CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, 29 Ekim’de düzenlenen olaylı Seferberlik Yürüyüşü ile ilgili “teşekkür” açıklaması yaptı.
Yaşanan olayların ve buna sebep olan yetkililerin Cumhuriyetin layık olduğu şekilde başta Ankara olmak üzere tüm yurtta coşkuyla kutlanmasına, “sehven” vesile olduğunu kaydeden Tarhan, “Sahte törenlere meraklı Cumhuriyet ve demokrasi düşmanlarının ‘kutsal’ iktidarlarını korumak uğruna bayrakların tekmelenmesine seyirci kalan ve artık kaybetmeye mahkum malum reisine teşekkürler” ifadelerini kullandı.
 
CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, “Teşekkür İlanı” başlığıyla yaptığı yazılı açıklamada, “Kendileri için sadece ‘kul’ olan insanları, eşit yurttaş ve birey yapan, Cumhuriyete olan mesafeleri bilinen kişilere, Cumhuriyet Bayramı’na sehven verdikleri destek nedeniyle özel teşekkür gereği doğduğunu” belirtti. Açıklamasında isim vermeden, “Kendi düzenlediği her etkinliği ‘milletin sesi’, diğerlerini ‘illegal örgütlerin peşine takılmak’ diye nitelerken çelişkilere gark olan malum şahsa teşekkürler” ifadelerini kullanan Tarhan, istihbarat bahanesiyle Cumhuriyet Bayramı’nın yasaklandığını, katılan yüz binlerin çoluk, çocuk, yaşlı, kadın, memur, işçi, üniversiteli, ev kadını kılığına girmiş “provokatörler” ilan edildiğini, böylece “absürtlükte tavan yapıldığını” kaydetti. Tarhan “teşekkür” açıklamasında özetle şu ifadelere yer verdi:
 
“Bizim oğullarımız, kızlarımız ‘illegal’ toplantıda Cumhuriyeti kutlarken, kendi çocuklarının hangi gemicikteki ‘legal’ toplantıda olduğunu ise bir türlü izah edemeyen şahsa teşekkürler. 28 Şubat’lı tarihlerin ‘kapısı kırık’ istihbaratçı valisini yeni bir yasakçı parti devletinin diline tercüman kılıp, hata üstüne hata yapan o zata teşekkürler. Halkından korkusundan 1500 korumayla gezen, bilumum korkularını son olarak bayramlara da taşıyarak yakında istihbarat nedeniyle Şeker Bayramı’ndan bile düşmanlık üretip yasak getirmesi beklenen şahsa teşekkürler.Ulus’ta kimsenin burnunun kanamamasını sağduyulu yüz binlere değil hala kendi zihniyetine yontan raf ömrünü tamamlamış siyasetçiye teşekkürler. Sahte törenlere meraklı Cumhuriyet ve demokrasi düşmanlarının ‘kutsal’ iktidarlarını korumak uğruna bayrakların tekmelenmesine seyirci kalan ve artık kaybetmeye mahkum malum reisine teşekkürler.
 
Arap baharının kutsayıcısı, kendi halkının bastırıcısı olan ve dilin ve gazın ve zihniyetin en zehirlisiyle bizi yakından tanıştırıp hepsiyle en sıkı mücadeleyi de, panzehirlerini de öğrenmemizi sağlayana teşekkürler. Sözde ileri demokrasiye ‘evetçi’, sınırsız demokrasiye ‘hayırcı’, özel ve genel tüm hayatların yetkili müdürü, gücünü kötüye kullandıkça, masumları daha da masumlaştıran zata teşekkürler. Türkiye’de yüzde ellinin aynısından bir tane daha olduğunu unutup ülkeye başbakan olunca kendini yüzde yüz halkın efendisi zannetme hatasına düşen kişiye teşekkürler. Biz Cumhuriyetimizi meydanlarda kutlarken, hangi ‘pesküvit’ arası lokumu yediği meçhul prompter acemisi bir ‘hükümet sözcüsüne’, pardon! Majestelerinin muhalefetine de teşekkürler.
Her ne kadar hiç istemeseler de, onlar Cumhuriyetin layık olduğu şekilde başta Ankara olmak üzere tüm yurtta coşkuyla kutlanmasına milyonların, ‘Biz varız ve buradayız’ demelerine sehven vesile olmuşlardır. Bu nedenle ‘özel’ teşekkürü de hak etmişlerdir… Prompterleri dert görmesin.”