Seçimlerin kaybedeni Erdoğan ve ittifakıdır
16 Mayıs 2023 13:12

14 Mayıs 2023 Seçimlerinin kaybedeni hiç tartışmasız Erdoğan’dır. Muhalefetin Cumhurbaşkanı adayları %51 oranında aldıkları oyla %49 oy alabilen Erdoğan’a karşı üstünlük sağlayarak Erdoğan’ı sandıkta bıraktı.

Yunus BÜLBÜL H&H YORUM

Erdoğan seçimlerin kaybedenidir. 2018 seçimlerinde AKP’nin oyu %43 iken 2023 seçimlerinde bu oran %35 şe düşerek 8 puan birden düştü.

2018’te 295 Milletvekili çıkaran AKP 2023’te 29 eksikle 266 Milletvekili çıkarabildi. Bir önceki 14 Haziran 2018 seçimleri ile 14 Mayıs 2023 seçimlerini neresinden karşılaştırırsanız karşılaştırın Recep Tayip Erdoğan seçimlerin kaybedenidir.
Muhalefet %51 lik oy oranı ile seçimin üstün olan tarafıdır. Erdoğan iktidarına bu halkın çoğunluğu karşıdır. Bu açığa çıkmıştır.

Muhalefet Demokrasinin hakim olduğu hukukun tüm kural ve kaideleri ile çalıştığı bir ortamda eşit şartlarda seçimlere girerek yarışmadı.

Düşünsenize Muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu seçimlerden bir gece önce tek bir Kanalda FOX TV’de yayında iken Devletleşmiş Devleti ele geçirmiş AKP’nin Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayip Erdoğan tam tamına 33 kanalda aynı anda canlı yayında seçmenleri etkiliyordu.

Düzmece montaj feyk olduğu her yönü ile açık olan PKK liderlerinden birinin görüntüsü Kılıçdaroğlu’nun seçim müziği “Haydi haydi” ile montajlatıp Kemal beyi terörist hain ederek kirli yöntemlere başvuran böyle bir yalanı hem İstanbul Mitinginde hem de Televizyon ekranlarında halka gösteren Erdoğan’a karşı yargı hiçbir adım atmadı.

Kemal Kılıçdaroğlu’nu yıpratmak adına Dini değerleri kullanan Erdoğan günlerce bir resim üzerinden hareket ederek Miting meydanlarına elinde seccadelerle kürsülere çıktı. Cami avlusunda Miting yapıp muhalefet Diyanet İşleri Başkanlığını kapatacak dedi. Bunu o kadar ileri götürdü ki seçim gecesi Ayasofya Camisi içinde mitin yaptı.

Yasalara göre Devlet Memuru olan bakanlar istifa etmeden AKP’den Milletvekili adayı oldular. Seçim kampanyası boyunca bakanlık imkanlarını ve personellerini seçim kampanyalarında kullandılar.

Aile bakanı aday olduğu bölgede seçim aracıyla AFAD’a ait yardım kolilerini seçmenlere dağıtırken yakalandı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, seçim için ‘darbe’ dedi. Halkın iradesine darbe diyen İçişleri Bakanı, sandık sonuçlarını alması için polise talimat verdi ve YSK’nın ret kararlarına uymadı.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Dini istismar ettiği ayrıştırıcı şampanya söylemiyle nifak tohumları saçtı.

Binali Yıldırım seçimin istiklal savaşı verenlerle işgalciler arasında olduğunu söyleyecek kadar ileri gitti.

Türkiye’nin kırk elli yıllık askeri birikiminin ürünü olan savunma sanayi seçim malzemesi yapıldı. Savaş gemisi, seçim otobüsü gibi gezdirildi.

Seçim sürecince sahtekarlık ve yalan o düzeye geldi ki AKP ve yan örgütleri, sahte CHP broşürleri dağıttı. Kemal Kılıçdaroğlu imzalı broşürlerde Öcalan’ın serbest bırakılacağı, özerklik,erkeğin erkekle evlendirileceği hatta hayvanlarla insanların evlendirileceği bunun gibi sahte vaatler sıralandı.

Türkiye’de seçimler güçlü Devlet mekanizmasını, maliyesini, güvenliğini, yargısını, medyasını, iletişimini ve insan gücünü arkasına almış Erdoğan iktidarına karşı imkanları çok kısıtlı muhalefet arasında geçmiştir.

Tüm bunlara rağmen, Muhalefet hem Erdoğan’ın kendisine hem de partisine oy kaybettirmiş aldığı fazla oyla Erdoğan’ın sandıkta kalmasını sağlamıştır.

Şimdi sıra muhalefetin ayrık duran %51 oyunu ve daha fazlasını birleştirerek sandığa yansıtıp Erdoğan iktidarına son verilmesinde.

Yunus BÜLBÜL Twitter