasyonu eleştirdi. Tekin, “Duruşma izlemek, ne zamandan beri suç oldu? Hükümet yanlıştan hemen dönsün ve yolları açsın” çağrısında bulundu.

CHP’li Tekin, “AKP iktidarı, neredeyse hepimize Mussolini’nin Yaşam Kılavuzu’nu dayatacak” ifadesini de kullandı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin,
Ulusal Kanal, Türkiye Gençlik Birliği, Aydınlık Gazetesi ve İşçi
Partisi’ne yönelik operasyonu sert sözlerle eleştirdi. 5 Ağustos günü
yapılacak olan Ergenekon Davası karar duruşması öncesi gerçekleştirilen
operasyonu değerlendiren Tekin, “Yurttaşların seyahat ve toplanma
özgürlüğü hangi hakla engelleniyor? İktidar keyfi uygulamalarıyla Kenan Evren dönemine özendiğini gösteriyor. Kenan Evren döneminde bile bu tür yasaklar yoktu” dedi.

İktidarın maçlarda slogan atmayı, yürüyüş yapmayı, bir araya
gelebilmeyi, demokratik hakları kullanmayı engellemeye çalıştığını
belirten Tekin, “Eşinin, çocuğunun, arkadaşının, kardeşinin,
yoldaşının davasını izlemeyi istemek suç mu? Hangi kanunda bunun suç
olduğu yazılı. Yolları açın ve yurttaşların davayı izlemesini
engellemeyin. Halktan korkmayın” ifadesini kullandı.

AKP iktidarının topluma yaşam biçimi dayatmaktan vazgeçmediğini de
belirten Tekin, “Bu uygulamalar bize Mussolini’yi anımsatıyor. Mussolini de Yaşam Kılavuzu adı altında bir kitap hazırlamış, yurttaşların nasıl yaşayacağını ayrıntılarıyla anlatmıştı. Aynı yolu şimdi de Recep Tayyip Erdoğan
ve arkadaşları izliyor. Duruşmaya gitmek yasaklanıyor, bir araya gelmek
suç sayılıyor. Kimin ne yeyip içeceğine, kimin nasıl yaşayacağına
iktidar karar vermek istiyor. Ancak halkımız bunu kabul etmez, Mussolini özentilerine de pabuç bırakmaz’ dedi.

Ergenekon Davası’nda verilecek kararların çok önceden belli olmasına
rağmen, halkın duruşmayı izlemek istemesine bile iktidarın tahammül
edemediğinin altını çizen CHP’li Tekin, şunları söyledi:

“Bu davada yargılanan birçok kişinin fikirlerine katılmasak, dünya
görüşlerini paylaşmasak bile, kendilerini savunma haklarının ellerinden
alınmasına seyirci kalamayız. Adilce yargılanmak her yurttaşın
hakkıdır. Siz eğer mahkemeleri izlemeyi yasaklarsanız, orada adaletin
uygulandığına kimseyi ikna edemezsiniz. Vereceğiniz kararlara inancınız tam ise, vicdanınız rahatsa duruşmaların izlenmesine neden yasak koyuyorsunuz? Bırakın insanlar bari acılarını paylaşabilsinler. Bu kadar zulüm, iktidarınızı korumaya yetmez. Hiçbir iktidar bu kadar zulümle ayakta kalamaz.”