Şifalı armağanlar şemsiyesi ve çiçekler
11 Aralık 2012 11:29

Ey Yüce Türk İslam alami! Çiçeği küçümseyen, onun yaratıcısı Cenab-ı ALLAH’ı da küçümsediğini teyit etmiş olur.

Çiçek evin en doğal süsüdür. Tabiatın bir parçası olan insan, ondan ne kadar ayrılsa, kendisini taş duvarlar arasına ne kadar kapasa gene tabiata bağlıdır, ruhu daima tabiatla temasta kalmak ister. Onun için, yeşillik, çiçek hasreti ev içinde-hele apartmanların yerden ilgisi gittikçe uzaklaşan yüksek katlarında-daha da artar. Bahçeli evde oturmuyorsak, apartman katında gözlerimizin tabiat manzarası ihtiyacını, hiç olmazsa, saksılarda veya kesme çiçekleri vazoya koyarak çiçek sevgimizi kısmende olsa gidermiş oluruz.

Çiçek tarihin en eski çağlarından beri, insanların, bitkiler aleminde en sevdiği dostların başında gelmiştir. Ressamlar, şairler, edebiyatçılar Eski Mısır’dan beri eserlerinde çiçeğe yer vermiş, tabiatın bu güzel nimetini değerlendirmesini bilmişlerdir. İnsanların sadece güzellik bakımından değil, şifa bakımından da çiçekle yakın ilgisi olmuştur. Çiçekler, ruhi bakımından insan sağlığına etkisi modern tıp ve psikologlar tarafınan da onaylanmıştır.

Yüce Türk İslam alemi, asırlardan günümüze kadar ağaç ve çiçeklere özen göstermiştir ve tarih de bunu onaylamıştır. Dünyanın en misafirperver Milleti olan Yüce Türk İslam alemi; hasta ziyaretlerinde, düğün, tebrik, misafirliğe giderken, doğum günleri kutlamaları, okul mezuniyetleri ve daha bir çok yerde kutlama ve şifa-i şeriflere nail olabilmesi için çiçek verilerek sevindirmektedir. Çiçek insana ferahlık, huzur ve dinlenme duygusu getirir. Çiçekler ilaç, temizlik maddeleri, gıda sanayisinde ve diğer alanlarda ki, kullanılan kokuyu verir. kalp çarpıntılarını ve baygınlıkları giderme etkinlikleri yabana atılmamalıdır. Çiçekler yorgunluğumuzun giderilmesinde ki, etkinlikleri tartışılamaz, hararet hissimizi nötralize eder. İş gücümüzü arttırır, heyecanlandırır ve teskin eder. Gönül açıcı ve neşe veren çiçekleri seçmeliyiz. Sağlıklı bir hayat için; deniz, nehir suları, orman ve çiçeklerle imkan olduğu müddetçe temas etmeliyiz.

Üzülerek ifade edeyim ki, Türkiye’nin tarım başkenti olan Şanlıurfa da (Harran ovası) demirbaş ürünlerin geçici memnuniyetçilik politikaları ile desteklenmesi Harran ovasında halen ağaç ve çiçek yetiştirme kültürü gelişmemiştir. Bencil, anlık düşünce ve tembelliğe odaklandığımız müddetçe, ne çiçekçilik gelişir ne de modern tarım gelişir. Harran ovasına göz diken sanayi ötesi toplum olmuş ülkeler, tarım ve tarıma dayalı sanayileşmeyi engellemişlerdir ve bundan sonra da aynı stratejilerini devam ettireceklerdir. Büyük Türk Milleti ve Harran ovası halkı olarak, ne derece bunun bilincindeyiz? Ne yazık ki, Harran ovası halkı olarak, gelecek vaadetmeyen bu geçici memnuniyetçiliklere odaklanıp, anlık düşünce ve tembelliğe bürünüyoruz.

Harran ovasında bazı çiftçilerimiz, sulama fiyatlarında ki, istikrarsızlıktan dert yanmaktadırlar. Sulama birlikleri, ilgili kontrol mekanizmaları tarafından denetlenip, Harran ovası çiftçisinin iddia ettiği konuların gerçek olup olmadığının tespiti ve ayrıca sulama birlikleri seçimlerinde fanatikçe olan ilginin nedeni nedir diye araştırılması gerekir. Ayrıca sulama birlikleri hakkında gerçek olmayan dedikodulara son verip, birlik yöneticilerinin verimliliklerini arttırmak ve Türk çiftçisinin modernleşmesi için, sulama birliklerine, gayret ve çaba gösterme imkanı için yardımcı olmamız gerekir.

HADİS-İ Şerifler:

1- Ağaç keseni ALLAH,tepesi üstü cehenneme atar. (C. II, s, 164.)

2- ALLAH lanet etsin ağaç kesene. (K, II, s, 147)

Cenab-ı ALLAH Yüce Türk İslam alemini, ağaç ve çiçek sevgisinden mahrum etmeyen kullarından eylesin. ALLAH’ın şifa-i şerifi ve ağaç-çiçek sevgisi üzerinize olsun.

Vatan Şehitlerini, T.C.’nin kurucusu M.K. ATATÜRK’ü ve nesli tükenmiş müslümanları Rahmetle Gazileri minnetle anar. Hastalara şifa-i şerifler dileriz.

Özdeyişler:

Çiçekler, çocukların bile anladığı kelimedir. (Bishop Coxe)

Sağlıklı yaşam isteyen dert yanmasın, ağaç ve çiçek diksin. (E. Öğretmen Bilal Çetin)

Vatan ve çocuk sevgisi olan, ağaç ve çiçeklere özen gösterip, fidan diker. (Çaykara halkından Ziya Ustaoğlu)