Sosyal Güvenlik Kurumu’nun Sağlıkta Uygulama Tebliğini (SUT) yeterince güncellememesi nedeniyle diyaliz merkezlerinin borç yükü altında kaldığını ve bir bir kapandığını belirten CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, “2006’da 410 olan diyaliz merkezi sayısı bugün 320’ye düştü. Diyaliz hastaları risk altında” dedi.

 

 

Türkiye genelinde diyaliz hizmetinin yüzde 60’tan fazlasının özel diyaliz merkezleri aracılığıyla sağlandığını ve bu merkezlerin yaklaşık 40 bin hastaya hizmet verdiğini ifade eden CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, diyaliz merkezlerinin yaşadığı sıkıntıları TBMM gündemine getirdi. Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi sunan Emir, SUT kapsamında yapılan düzenlemelerin kur artışının çok gerisinde kaldığını ifade ederek, şunları söyledi:

 

 

KAMU HİZMETİ SUNUYORLAR

 

 

“Yaklaşık 12 bin personelin istihdam edildiği özel diyaliz merkezleri, sadece diyaliz hizmeti vermekte olup, aynı çatı altında başka bir sağlık hizmeti sunmaları yönetmelikle yasaklanmıştır. Başka bir gelir kalemi yoktur. Fark alınmayan branşlardan hastane dışında yapılan tek hizmettir. Ülkemizde tek alıcı kurum SGK’dır. Özel diyaliz merkezleri bu haliyle özel sektör tarafından yürütülen kamulaştırılmış bir hizmet vermektedir. Özel diyaliz merkezleri yüksek kalite standartlarında hizmet vermekte olup Sağlık Bakanlığı tarafından diyaliz hizmetlerine özel olarak hazırlanmış “Hizmet Kalite Standartları” ile denetlenmektedir. Bu haliyle Avrupa ve ABD standartlarında hizmet vermekle birlikte SGK tarafından ödenmekte olan diyaliz birim fiyatı dünyadaki en düşük fiyattır. Gelişmiş ülkelerin tamamında Sosyal Güvenlik Kurumları tarafından ücretlendirilen hasta servis hizmeti, ülkemizde diyaliz merkezleri tarafından halen ücretlendirilmemesine rağmen özveriyle devam ettirilmektedir.”

 

 

410’DAN 320’YE DÜŞTÜ

 

 

Sektörün giderlerinin yüzde 40’ını dövize endeksli sarf malzemenin oluşturduğunu vurgulayan Emir, “Sağlık Uygulama Tebliği kapsamında yapılan ödemelerde hemodiyaliz birim fiyatına 2006-2014 yılları arasındaki sürede neredeyse hiç zam yapılmamış, bu yükü taşıyamayan sektörün yaklaşık yüzde 25’i iflas etmiştir” ifadesini kullandı.

Sonraki beş yılda yapılmış olan düzenlemelerin de yetersiz kaldığını ve 2006 yılında Türkiye genelinde 410 olan diyaliz merkezinin sayısının 320’ye düştüğünü kaydeden Emir, “2020 Ocak ayından bu güne bakıldığında Dolar, Euro ve ÜFE’de yaşanan artışlar, diyalizöre gelen yüzde 10 ek gümrük vergisi ve yüzde 21,56’lık asgari ücret artışıyla sektör maliyetlerini karşılayamaz bir haldedir. Bu durum diyaliz hastalarını da risk altında bırakmaktadır” dedi. Emir, Bakan Selçuk’a “Özel diyaliz merkezleri için SUT fiyatlarında bir düzenleme yapılması düşünülmekte midir?” sorusunu yöneltti.