Suruç’ta silaha ilk davranan AKP’liler
17 Haziran 2018 17:30

Arefe günü akşam saatlerinde gelen haber çok endişe uyandırıcı idi.

Safile USUL H&H YORUM

Şanlıurfa Suruç’da seçim propagandası yapan AKP’li bir vekile saldırı olmuştu.

Haberin veriliş biçimi öyleydi ki, ben ilk etapta PKK’nın şehre inip seçim propogandası yapan AKP’li vekile ve çevresindekilere saldırdığını düşündüm, bu da hem de seçim güvenliği açısından bende gerçekten büyük endişe yarattı.

İlk etapta Erdoğan ve İçişleri Bakanı da bazı açıklamalar yaptılar ancak ertesi sabah bir önceki gece yapılan açıklamaların tonundan eser yoktu.

Yani, olayı soğutmaya başladılar.

Bunun nedenini ise, daha sonra basında, mesela, Sözcü’de yer alan haberlerden anladım.

Ki, Sözcü’nün bu haberine şu ana kadar bir yalanlama gelmedi.

Olay şu…

AKP’li vekil ve çevresindekiler, ki, kardeşi de koruması, Suruç’da 1 milyoncular diye nitelenen bir çarşıda esnaf ziyareti yaparken, iki genç oğlu da o anda dükkanda olan bir esnafın dükkanına giriyorlar.

Dükkanın sahip eskiden bir ara DBP’de (o zamanki Kürt partisi) yönetimde bulunmuş ama artık aktif siyasette değil.

Oğullarından da biri de okuyor ama yaz tatilinde babasının yanında.

İki oğlunun da, ayrıca, aktif siyasette olma durumu yok.

HDP’ye oy veren, bir ihtimal de PKK sempatizanı olan kişiler.

Erdoğan o gece, yani perşembe gecesi ilk açıklamasında, “polis kayıtlarında, PKK sempatizanı olarak geçiyorlar” demişti.

Yasalarımızda PKK sempatizanı diye bir suç yok.

Yasalarımızda PKK’lı olup silahlı eylem ve terör yapmak suçu var.

Yani, Türkiye’de Kürt olanı PKK sempatizanı diye suçlamak hukuk devletine aykırı.

Onu diyordum.

Bu, AKP’li vekilin girdiği dükkandaki esnaf kendilerinin HDP’li olduğunu ve AKP’ye oy vermeyeceklerini söylüyor.

Fakat, AKP’li vekil reisinden emir almış ya, HDP’lileri markaja alın, barajı geçmemeleri lazım diye.

İlla orda gövde gösterisi yapacak, reisinin gözüne girecek, hem de güç gösterisi yapacak, “Sen benim kim olduğumu biliyor musun” şeklinde.

AKP’li vekildeki hissiyat şu, “Benim arkamda devlet var, ben reisin adamıyım”

İşte bu hissiyatla ve bu hissiyatın sirayet ettiği yanındaki koruması AKP’ye oy vermeyeceğini söyleyen adamla negatif konuşmaya başlıyorlar ve ortam geriliyor.

Adamın yanında iki genç oğlu var, onlar da babalarına ters konuşulması üzerine geriliyorlar ve kontrolsüz bir biçimde AKP’li vekile saydırmaya başlıyorlar.

Gerilimin bu noktadaki dinamiği daha ziyade, babasına ters konuşulan iki gencin duygu tahrikinin artması.

Ve, AKP’li vekilin koruması ile sert tonda konuşmaları.

Ardından da korumanın silahını çekmesi.

Bu noktada, muhtemeldir ki, onlar da bıçak gibi bir şey aldılar eline ve kontrolsüz bir noktada AKP’li vekilin koruması silahını ateşledi ve büyük oğlu öldü esnafın.

Bunun üzerine muhtemeldir ki diğer oğlu AKP’li vekilin korumasını öldürdü.

Yine muhtemeldir ki, dükkanlarında silah vardı veya yakınlarda birinden aldı.

Yine muhtemeldir ki, HDP oyunun çok yoğun olduğu bölgelerde birçok kişinin evinde veya dükkanında silah var.

Ama bu ayrı bir konu ve bize, en azından, tek başına AKP’li vekil olayını izah etmiyor.

AKP’li vekil olayını bize en iyi izah eden şunlar….

1-HDP’ye oy veren ve vermekte kararlı olduğunu beyan eden birisine ters konuşmak, “HDP’ye oy verirsen kötü olur, oyunu illa bana vereceksin” şeklinde diretmek
2-Korumanın profesyonel olmaması, tahrik ortamını bizzat körüklemesi, “Bizim arkamızda devlet var, reis var, buralar bizim” şeklinde bir dalga yayması
3-AKP’li vekilin vatandaşla konuşma biçiminde tehdit olması
4-AKP’li vekilin o bölgede kendisine, “İdris-i Bitlisi” (Google’den baktım, bu ifade hain anlamında kullanılıyormuş) deniyor olmasından dolayı zaten çok gergin bir psikolojiye sahip olması
5-AKP’nin o bölgede halk arasında kendisi için hain denilen birini aday gösterip, bir de üstüne onun orda güç gösterisi yapmasına zemin yaratması
6-AKP’li vekilin propoganda yaparken seçmene saygı ve kararına saygı sınırını çok fazla zorlaması, “burası HDP’nin değil, bizim olacak” şeklinde son derece tahrik edici bir güç psikolojisi uygulamasına girmesi
Şimdi…

Bu vekil bence partisinden uyarı da aldı.

Zira son konuşmasında pişmanlık vardı.

Erdoğan bu olayı soğutacak ama gerçeğin ne olduğunu açıklamayacak tabii.

Bu arada…

Cumhuriyetçi tüm liderler iyi bir sınav verdi bu olayda.

Erdoğan’ın, “Bunlar PKK’lıydı” söyleminden çekinip, hilaf-ı hakikat bir tutuma girmediler.

Erdoğan zira önce hep bazı kavramlarla korkutup, ardından kendisini dayatıyor.

Gerek Muharrem ince, gerek Meral Akşener bu konuda dirayetli açıklamalar yaptılar.

CHP’nin genel tavrı da çok doğru idi.

Hemen bir heyet yolladılar ve iktidarın manipulatif açıklamalarına prim vermediler.

Basın ama, oraya bir gazeteci yollayıp, araştırma dahi yaptırtamadı.

İlk haber ise, ertesi gün Sözcü’den geldi.