Dersim olaylarından sonra İstiklal Mahkemeleri de tartışmaya açılmak isteniyor…
 

Erbakan’ın Milli Gazetesi manşetinden bu kez hedef olarak İstiklal Mahkemeleri’ni seçti. Dersim olaylarının ardından başbakanın CHP’ye yüklenerek devlet adına ‘özür’ dilemesinden sonra yeni hedef olarak belirlenen İstiklal Mahkemeleri nasıl yansıtılmak isteniyor?

 
İstiklal Mahkemeleri yeni kurulmuş Cumhuriyet’in ideolojisine ve çağdaşlığa karşı çıkan Emperyalistlerin işbirlikçileri ve irticacı kesimin önüne çekilmiş bir setti. Türkiye Musul meselesini Milletler Cemiyeti’ne götürdükten sonra İngiliz istihbarat örgütleri boş durmayarak şeyh Said öncülüğünde ayaklanma çıkartmıştı. Türkiye bu nedenle Musul’daki haklarını kaybetmişti. Yıllar sonra onun torunları  ‘Kürdistan liderlerini ve mücadelecilerini unutmayacağız’ diyerek Cumhuriyet’e yeniden meydan okudular.

 

 

 Diğer önemli nokta ise Kubilay olayıdır. Genç subay Kubilay’ın erlerini göndererek isyancılarla konuşmak istemesi üzerine kafası kesilerek tüm Menemen’de gezdirilmişti. İstiklal mahkemeleri Cumhuriyet’e ve onun subayına kast edenleri haklı olarak cezalandırmıştı.Kendini mehdi ilan eden, Kubilay’ın da kafasını acımasızca kesen Derviş Mehmet ise çatışmada öldürülmüştü.

 

 

 

 

Adil bir yargılama sürecinin sonrasında General Mustafa Muğlalı başkanlığında kurulan Divan-ı Harp Mahkemesinde 24 Ocak 1931 günü iddianame okundu ve 29 Ocak 1931 günü mahkeme 36 (ölmüş olan bir sanık ile 37) kişinin idama mahkûm edilmesine, 40 kişinin sorumsuzluğu nedeniyle salıverilmesine, 27 sanığın beraatine, 41 kişiye çeşitli hapis cezaları verilmesine hükmetti ve karar Meclis’in onayına sunuldu. İdam hükümlülerinin 6’sının yaşı küçük olduğundan, onların ölüm cezaları ağır hapse çevrildi. TBMM Adalet Divanı ayrıca iki idamlığın cezasını 2 yıl hapse çevirdi.

 
Bu kararı dikkatle okumak gerekir. O yıllarda yeni kurulmuş Cumhuriyet adil bir yargılama gerçekleştiriyor. 67 kişiyi serbest bırakıyor, idama mahkum olanların 6’sının yaşları nedeniyle cezaları hapis cezasına dönüştürülüyor. Bu diktatörlüklerde ve bağımsız yargıların olmadığı yerlerde asla görülemeyecek bir manzaradır.

 
Şimdi bu olaylar unutulup Şehit Kubilay’ı öldürenlerden ve Musul’u kaybetmemize neden olan Şeyh Sait’ten de özür dilenecek mi? Hem Musul’u kaybetmemize , hem askerlerimizi şehit edenlerden hesap sormaları nedeniyle İstiklal Mahkemeleri yargılanacak mı?

---

Yazarın Son Yazıları:
‘Bu adamlara Haddini Bildiriniz!’
Türklükten fayda görmedim!
Alternatif usta belgeseli