Dün peşpeşe iki şey oldu.

 

Safile USUL H&H YORUM

1-Şanlıurfa-Akçakaleliler zaten böyle bir durumdan çok korkuyordu ve sonunda Suriye top mermileri bize de sıçradı.
 
Dün Suriye tarafından düşen bir top mermisiyle 3 insan hayatını kaybetti.
 
2-Bu olayın olduğu gün olan dünün hemen öncesinde ise, BM Genel Sekreter Yardımcısı Jan Eliasson, Suriye arabulucusu Lakhdar Brahimi’nin yeniden arabuluculuk çalışmalarına başladığını ve çalışmalarını artık Kahire üzerinden yürüteceğini açıkladı.
 
Adalet ve Kalkınma Partisi istediği kadar içerde kamuoyuna hava atsın ve de basın, basın aklı olma özelliği Hükümet’ten korkuya boğulmuş şekilde haberler yapsın…
 
Dünkü tablo iki şeyi net olarak gösteriyor…
 
Suriye belası bize sıçrayıp bu savaşla hiçbir alakası olmayan Türkiye insanının canını alırken…
 
Hükümet de Ortadoğu tarlasına tırtıl olamadı.
 
Çünkü BM çözüm koordinasyon merkezi olarak Kahire’ye belirledi.
 
Hani bizim bölge lideri Başbakan, di mi?
 
Prestiji bile Kahire’ye kaptırdı.
 
BM Genel Sekreter Yardımcısı Jan Eliasson yaptığı açıklamada ne diyor bakalım…
 
Eliasson
…
 
a- Suriye arabulucusu
Brahimi’nin amacının Başkan Beşar Esad ile isyancılar arasında siyasi müzakare sağlamak olduğunu…
 
b-
bu çerçevede ilk adım olarak Suriye’nin hava saldırılarını durdurmasının planlandığını, buna isyancıların da şiddeti azaltarak cevap vermesinin beklendiğini…
 
c-ve de,
Brahimi’nin önümüzdeki haftadan itibaren Kahire üzerinden çalışacağını ve bölge ile ilgili çalışmalarını Kahire üzerinden koordine edeceğini açıkladı.
 
Bu açıklamada şunlara dikkat edilmeli…
 
Eliasson
açıklamasında Beşar Esad’dan, “Başkan” (President), Suriyeli muhaliflerden ise, “isyancılar” olarak bahsediyor.
 
Bu terimler BM’nin Suriye’ye bakışındaki siyasi perspektifin Adalet ve Kalkınma Partisi Hükümeti ile taban tabana zıt olduğunu gösteriyor.
 
ABD içinden ne isterse istesin, hal-i hazırda BM buna rağmen daha gerçekçi olana yakın duruyor, ayrıca da Suriyeli muhaliflere BM de eskisinden çok çok daha fazla mesafeli.
 
Eliasson
açıklamasında ayrıca da Suriye meselesinin çözümünde Kahire’yi onore ediyor ve çalışmaların merkezini oraya kaydırıyor.
 
Oysa Suriye bizim burnumuzun dibinde.
 
Eğer bizde adam gibi bir Hükümet olsaydı da, Suriye kavgasının içine bulaşmasaydı ve adam gibi hakikaten kavga ayıracak bir kalibre taşısaydı, pekala Türkiye burda aklı başında bir rol alabilirdi.
 
Hele bir de, AB perspektifini devam ettiren bir ülke olsaydık, prestij merkezi olarak biz kalırdık yine.
 
Ama, Allah aşkına, sokakta iki adam kavga ederken kavgaya bodoslama dalıp, kavgayı daha da tahrik edici bir biçimde konuşup, kabadayı cakası yapan birine kim kavgayı ayırma görevi verir ki?
 
Ne olur?
 
Ortadoğu lideri diye kalkar, sonra da avucunuzun tam içini yalarsınız.
 
Allah’tan içerde size yağ yapan epey bir avaneniz vardır da, dışarda rezil, içerde vezir aile reisi gibi biraz daha gidebilirsiniz.