Take the kurultay easy

Take the kurultay easy
17 Temmuz 2012 08:51

Sahilde sürekli çevreyi kolaçan ediyorum.

 
Derdim şu; “Türkiye nasıl bir sosyal gelişim gösterir, vatandaşların ufku hangi yönde değişiyor, mevcut Hükümet batıdaki sosyal dokuya hangi ölçülerde etki edebilir, artan bir etki olur mu? vs. vs.”
 
(şu anda Ege’deyim, o nedenle Ege kapsamında kolaçan ediyorum, yani gözümün gördüğü yere bakıyorum)
 
Kolaçan ediyorum çünkü Ege Deniz’ini saran geleneksel kültür yok olursa, tabiri caizse, yaşarken ölürüm.
 
Ama yaşarken öleceğimi sanmıyorum.
 
Umutluyum.
 
Hatta çok umutluyum.
 
Türkiye’nin 20. yüzyıl tarihinin ve bu tarih etrafında olanların, gelişenlerin, oluşanların nerdeyse Ege denizinin bol mineralli enfes yoğunluğuna benzer bir sağlamlığı da taşıdığını görüyorum.
 
Türkiye’de yaşayan hemen tüm vatandaşların bu sağlamlığı ve birikimi ve bunun kendilerine sağlayacağı avantajları hissettiklerini ve bu Türkiye’nin bir parçası olmak istediklerini görüyorum/seziyorum.
 
Bu birikimin ve sağlamlığın gitgide vatandaşlar üzerinde daha da anlaşılır ve özümsenir olması için günlük yaşamın doğallığı içinde çok fazla kanal olduğunu izliyorum.
 
Ayrıca da, Türkiye’nin klasik değerlerinin galebe çalması için oy almak dışında da yapılabilecek çok fazla şey olduğunu da görüyorum.
 
Bir toplumda sadece bir seçenek varsa, tek seçeneklilik toplumsal devnimi öldürür. (Ortadoğu ülkelerinde olduğu gibi)
 
Ama iki seçenek varsa, vatandaş o anda kime oy verirse versin seçeneklerden insan, özgürlük ve rahatlık dostu olanı takip eder.
 
Bu açıdan da, tabii, muhalif partilerin, bilhassa da CHP’nin yaşadıkları ilgi çekici toplum için.
 
Hatta şundan emin olunabilir ki, mevcut Hükümet için de çok ilgi çekici.
 
Bu ilgi geleceği şekillendirmeyi de ihtiva eden bir süreç açısından çok da önemli ayrıca…
 
İşte, hem bu kapsamda CHP ama hem de CHP’nin kendi içinde yaşadıkları kapsamında köprülerin altı daha çoook sulara gebe.
 
Türkiye’deki toplumsal potansiyelin ve buna bağlı olarak da muhalif partilerin ve CHP’nin evrileceği henüz çok aşama var.
 
Bundan dolayı attım yazının başlığını. (beni İngilizce ifadeden dolayı bağışlarsınız umarım)
 
O nedenle de kurultayı çok aşırı bir ölüm kalım meselesine dönüştürmek isabetli değil bence.
 
“Bu aşama böyle ve bunun da en iyisi olsun inşallah” diye bakmak daha iyi olabilir.
 
Ama gelişimi ve geleceği unutmadan.
 
Çünkü Türkiye çok güzel ve biz onun, o da bizim çocuğumuz.


Yazarın Son Yazıları:
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz