Sevgililer Günü'nden bir gün sonraki

Sevgililer Günü'nden bir gün sonraki
15 Şubat 2012 09:01

Bugün Sevgililer Günü’nden bir sonraki gün… Günlerdir toplum da medya da Sevgililer Günü’ne odaklanmıştı. Ancak toplum olarak kaçırdığımızı ve medyanın yapması gerekenleri bugün Cumhuriyet Gazetesi yazarı Bekir Coşkun müthiş bir yazıyla anlattı.

İşte O Yazı

Bugün Sevgililer Günü’nden bir sonraki gün… Günlerdir toplum da medya da Sevgililer Günü’ne odaklanmıştı. Ancak toplum olarak kaçırdıklarımızı  ve medyanın aslında ne yapması gerektiğini  bugün Cumhuriyet Gazetesi yazarı Bekir Coşkun müthiş bir yazıyla anlattı.

 

İşte O Yazı

 

 

Sevgililer Günü…

 

Onu da rezil ettiniz ya…

 

Çoğu bir “tık”la başlıyor artık…

 

*

 

Baba merak ediyor tabii:

 

“Nerede tanıştınız?..”

 

“Beni ‘tık’ladı…”

 

“…….!”

 

“Ben de onu ‘tık’layınca, karşılıklı ‘tık’laşmaya başladık…”

 

*

 

Baba da zaten öğrendi, serenat mektupları yazmak yerine “dürt”meyi, gece oturuyor sabaha kadar “dürt”üyor sağı solu…

 

Bakıyor, bir “tık” nasip olur mu hani…

 

*

 

Mutluluğun işaretine bakar mısınız; :)

 

Çok mutlu; :))))))))

 

Tık tık yani…

 

‘Tık’lamazsan küsüyor; :(((((

 

*

 

“Tık”lamalar ilerlediğinde…

 

“Okey” bile uzun geldi de, iki harfe indirdik:

 

“Ok…”

 

*

 

O eskide mi kaldı?..

 

Aşkın en güzel tarifiydi:

 

“Aşk, bir gülü dikeniyle avuçlamaya benzer… Ellerin kan içinde kalır… Ama hesabını soramazsın gülden…”

 

*

 

Sevgililer Günü’nün bir gün sonrası bugün…

 

Nasıl olsa gazetecilikte “kaytarma” zamanı…

 

Suya, sabuna dokunmayan manşetlerle atlatalım da bu günleri…

 

Gerici yapılanmanın, bu ülkeyi var eden bütün değerlerin, duyguların, kurumların, kimliklerin hakaretlerle silinip süpürüldüğü zamanda… İnsanların bir umut, bir ışık, bir ses aradıkları günlerde, böyle mi olmalı, içinde çığlıklar atılan gazetelerin manşetleri…

 

Öylesine…

 

Sıradan…

 

Tepkisiz…

 

*

 

O zaman en iyisi “kaçırılmış Sevgililer Günü” yazıları…

 

Bir “tık” mesafededir, sorumluluk ya da sorumsuzluk…

 

Yüreğinde “sevgililer” yoksa…

 

Siz hiç sokakta, tanımadığınız ve ilk kez gördüğünüz insanlarla birbirinize sarılıp da ağladınız mı?..

 

Ki o gece, gözünüzün önünden gitmesin ıslak gözler ve hesabını sorsun size, henüz bebek torununun…

 

*

 

Bırakıp gitmek var ya…

 

Allah kahretsin, aşk işte…

 

Avucunuz kan içinde kalır, ama hesabını soramazsın gülden…